DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’den oluşan 1 Mayıs 2015 Komitesi bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde yaptıkları basın açıklamasında 1 Mayıs’ta yaşananları protesto etti, kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun okuduğu ortak açıklamada 1 Mayıs’ta yaşanan polis şiddeti ve gözaltılara tepki gösterildi.
Çerkezoğlu, 1 Mayıs’ta gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istediklerini söyledi.
Başta Başbakan ve İçişleri Bakanı olmak üzere, 1 Mayıs’ta yurttaşların haklarını kullanmasını zorla engelleyerek suç işleyen, İstanbul halkının en temel özgürlüklerini engelleyerek işkence çektiren kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulanacaklarını belirten Çerkezoğlu şöyle konuştu:
“AKP’nin yargı üzerindeki baskıları nedeniyle göstere göstere işlenen bu suçlar cezasız kalırsa, önce Anayasa Mahkemesi’ne sonra da İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne başvuracağımızı şimdiden ilan ediyoruz.”
1 Mayıs’ta ne oldu?
Açıklamada 1 Mayıs’ta yaşananlar şöyle sıralandı:
* Hukuka aykırı yakalama işlemlerine müdahale etmek isteyen avukatlar ve insan hakları gözlemcilerine yapılan fiili müdahalelerle görevlerini yerine getirmeleri engellendi,
* Trafiği kesilen, yaya ulaşımı engellenen bölgelerde, avukatların, polis müdahalelerinin olduğu olay mahalline geçişleri hukuksuz bir şekilde engellendi,
* Polis müdahalesi ve gözaltılar sırasında 1 Mayıs katılımcılarına saldıran “siviller”e polis teşekkür ederek sırtlarını sıvazladı; bir yurttaşa bıçakla saldırarak yaralayan bir saldırgan daha sonra hakim tarafından serbest bırakıldı,
* Gözaltına alınanları takip etmek üzere Vatan Caddesi’nde bulunan Emniyet Müdürlüğü’ne giden avukatlar içeri alınmadığı gibi, Av. Recep Sancaktar darp edilerek görevlerini yapmaları engellendi,
* Gözaltına alınan kişiler uzun süre otobüslerde tutularak, kötü muameleye maruz bırakılmışlardır. Gözaltı işlemi yapılmadan üç gündür bir depoda hukuksuz bir şekilde tutulan kişiler ailelerinin ve kamuoyunun ısrarlı takibi sonucunda serbest bırakıldı,
* Avukatların yakalama ve gözaltı işlemlerine itiraz işlemleri, avukatların adliyeye, savcılık koridorlarına girişleri polis barikatlarıyla önlenerek engellenmiş, görevini yapmaya çalışan avukatlar, savcının sözlü ve fiziki saldırılarına maruz kaldı,
* Yapılan itirazlar savcılık ve Sulh Ceza Hakimliği tarafınca yakalama işlemlerinin adli değil, idari işlem olduğu gerekçesiyle önce kabul edilmedi, uzun süren bir belirsizlikten sonra yaklaşık 12 – 18 saat gecikmeyle gözaltı işlemleri yapılmaya başlandı,
* Gözaltında tutulan kişiler tüm süreçlerde kötü muameleye maruz kaldı. Adliye içerisinde tutulan bazı kadınlara yönelik çıplak arama, tuvalete götürmeme işkencesi uygulandı,
* Avukatların soruşturma dosyalarını incelemeleri engellenerek, gözaltında bulunanlara hukuki yardımda bulunmaları engellendi,
* AKP iktidarı “İç Güvenlik Paketi”yle katmerli hale getirdiği baskıcı, otoriter polisiye uygulamaları hukuk alanında da kurumsallaştırmaya çalışıyor. (BK)
Fotoğraf: DİSK