Fotoğraf: Evrim Kepenek/bianet
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Bizler İstanbul Emek Meslek Örgütlerinden KESK'Ii ve DİSK'li, TMMOB'li ve TTB'li Kadınlar olarak 1 Mayıs 1977’de de bu meydanda yaşamını yitiren işçi kadınları ve o gün kaybettiğimiz tüm sınıf kardeşlerimizin anılarını yaşatmak, özlem duyduğumuz bir başka dünyayı kurma mücadelesinde kaybettiğimiz tüm kadınları anmak için Taksim Meydanı’ndayız…..”
Taksim Kazancı Yokuşu’nda toplanan kadınlar, 1 Mayıs 1977’de Taksim’de katledilen kadınları bu sözlerle andı.
1 Mayıs 1977'de yaşamını kaybeden Hacer İpek Saman, Hatice Altun, Jale Yeşilnil, Kadriye Duman, Leyla Altıparmak, Meral Cebren Özkol, Nazan Ünaldı, Sibel Açıkalın için buluşan kadınlar, "1 Mayıs 1977'de kaybettiklerimizi unutturmayacağız" yazılı pankart açtı.
"Hükümet pandemi fırsatçılığı yapıyor"
Kadın ve çocukların haklarının gasp edildiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
“Kadına şiddet ile ilgili acil önlem planı hazırlanmalı alanda çalışan kadın örgütlerinin de içinde yer alacağı koordinasyonlar kurulmalı. Korona virüs önlemleri nedeniyle evde kalmanın kadınlar, çocuklar ve LBGTİ+ bireyler için artırdığı şiddet sarmalına bir de infaz yasasıyla salıverilen cinsel istismar ve kadına yönelik şiddet failleri eklendi.
“Erkek şiddeti geçen yılın nisan ayına oranla %38 arttı. Şiddet failleri açık cezaevlerinden salıverilirken kadınların uzaklaştırma kararı alması HSYK eliyle zorlaştırıldı. Serbest bırakılan failler için devletin herhangi bir takibi, ya da o şiddete maruz kalan kadınları bilgilendirme mekanizması yok. Tam da bu süreçte Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan kayyum sığınak başvurularını durdurdu ve Adana'da sığınak kapatıldı. Geçen yıllarda dillendirildiği anda kadın hareketinin sokakları doldurarak önlediği yasalar, bizlerin evlere kapatıldığı süreçte geçirilmeye çalışılıyor. Çocuk istismarı meşrulaştırılmaya çalışılarak, bu tartışma yeniden meclise getirilmek isteniyor.
'1 Mayıs'ta heryerdeyiz'
“Salgın değil, kapitalizmin kâr hırsı öldürür demek için buradayız. Sağlık çalışanlarını koruyucu önlemler korur, sağlık çalışanları da toplum sağlığını korur. Sağlık çalışanlarına koruyucu tedbir alınması gerekiyor demek için buradayız. Zorunlu olmayan üretim durdurulsun. Çalışmak zorunda bırakılan emekçiler ve ailelerinin yaşam hakkı için buradayız.
“Şiddete, ayrımcılığa, tacize tecavüze, yok sayılmaya karşı "Emeğimiz, Bedenimiz, Kimliğimiz Bizimdir” demek için buradayız.
“Çocuk ihmal ve istismarına karşı sözde önlemler alarak, "erken yaşta evlilik” diyerek istismarın üzerini örtmeye çalışmanıza karşı mücadele edeceğimizi söylemek için buradayız.
“Doğayı, tarihi, sadece insanı değil tüm canlıları yok ederken kadınlar için 2 kat ağır mağduriyetler üreten savaşa karşı, meydanlardan bir kez daha özgürlük ve barış talebini dillendirmek için buradayız. Görünmeyen, gasp edilen emeğimizin sesini yükseltmek için buradayız. Bizler sendikalı, işçi ve emekçi kadınlar olarak, erkek egemen sistemin bizleri ezmesine ve sömürmesine karşı, itirazımızı dillendirmek için, buradayız. Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir demek için 1 Mayıs'ta heryerdeyiz…”
Kadınlar açıklamanın ardından Kazancı Yokuşu’na karanfil bıraktı.
1 Mayıs 1977'de ne olmuştu? 43 yıl önce, Intercontinental otelinin (bugünkü The Marmara) üst katlarından, Sular idaresinden ve beyaz bir Renault otomobilden, bu alanda toplanan, Türkiye halkının 500 bin insanına uzun namlulu silahlarla ateş edildi. Su sıkan, siren çalan, ateş eden panzerler tarafından Kazancı Yokuşuma sıkıştırılan on binlerce insandan en az 35'i öldü. Hikmet Özkürkçü (39) Kadir Balcı (35) ve Niyazi Darı (20) kurşunlarak, 32 kişi ezilerek ya da boğularak öldü. 126 kişi ise yaralandı. Hayatını kaybedenler Ahmet Gözükara, Aleksandros Konteas, Ali Sidal, Ali Yeşilgül, Bayram Çıtak, Bayram Eyi, Bayram Sürücü, Diran Nigiz, Ercüment Gürkut, Garabet Akyan, Hacer İpek Saman, Hamdi Toka, Hasan Yıldırım, Hatice Altun, Hikmet Özkürkçü, Hüseyin Kırkın, Jale Yeşilnil, Kadir Balcı, Kadriye Duman, Kahraman Alsancak, Kenan Çatak, Leyla Altıparmak, Mahmut Atilla Özbelen, Mehmet Ali (Mustafa) Elmas, Mehmet Ali Genç, Mehmet Ali Kol, Meral Cebren (Özkol), Mürtezim Ortulu, Mustafa Ertan, Nazan Ünaldı, Nazmi Arı, Niyazi Darı, Ömer Narman, Özcan Gürkan, Ramazan Sarı, Rasim Elmas, Sibel Açıkalın, Tevfik Beysoy, Yücel Elbistanlı, Ziya Baki, kimliği belirsiz 35 yaşında bir erkek. *Bu isimler 2009-2010'da dönemin DİSK Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürü Fahrettin Engin Erdoğan'ın çalışmasıyla oluşan listede yer alıyor. |
(EMK)