6 Şubat 6 Ay

6 Şubat depremlerinin, 2018 yönetmeliğinde öngörülen depremi aştığını ve elde edilen ‘muazzam miktarda’ veriyle bilim dünyasının yeni bir durumla karşı karşıya olduğunu belirten Prof. Dr. Kemal Beyen, “1999 depremi bizim için nasıl milat olmuşsa, 6 Şubat depremleri de öyle olmalı” diyor.

Gazeteci Ali Leylak, Urfa’da sorunların çözümü için bir habercilik yapılmadığını belirterek "Deprem, sel, aşiret kavgaları, elektrik ve su sorunu… Sorunlar o kadar çoğaldı ki. Ama hepsi unutulup gidiyor. Medya da üstüne gitmiyor" dedi.

Yerel gazetelerin baskısıyla 6 Şubat'tan dokuz gün sonra afet bölgesi ilan edilen Elazığ'da gazeteciler, ötelenen vergi ve SGK prim borçlarının toplu olarak istenmesine karşı çözüm arayışında. Gazeteci Mehmet Nafiz Koca anlatıyor...

Altı ayın sonunda Hatay, özellikle de Antakya'da durum nedir, neler yapıldı/yapılmadı diye anlatmak için sayılar, oranlar vermeye lüzum yok. Hiçbir sayının bir önemi yok. Çünkü hâlâ su yok. Hâlâ yeterli tuvalet yok. Elektrik yok. Sağlık dâhil, kamu hizmeti yok.

"Orta hasarlı binalar yıkılacak denildi, pencereleri söktüler. Sonra dediler ki güçlendirilecek. Şu anda mühendislik bürolarının çoğu bu işe başladı. Dün bakan bir açıklama yaptı: Orta hasarlıları ağır statüsüne alıp yıkacağız. Buyurun bakalım."

TMMOB Mimarlar Odası Elazığ Şube Başkanı Kazım Sanaç, Elazığ'ın deprem bölgesindeki diğer illerden farklı olarak göç aldığını, depremin ardından 50 bine yakın kişinin Elazığ'a geldiğini söyledi.

"Çalışmalar tamamen yetersiz. Hâlâ yıkılması gereken orta hasarlı bina çok var. Şikâyetle, itirazlarla az hasarlıya çevrilip konunun üzeri kapatılıyor. Bu durumların nasıl olduğunu denetleyen yok."

Başta meslek odaları olmak üzere sivil kurum temsilcileri ve Anteplilerin anlatımına göre, ortada net bir açıklama veya karar olmadığı için insanlar hasarlı evlerine girmeye başladı.

Altı ayda deprem bölgesinde sağlık alanında neler yaşandı? Sağlığa erişim ne durumda, hastanelerde durum nedir? Hekim/sağlık çalışanları neler yaşıyor ve hangi koşullarda çalışıyor? Salgın hastalıklar var mı, sağlık sorunları nasıl çözülüyor?

İskenderun Ses Yazı İşleri Müdürü Sadet Berkyürek anlatıyor: "13 gazeteci meslektaşımızı kaybettik. Ulusal basın buradan çekildi, canlı yayın araçları çekildi. Yine yerel gazeteciler kaldı. Biz bize kaldık. Dayanışma bekliyoruz."

TMMOB Mimarlar Odası Malatya Şube Başkanı Yunus Emre Fidanel, vatandaşların barınma ihtiyacını karşılamak için kırsal bölgelerde yapılar inşa ettiğini ancak koordinat kaymasını düzeltme çalışmaları nedeniyle belediyelerin ruhsat veremediğini söyledi.

Depremzede göçmenlerin durumuna dikkat çeken Duaa Muhammed, "Aslında onlar, sürekli göç etmek zorunda kaldı, yerleşemiyorlar. Suriye içinde iç göç; sürekli göç, göç... En son buraya gelip her şeye sıfırdan başlarken, deprem oldu. Yine göç" dedi.

Ülke topraklarımızın yüzde 80’den fazlası ve nüfusun yaklaşık 75 milyonu deprem kuşağında yaşamaktadır. Bizler bu gerçeklikle yaşamayı sürdürmek zorundayız.

Açık Radyo'nun Altın Saatler programında "6 Şubat 6 Ay" dosyamızı konuştuk.

"Pencerelerini söktüler, hurdacıya satanlar oldu. Şimdi o evlere dönmeye başladılar."

"20-30 yıl sonra nasıl bir Hatay hedefliyoruz? Bu şehirde çok ciddi bir yıkım yaşandı. Hatay'ın toplumsal yapısına uygun bir şehirleşme modeli nasıl ortaya koyacağız? Bu sadece bina yapmakla olacak iş değil. O yüzden ciddi bir planlamaya ihtiyaç var."

TMMOB Adıyaman İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Ufuk Bayır, "Şehir merkezi imar planının depremin ardından yeniden tasarlanmasını bekliyorduk ancak deprem sonrası imar planında değişiklik yapılmadı. Zemin+4 kata kadar olan imar planı kentin tamamında deprem sonrasında da aynı şekilde uygulandı" dedi.

Sorunlardan dayanışmaya ve yeniden kalkışa Mercan TV örneği…

Demir, cam, keskin parçaların olduğu oyun alanları, özel alan yokluğu, salgın hastalıklar, depremle birlikte büyüyen çocuklar ve deprem bölgesi için ortada duran bir soru: Okullar ne zaman ve nasıl açılacak?

17 Mayıs Derneği’nden Sosyal Hizmet Uzmanı Havva Kafes, "Kadınlar, çocuklar, LGBTİ+’ların spesifik ihtiyaçları görülmüyor, söylenildiği zaman ise duyulmuyor. Tüm sistem ataerkil, heteroseksist, cisseksist bir düzen üzerine kurulmuş durumda" dedi.