Anadolu Kültür'ün 20. kuruluş yıldönümü kapsamında, temel çalışma alanlarına paralel hazırlanan "Kültür ve Sanatı Paylaşarak 20 Yıl: Anadolu Kültür Söyleşileri" dizisi dün ilk programla başladı.
Programın ilk söyleşisi Adalet- Hafıza- Sanat: Toplumsal Barış için Geçmişle Yüzleşme, İstanbul Tophane'deki Depo'da gerçekleşti.
Söyleşiye Anadolu Kültür'ün 20 yıllık sürecine tanıklık eden ya da projelerde etkin rol oynayan isimler katıldı. Anadolu Kültür Genel Koordinatörü Asena Günal moderatörlüğündeki söyleşide; Hafıza Merkezi Eş Direktörü Murat Çelikkan, İnsan Hakları Aktivisti Zafer Kıraç, İstanbul Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünden Doç. Dr Ferda Keskin, Bahçeşehir Üniversitesi İletişim ve Tasarım bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Nora Tataryan konuşmacı olarak yer aldı.
Söyleşi sonunda Anadolu Kültür'e katkı sunan isimler de söz aldı.
Konuşmacılar; Diyarbakır Sanat Merkezi'nde düzenlenen Adalet Konuşmaları ve Adalet Tüketimi sergisi, hapishanelerdeki mahkûmlara yönelik atölyeler ile onların şiir ve öykülerine yer verilen kitaplar, Adalet Atlası podcasti gibi Anadolu Kültür'ün adalet üzerine yürüttüğü projelerden yola çıkarak Türkiye'de bu alanda son 20 yılda yaşanan gelişmeleri anlattı.
Anadolu Kültür kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Osman Kavala'nın projelerde ve kurumun gelişimindeki rolünden söz eden konuşmacılar, Anadolu Kültür'ün kişisel tarihlerindeki önemine de değindi.
"Bizim için buruk bir kutlama"
Açılış konuşmasını yapan Asena Günal yirminci yıl kapsamındaki projelerden söz etti. Günal, Diyarbakır Sanat Merkezi'nin arşivini dijitale aktardıklarını, yakında paylaşılacağını ve çekilen uzun metraj belgeselin aralık başında yayınlanacağını duyurdu.
Osman Kavala ve hapiste olan diğer isimleri anarak devam eden Günal şöyle konuştu:
"Bu bizim için buruk bir kutlama. Anadolu Kültür'ün kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Osman Kavala beş yıldır haksız ve hukuksuz bir şekilde hapiste. Ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. Anadolu Kültür'ün eski ve yeni yönetim kurulu üyeleri ile çalışanları olan Mine Özerden, Çiğdem Mater, Hakan Altay da on sekiz yıl hapis cezası aldı. Hepsinin bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını ve tekrar birlikte çalışmayı diliyoruz.
"Bu ilk oturum adalet üzerine. Hepimizi yakından ilgilendiren bir konu. Anadolu Kültür yargı eliyle yürütülen adaletsizliklere doğrudan maruz kalmadan önce de konuyla ilgili pek çok proje yürüttü."
Ardından söz alan Ferda Keskin, Diyarbakır'daki adalet söyleşilerinden, Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde İnsan Hakları Derneği çatısı altında yapılan çalışmalardan, panel ve sergilerden söz etti.
Anadolu Kültür projelerinin devam etmesi için çalışacağını söyleyen Keskin şöyle devam etti:
"Anadolu Kültür'ün gerçekleştirdiği birçok faaliyetin içerisinde yer aldım ve bundan çok büyük bir onur duyuyorum. Ve tabii ki öncelikli olarak benim faaliyetlerim içinde yararlanmamı sağlayan olan isim, dostum Osman Kavala'ydı. Kendisine selam yolluyorum."
"Anadolu Kültür'e karakterini veren Osman Kavala"
İnsan hakları aktivisti Zafer Kıraç, Anadolu Kültür projelerinden ve Osman Kavala ile olan yolculuğundan bahsetti. Diyarbakır'daki senaryo atölyesi, Fevzi Çakmak Yetiştirme Yurdu, Cezaevi Duvarlarını Açmak projelerini anlatan Kıraç, Osman Kavala'nın çalışmaların her noktasında bulunduğuna dikkati çekti.
İnsan hakları açısından cezaevlerini bütün haklara ulaşabilecek bir noktada tutmak istediğini belirten Kıraç, Osman Kavala ile yaptığı röportajda Kavala'nın bir sözünü hatırlattı. Kavala'nın, "Neler yapılırsa, neler değişirse içeridekilerin; mahkûmların, tutukluların, infaz memurlarının hayatları daha rahatlar diye düşünüyorum" dediğini aktardı.
Kıraç'ın Osman Kavala vurgusuna ilişkin konuşmaya devam eden Asena Günal şöyle söyledi:
"İkinizin sunumunda da Osman Bey'in projelere ön ayak olması vurgusu vardı. Aslında bu Anadolu Kültür'e karakterini veren o. Onun dert ettikleri, aciliyet gösteren duruma tepkileri, inadı. Anadolu Kültür'den onsuz bahsetmek mümkün olamaz. Ne iyi ki hâlâ içeriden bizimle çalışmaları sürdürüyor. Anadolu Kültür etkinliklerini takip ederek projelerle ilgili fikir veriyor, önerilerde bulunuyor. Bu işin devam istiyor."
"İmkân ve kapıları açıyor"
Murat Çelikkan Doğu ve Kürt sorununa ilişkin projeler ve Hafıza Merkezi hakkında konuştu.
"Türkiye'de geçmişle yüzleşeceğim dediğiniz zaman konu bitmiyor" diyen Çelikkan, Anadolu Kültür'ün ve Osman Kavala'nın fikirlerin gelişimindeki yerine dikkati çekti.
"Çok fazla fikre ve örgüte temel oldu Anadolu Kültür. İnandığınız bir fikriniz varsa size bütün imkânları ve kapıları açıyor.
"Dayanışma dendiğinde benim aklıma Osman geliyor. Yer aldığı, dayanışma gösterdiği, ilgilendiği alanlarla hem kurumsal hem bireysel olarak birçok örgütün ortaya çıkmasında ve şekillenmesinde çok büyük katkısı olduğunu söylemeliyim."
Söyleşiye online olarak katılan Nora Tataryan ise İstanbul Depo'daki sergi ve etkinlikler üzerinden hafıza-sanat ilişkisine değindi ve Anadolu Kültür projelerinin kişisel tarihindeki öneminden söz ederek konuşmasını şöyle bitirdi:
"Değişen politik atmosferde Anadolu Kültür'ün hep orada olması kişisel olarak bana çok iyi geldi. Edindiğim meselelere sahip çıkmasıyla 'iyi ki var' dedirtiyor. Umarım böyle devam eder, adaletsizlikler son bulur. Haksız olarak tutsak tutulan herkes işinin başına döner."
(EO/AÖ)