"İyi günde kötü günde" bir arada yaşamak

Arkadaşlık konusunda belirtilmesi gereken nokta, onun çeşitliliğidir. İş arkadaşlığı, okul arkadaşlığı, politik arkadaşlık gibi pratikler belirli bir toplumsal bağlamda gerçekleşir ve anlam kazanır.

"Arkadaşlık" bölümünün konukları Hafıza Merkezi Berlin’in kurucularından, Çatlak Zemin ekibinden feminist aktivist Özlem Kaya ve HDP Kadın Meclisi sözcüsü Ayşe Acar Başaran.

Temel çıkış noktam hayvanlarla bir arada yaşamaktan vazgeçmemek. Çünkü hayvanlara nasıl davrandığımız, nasıl bir toplum olduğumuzu gösteriyor.

Bu bölümün konukları uzun yıllardır feminist politika, iklim politikaları üzerine çalışan hukukçu Deniz Bayram ve araştırmacı yazar Foti Benlisoy.

Hiçbir yalan masum olmadığı gibi gazetecilerin söylediği yalanlar “toplumu şekillendiren yalanlar”a dönüştüğü için daha da tehlikeli. Çünkü bir arada yaşamanın altını oyuyor. Adil ve eşit bir toplumun kurulmasını engelliyor. Ki bir gazetecinin görevi, daha iyi bir dünya için çalışmak değil de nedir?

Bu bölümün konukları Cinsiyet Eşitliği Politikaları Derneği kurucularından, Çatlak Zemin ekibinden feminist aktivist Cemre Baytok ve felsefeci, siyaset bilimci Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda araştırmacı Serdar Tekin.

Türkiye’de geçmişle hesaplaşma mücadelesi sahipsiz değildir, güçlü bir politik birikime sahiptir. Bu politik birikime yaslanarak devlet içinden konuşan tüm klikleri daha fazlasını yapmaya ve daha somut konuşmaya zorlamalıyız.

"Hafıza" bölümünde antropolog Derya Aydın ve Hafıza Merkezi İletişim Koordinatörü Kerem Çiftçioğlu, unutturma politikalarına direnen hafıza çalışmalarını, geçmişin hesaplaşılamayan felaketlerini gelecek kuşaklara aktarmanın yöntemlerini anlatıyor.

Afganistanlı doktor Zeynep C: “Bizler Türkiye’de sadece nefes alıyoruz. Karnımızı doyurmak için çabalıyoruz. Ama yaşam böyle bir şey değil. Biz yaşamıyoruz, biz hayatta kalmaya çabalıyoruz. Çocuklarımı okutamıyorum. Çocuklarım mutlu değil. Üzüntü beni içten içe çürütüyor.”

“İyi Günde Kötü Günde” podcast serisinin altıncısı olan “Irkçılık” bölümün konukları, araştırmacı Nesrin Uçarlar ve Nor Zartonk’tan avukat Arno Kalaycı Türkiye’de ve dünyada ırkçılığa dair yürütülen tartışmalar üzerinde duruyor ve ırkçılıkla mücadele yöntemlerini anlatıyor.

Yaratıcılık çalışmalarının gösterdiği üzere, yaratıcılık sadece özel yetenekli bireylerin tekelinde olan bir olgu değildir, bütün insanlarda bulunan bir kabiliyet ve insanlığın kolektif kültürünün bir sonucudur.

"Yaratıcılık" bölümünün konukları sanatçı Fatoş İrwen ve küratör, yazar Övül Durmuşoğlu yaratıcı sanatsal biçimlerin bir arada yaşam için açtığı imkânları, farklı ortaklıklar kurarken güncel sanatın nasıl bir rol üstlendiğini anlatıyor.

Hepimiz bir şeylerden nefret ederiz ve hepimizden bir şekilde nefret edilir. Peki, nefret edilenin nefret etmemesi mümkün mü?

Mültecilerle Dayanışma Derneği’nden avukat Gizem Öykü Başkaya son dönemde giderek tırmanan ve tehlikeli yerlere varan mülteci nefretinin nedenleri ve sonuçlarını, oyuncu, aktivist Seyhan Arman ise translara yönelik nefret söylemlerinin ve transfobinin dününü bugünü, bu nefretle mücadele etme yöntemlerini anlatıyor.

Aşırı sağ esasında hiç de aşırılığı temsil etmiyor; sağın sürekliliğini temsil ediyor. “İnsan doğası”nı rekabetçi, fırsatçı vs. sayarak tekeline alan liberal ideoloji kültürel olanı da kendi rengine boyuyor, kolektiften korkmamızı buyuruyor.

"Korku" bölümünün konukları akademisyen, yazar Sinan Birdal ve Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları öğrencisi Yağmur Gönenç, küresel düzeyde yaygınlaşan korku iklimini, ütopyanın kaybını, farklı kuşakların korkuya verdiği tepkilerin nasıl değişiklik gösterdiğini, korkunun karşısına umudu koymanın ve birlikte mücadele etmenin önemini konuşuyorlar.

Avukatlar Kerem Dikmen, Berrin Demir, Emel Ataktürk, Fatoş Hacıvelioğlu, Tugay Bek ve Veysel Vesek, takip ettikleri davalardaki cezasızlığın adalete verdiği zararı anlattı.

Bu bölümde Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan hukukçu Gulan Çağın Kaleli ve çalışmalarını faillerin itirafları üzerine yürüten akademisyen Yeşim Yaprak Yıldız, cezasızlığın oluşturduğu koruma kalkanını, bununla nasıl mücadele edileceğini ve uluslararası mekanizmaların etkisini ele alıyor.

Hafıza Merkezi Berlin ve IPS İletişim Vakfı/bianet’in "İyi Günde Kötü Günde: Bir Arada Yaşamak" podcast ve yazı dizisinin ilk bölümü "Aile"yi, akademisyen Alev Özkazanç yazdı. "'Kötü günde' aile birliğinin pek de dayanıklı olmadığına; ailelerin yoksulluk, işsizlik, aile içi şiddet ve etnik-ırkçı ayrımcılığın etkisi altında hızla çözüldüğüne şahit oluyoruz."

Serinin ilk bölümünde feminist aktivist Feride Eralp ve LGBTİ+ aktivisti, akademisyen Dilara Çalışkan aile içindeki tecrübeleri, aile politikalarını ve aileye alternatif farklı bir aradalıkları ele alıyor.