Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Ayda 20 gün okula gidiyorum. Bir iki gün de dışarıda olduğumu düşünürsek 22-23 gün dışarıda kahve tüketiyorum. Önceden bir gün içinde birden fazla filtre kahve tüketebiliyordum ama bu fiyatlarda bunu yapabilmem artık imkansız.”
“Arkadaşlarımla oturduğum yerlerde 35-40 lira tutuyor bir fincan kahve. O zaman az içiyorum. Bir fincanla yetiniyorum. Kahveyi artık daha çok evde tüketiyorum.”
Kahve fiyatları hem Avrupa’da hem Türkiye’de her geçen gün artıyor. Eurostat’ın verilerine göre Avrupa’da kahve fiyatlarında yıllık ortalama artış yüzde 17 olurken bu rakam Türkiye’de yüzde 111. Türkiye kahve fiyatları konusunda AB ülkeleri arasında birinci.
Enflasyon artışlarıyla birlikte büyük bir lüks haline dönüşen kahve tüketimi Türkiyeli tüketiciyi de olumsuz etkiledi. Bir gün içinde birkaç kez dışarıda kahve tüketebilenler tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye başladılar. Bu durumu hem zincir kahvecilerde hem de üçüncü nesil kahve dükkanlarında gözlemek mümkün.
“Kahve satışları asla o seviyede değil”
Zincir Kahveciler edindikleri sürekli müşterilerle satışlarını korusalar da üçüncü nesil kahveciler pandemi öncesindeki kahve tüketimi aradıklarını ifade ediyorlar.
Beyoğlu’ndaki bir işletmeci:
“Biz belli ölçüde idare ediyoruz. Turistlerin varlığı dükkanı çevirmemize yardımcı oluyor. Ama pandemiden önceyi arıyor muyuz dersek arıyoruz. Kahve satışları asla o seviyede değil.”
Zincir kahvecilerin önünden geçtiğimizde dükkanların dolu olduğunu ve herkesin sırada kahve almak için beklediğini görmek bir kahve sever için sıradan bir manzara.
Hâlbuki içeri girilince masalardan oturanların oraya ayda belki bir sefer gelebildiğini ve tüketim alışkanlıklarını değiştirdiği görülüyor.
Üniversite öğrencisi bir grup genç kadın sürekli kahve içtiklerini söylüyor ve hatta aralarından birinin kahve tiryakisi olduğunu da ekliyorlar
“Kendime sınır koydum”
Arkadaşlarının kahve tiryakisi olduğunu belirttiği Zeynep A. ise şunları söylüyor:
“Ayda 20 gün okula gidiyorum. Bir iki gün de dışarıda olduğumu düşünürsek 22-23 gün dışarıda kahve tüketiyorum. Önceden bir gün içinde birden fazla filtre kahve tüketebiliyordum ama bu fiyatlarda bunu yapabilmem artık imkansız.
"Eğer alacaksam da kendime sınır koydum. Dışarıda alacağım kahve bir taneyi geçmeyecek. Zaten yanımda termosum da oluyor. Evden de getiriyorum. Evde yapmak dışarıya göre daha uygun. Ama bu hesapla ayda bir 500 ile 600 lira arası masrafım oluyor.”
Aynı şekilde zincir kahvecilerden birinde oturan ve aldığı kahveye 40 lira veren bir genç, “Bunun için 40 lira ödemek çok can sıkıyor, bu yüzden olabildiğince dışarda daha az kahve tüketiyorum diyor.
“Öğrenciler için dışarıda kahve içmek hayal”
Bir kahve zincirinde baristalık yaparak geçimini sağlamaya çalışan Berk:
“Burada çalıştığım için kahveye çok fazla para harcamıyorum. Her gün tükettiğim için aslında aylık 500-600 lira gibi bir giderim olabilir. Ama burada çalıştığım için kahve tüketimi için herhangi bir giderim olmuyor.
"Ama iş dışında arkadaşlarımla bir yerde oturduğumuzda bir kahveye 50 lira ödüyoruz yanına tatlı bir şey alsak 100 lira masraf oluyor. Bu koşullarda bir kafede oturup kahve içmek hayal benim gibi öğrenciler için.”
“Bir fincanla yetiniyorum”
Neredeyse her gün kahve tüketen Avukat Beyza Uğur ise kahve tüketimini azalttığını ve değişen tüketim alışkanlıklarını şu şekilde ifade ediyor:
“Dışarıda zincir yerlerde içtiğim kahveler 25-30 lira civarında. Ben sade kahve içiyorum. Filtre kahve en ucuz olduğu için onu tercih ediyorum. Sütlü şekerli şeyler daha pahalı onları tercih etmiyorum. Uzun süre dışardaysam günde iki tane büyük boy kahve tüketiyorum.
“Eğer kafeye vb. yere gidiyorsak örneğin butik kahveciler daha pahalı olur, bunu göz önünde bulunduruyorum. Arkadaşlarımla oturduğum yerlerde 35-40 lira tutuyor bir fincan kahve. O zaman az içiyorum. Bir fincanla yetiniyorum. Kahveyi artık daha çok evde tüketiyorum. Bu yüzden tüketimim evde kalma sıklığıma göre değişiyor.
“Ekonomik krizle fiyatlar inanılmaz arttı ve fiyatları takip etmek imkansız. Ama filtre kahve paketi 50-60 lira, Türk kahvesi de 20 lira. Her kahve türünden de ayda bir paket bitiriyorum. Dışarıda tükettiğimde aylık kahve masrafım daha çok oluyor.”
İstanbul’da yer alan Türk Alman Kitap Kafe’nin çalışanı:
“Öğrenciler için kahveyi 20 liradan satıyoruz. Sürümden ya kazanıyoruz ya kazanmıyoruz. Normalde kahveyi de ucuza almıyoruz, standart bir ücretten alıyoruz. Fiyatlar ise sürekli değişiyor.
"Mesela kahveyi alıp giderseler daha ucuza geliyor. Take away dediğimiz durum bu. Ama müşteri bir masada oturup içmek istediğinde kahve bir 5-10 lira daha pahalı oluyor.
(ED/EMK)