yazı dizisi etiketli haberler

Elçin Poyrazlar'ın kaleminden: "Çocukluk aşkımla gelmiştik Sakarya’ya. Suriye’de savaş çıkınca, Esad’ın askerleri tarlalarımızı yakınca, bir gün aç, bir gün tok yaşamaya başlayınca güvenli topraklara kaçmayı tasarladık. Eşim Halid önceden geldi, bir iş ve ev buldu."

Gönül Kıvılcım'ın kaleminden: Üstünden sekiz sene geçtiği halde hâlâ inanamıyor. Sistematik şiddet yaşadı Yasemin Çakal, bir çocuğunu düşürdü dayak yüzünden. Ölmemek için çocuğunun babasını öldürdü. Hapse girdi, kadın dayanışması sayesinde kurtuldu. Sonunda tuttu köklerini kopardı, İsviçre’ye taşındı.

8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle yedi kadın gazeteci, tutuklu yedi kadın siyasetçiye sorularını gönderdi. Hapishanedeki koşullar nedeniyle bugüne kadar (7 Mart 2022) Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel ve Gülser Yıldırım’ın cevapları gazetecilere ulaşabildi. Dizi, içerideki siyasetçi kadınların mektupları "gelebildiğinde" devam edecek.

Farklı medyalarla çalışarak çeşitli – hatta birbiriyle çelişen – bakış açılarıyla, politik ve sanatsal söylemle, performanslarla ya da kişisel anlatılarla inşa edildiğinde tarihin ve tarih anlatısının nasıl değiştiğini inceliyor.

Bilim insanlarının uyarılarına rağmen yangın çağının ortasındayız. Şeytanla yaptığımız Faustvari anlaşmanın vadesi doldu ve biz bu borcu çocuklarımıza miras bırakıyoruz.

Siyasetçi olmak zordur. Kadın siyasetçi olmak çok zordur. Göçmen kadın siyasetçi olmak da elbette ki daha zordur. Peki Almanya’da Türkiyeli kadın bir siyasetçi olmak nasıl bir şey? Ah işte o en zoru…

İklim krizine yanıt olarak sürdürülebilir ve dirençli bir gıda sistemine geçiş, gıdayı bir hak olarak tanımak ve gıda egemenliği prensiplerini benimsemekten geçiyor.

İklim felaketleri birçok insanı ülke dışına gitmeye, iltica talebinde bulunmaya ve korunma talep etmeye zorluyor. Peki Türkiye’deki ulusal mevzuat buna ne kadar hazırlıklı?

Neoliberal kapitalizmin toplumsal ve ekolojik sorunları derinleştirmesi ve var olan iklimsel, finansal, politik ve sağlık krizlerine karşı dayanıksızlığı çözüm arayışlarını ivmelendirdi ve küçülmeyi güçlü bir alternatif olarak ortaya çıkardı.

Türkiye’nin dört bir yanında yenilenebilir enerji yatırımları var. Ancak bu yatırımlara ciddi bir direniş gösteriliyor. Yaşam savunucularının karşı oldukları yenilenebilir enerji mi yoksa yenilenebilir enerji adıyla yapılan büyük yıkım mı?

Doğa, musluktan akan suyla ya da yıkıntılar arasından çıkan "istilacı" otlarla kentin içinde. Kentin muğlaklaşan sınırları ise etkisini hem iklim mücadelesinde hem güncel sanatta gösteriyor.

İklim bilimi inkarcılığının farklı formlara bürünerek devam ettiği günümüzde krizin gerçek nedenlerini ve sorumlularını istikrarlı biçimde ortaya koyacak bir iklim haberciliğine iş düşüyor.