* Fotoğraf: Hasan Hüseyin Kulaoğlu - İstanbul / AA
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, her yıl yaptıkları gibi buy yıl da 1 Mayıs Kriz Masası Raporunu açıkladı. Bu yıl virüs salgını nedeniyle kitlesel kutlama yapılmadı ancak bazı sembolik kutlamalara da polis müdahale etti.
Raporda, 1 Mayıs’ta COVID-19 pandemisi gerekçe gösterilerek Anayasa’ya aykırı bir genelgeyle sokağa çıkma yasağı ilan edildiği ancak fabrikalar, tarlalar ve işyerlerinde işçilerin önlemsiz şekilde çalıştırılmaya devam ettiği ifade edildi:
“İşçiler çalışmaya devam eder, emekçiler sağlıksız koşullarda sermayenin karı için hayatları pahasına mesailerini sürdürürken bu yasağın herhangi kamu yararı ile ilişkilendirilemeyeceği açıktır.”
48 kişi gözaltına alındı, hepsi serbest bırakıldı
ÇHD İstanbul Şubesi Kriz Masası, 1 Mayıs’ta kentte yaşananlara dair şu bilgileri verdi:
“1 Mayıs kutlamak üzere sokağa çıkan 48 kişi gün içerisinde Beşiktaş, Taksim Meydanı, Elmadağ, Şişli, Kadıköy Rıhtım ve Okmeydanı’nda gözaltına alındı.
“Gözaltılar çeşitli karakollara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Güvenlik Şube’ye götürüldü ve 1 Mayıs 2020 Cuma günü akşam saatleri itibariyle tüm gözaltılar ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Sadece iki kişi Çağlayan Adliyesindeki ifadesinin ardından serbest kaldı.
“Gözaltına alınanlara adli işlemin yanında “sokağa çıkma yasağını ihlal” ve bir kısmına da ek olarak “emre itaatsizlik” gerekçeleriyle Kabahatler Kanunu hükümlerine göre idari para cezası kesildi.
"Polis maske takmadı, sosyal mesafeye uymadı”
Raporda, müdahale sırasında salgın kurallarına da uyulmadığı ifade edildi:
“Gözaltılar genel olarak plastik kelepçe işkencesine maruz bırakılmışlar, darp edilmiş ve hakarete uğramışlardır. Sıkı kelepçe uygulamaları nedeniyle yurttaşların kollarında kan oturması gözlemlenmiştir.
“Gözaltına alınan Delal Erol’a yapılan müdahale insanlık dışı boyutlara ulaşmış ve neticesinde sağ kolu kırılmıştır. Kırık, doktor raporuyla tespit edilmiş durumdadır.
“Yurttaşlar üzerlerindeki önlükleri çıkarma bahanesiyle otobüs içinde yere yatırılmış ve üstlerine çıkılarak işkence görmüşlerdir.
“Covid-19 pandemisi nedeniyle işbu yasakların uygulandığı iddia edilmesine karşılık hiçbir şekilde yurttaşları koruyucu önlem alınmamış, her türlü temasla gözaltı yapılmıştır.
“Polis merkezindeki tespitlerimizde birçok polisin eldiven ve maske kullanmadığı görülmüştür. Yine sosyal mesafe uygulaması yasağa gerekçe gösterilirken yurttaşlar tek bir gözaltı otobüsüne polisler hariç 12 kişi konulacak kadar sıkıştırılmışlardır.”
“Sokağa çıkma yasağının kendisi hak ihlali”
Açıklamada ayrıca yasağın kendisinin Anayasa’ya aykırı olduğu belirtildi:
“Bütün bir ülkede sokağa çıkma yasağı gibi temel hak ve özgürlükleri doğrudan etkileyen bir düzenlemenin genelge ile ilanı mümkün değildir. Temel hak ve özgürlüklere dair bir müdahalenin nasıl ve ne şartlar altında yapılacağı belli olup bu şekilde bir ilanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince “ihlal” kararlarıyla sonuçlanması kaçınılmazdır.
“Sokağa çıkma yasağının kendisi bir hak ihlali olup herhangi şekilde halk sağlığının korunması amaçlanmamış, tam tersi yurttaşların haklarının kısıtlanmasında bir fırsat olarak kullanılması haline gelmiştir.
“Hiçbir sağlık önlemi alınmaksızın uygulanan gözaltılar ve kötü muamele-işkence vakaları aynı hak ihlalinin devamı niteliğindedir.” (AS)