İstanbul'a İhanet Eden 6 Proje

“İstanbul'a gökdeleni planlı bir alanda ve İstanbul çevre düzeni planı içerisinde değerlendirerek yapmak gerekiyor. Bir yerde çok yüksek yapılaşma hakkı veriliyorsa bu alandaki alt yapıyı da ona göre düzenlemek gerekiyor.”

İstanbul’da gökdelen tartışmaları silüeti bozan 16/9 kuleleriyle başladı. Yargıdan çıkan iptal kararlarına rağmen hem bu kuleler hem de yenileri İstanbul semalarında yükselmeye devam etti.

Yürütmeyi durdurma kararı verilen Tarlabaşı’ndaki kentsel dönüşümü Sosyal Hizmet Uzmanı Ceren Suntekin ve evini kaybeden bakkal İbrahim Kaya’dan dinledik.

İlk olarak 2005’te gündeme getirilen dönüşüm hikayesi için 2010’da yıkımlar başlatıldı. 7 yıldır süren yıkım ve inşaat hali yargı kararlarıyla sık sık durduruldu ancak fiiliyatta hep devam etti.

Bağımsız araştırmacı Cihan Baysal Uzunçarşılı Kabataş’a yapılan transfer merkezi için “mütevazi bir düzenlemeyle sorunun çözülebileceğini” ancak “bütün projeler de olduğu gibi bunun da altından rant çıktığını” söylüyor.

2005’te Mimar Hakan Kıran tarafından tasarlanan “Kanat çırpan dev martı” formundaki projenin inşaatı Ağustos 2016’da başladı. zaten bir transfer merkezi olan Kabataş’ta bu projeyle alışveriş alanları da yer alacak.

Galataport projesinin yapıldığı bölgenin hikayesini anlatan Mimar Korhan Gümüş, Cumhuriyet tarihi boyunca devletin halka bölgeyi özelleştirmek ya da kapatmaktan başka seçenek sunmadığını söylüyor.

2002’de Galataport adıyla ortaya çıkan projenin geçen yıllarda adı bile değişti. Yargı kararları projenin devam etmesine engel olamadı. 100 bin metrekarenin üzerinde bir alanda içeriği netleşmeyen projenin yapımı devam ediyor.

3. Havalimanı yakınındaki Ağaçlı Köyü'nden Cahit Aksoy ve balıkçılıkla uğraşan Selahattin kaptanla havalimanı inşaatının başladığı günden bugüne karşılaştıkları sorunları konuştuk.

"Orada havalimanına ihtiyaç yok. İhtiyaç duydukları şey bir şehir. 2011'de yaptıkları plan buydu ve şu an onu uyguluyorlar. Köprü, kanal, havalimanı derken yavaş yavaş tamamlanıyor."

3. havalimanı projesi 2009’da yürürlüğe giren Çevre Düzeni Planı’nda yer aldı. Bu planda, şu anda havalimanının yapıldığı Kuzey Ormanları sahası dokunulmaz olarak belirleniyordu. Fakat havalimanı projesi plana aykırı olarak uygulamaya konuldu.

"Erdoğan'ın söylediği 'yatay yapılaşma' lafı da bence zaten İstanbul'un eleştirisi filan değil tam da buraları yağmalamak için söylenen bir laftır. Bu ihanet hikayesini şimdi Kuzey Ormanları’nda villa kentler oluşturmak için kullanacaklar."

3. Köprü hem “Yavuz Sultan Selim Köprüsü” adıyla hem de Kuzey Ormanları’nda yarattığı tahribat nedeniyle tartışmalara neden oldu. Yapımı bitse de bağlantı yolları nedeniyle bölgedeki ekolojik tahribatı devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kente ve çevreye yönelik “ihanet” minvalinde dönen açıklamaları art arda geliyor ve fakat ihanetler hala devam ediyordu. İyi söylemlerin sadece söylem olarak kaldığı sıradan Türkiye günleri…