* Fotoğraflar: Mezopotamya Ajansı (MA)
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu'nun kontrolündeki Suriye'nin Afrin ilçesinde halk art arda yapılan elektrik zamları ve 10 saate varan elektrik kesintileri karşısında bölgeye elektrik dağıtımı yapan ve Türkiye'ye ait olduğu ifade edilen Suriye-Türkiye Elektrik Enerjisi (STE Enerji) şirketinin binasına cuma gecesi (3 Haziran) baskın düzenledi.
Gazete Duvar'ın haberine göre, protestoların fiyat artışları ve günlük elektrik kesintilerinin 10 saati bulması üzerine patlak verdiği belirtildi. SMO'ya yakınlığıyla bilinen Siga Ajansı, protestoların "kötü hizmete yönelik öfkeden kaynaklandığını" söyleyerek protesto haberlerini paylaştı.
Mezopotamya Ajansı'nın (MA) aktardığına göre, Kawa Kavşağı yakınlarında bulunan STE Enerji şirketini basan çok sayıda kişi binayı ateşe verdi.
Sosyal medyadaki görüntülerde çok sayıda kişinin "şehir konseyi" olarak adlandırılan binayı bastığı, içeri girip kapıları tekmelediği, duvarda Türkçe olarak "Afrin Nüfus Müdürlüğü" yazdığı görüldü.
Kamuoyuna yansıyan görüntülerde ayrıca protestocuların "Suriye özgür bir ülkedir, Türkler ülkeden ayrılmalı" sloganları attığı duyuldu.
Afrin, Mare, Suvran ve El Bab'ta elektrik zamları ve hayat pahalılığı gerekçesi ile Türkiye kontrolündeki yerel yönetim binalarının bazılarının basıldığı bazılarının yakıldığı iddia ediliyor. https://t.co/nrx6NcpTYw
— Musa Özuğurlu (@musaozugurlu) June 3, 2022
Bir ilk: "Türkiye, Suriye'den defol" sloganı
Gece geç saatlere kadar süren olaylara ilişkin Rudaw'a konuşan gazeteci Musa Özuğurlu, "Toplumun içinde oluşan bu türden birikimler, bazen çok küçük olduğu düşünülen sebeplerle ortaya çıkar" diyerek olayların "uzun zamandır devam eden bir rahatsızlığın sonucu" olduğunu söyledi:
"Bu sadece elektrik fiyatının artışı ile ilgili olamaz. Uzun zamandır devam eden bir rahatsızlığın sonucu olduğunu düşünüyorum."
"Türkiye'nin bölgeye hakim olmak" ve bölgede "kalıcı olmak istediğini" ifade eden Özuğurlu, basılan yerlerden birinin de "Nüfus Müdürlüğü" olduğuna dikkat çekti: "Suriye hükümetiyle ya da yerel dinamiklerle bir anlaşmaya gidilmediği bir durumun olduğunu gözlüyoruz."
"Suriye hükümetinin orada olmasıyla Türkiye'nin orada olması arasında hiçbir fark yok" diyen Özuğurlu, "Çünkü o bölgede yaşayan insanların yaşadıkları sorunların hiçbirisinin halledilmediğini görüyoruz" dedi:
"O bölgeye demokrasi falan gelmiş değil, o bölgede çocuklar okullarına insanlar işlerine çok rahat gidip geliyor değil.
"Suriye yönetimine muhalif olduğu için Türkiye'yi destekleyenler de bir süre sonra bunu gördüler. Balayı dönemi bitti artık. Dolayısıyla bu tarz rahatsızlıklar çok daha artacaktır.
"Türkiye'nin orada bulunması, bu bölgeye bir çare getirmemiştir. Dolayısıyla bu rahatsızlıklar devam ediyor, bundan sonra bu türden olayları ve protestoları görebiliriz.
"Tüm bu süreç içinde 'Suriya hurra hurra, Tirkiya barra barra' (Türkiye, Suriye'den defol) yönündeki sloganı ilk defa duyuldu."
"Suriye'de de elektrik faturaları kabarıyor"
Gazeteci Fehim Taştekin de bugünkü (6 Haziran) köşe yazısında Afrin'deki protestolara değindi. Taştekin, benzer gösterilerin Azez, El Bab, Soran, Ahtarin ve Marea gibi yerlerde de, yani "Fırat Kalkanı ile korunan kollanan bölgelerde" de yaşandığının altını çizdi.
Protestoların Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'ye muhtemel askeri operasyonunun konuşulduğu günlerde gerçekleştiğini de hatırlatan Taştekin, "Olacak iş mi bu; tam da 'Terör koridoru dağıtılacak, 1 milyon sığınmacıya alan açılacak' vaadiyle millet ruhen ve bedenen her tür bedele razı hale getirilmek istenirken" dedi, önceki protestolara dikkat çekti:
"Ocakta El Bab'da düzenlenen gösteride insanlar, yerel idare meclisini halkın çıkarlarını gözetmemekle eleştirip 'kurtarılmış bölgelerde' Türk şirketinin tekeline son verilmesini istemişti.
"El Bab'da elektriğin patronu Ak Enerji. Gösteriler Gaziantep'ten iki vali yardımcısının müftüyle birlikte düzenlediği 'haliniz nicedir' ziyaretinden sonra da tekrarlandı ve 31 Ocak'ta şirketin binası basıldı. Sonra Azez, Marea, Soran, Ahtarin ve Afrin'e sıçradı.
"Gerekçe aynıydı: Artan fiyatlar, 12 saati bulan kesintiler, ihmaller, arızalar ve altyapı sorunlarının giderilmemesi. Yani Afrin'e saplanıp kalmak yerine geriye doğru bir altı aya bakılması aklı cilalar.
"Türkiye'de elektrik faturaları kabarırken Suriye'dekiler de kabarıyor. İdlib'de Kasım 2020'de 0,68 TL olan elektriğin fiyatı geçen ocakta 1,9 TL, şubatta 2,6 TL'ye, mayıs sonunda 3,30 TL'ye çıktı. Ak Enerji'nin Azez'de belirlediği fiyat ilk kademede 2.45 TL, ikinci kademede 3-4.5 TL arasında.
"Buralarda bir de Suriye lirası yerine Türk lirası tedavüle sokuldu. TL'nin değeri düştükçe hop oturup hop kalkıyorlar."
Afrin'de ne olmuştu?Suriye'de Kürt nüfusun en yoğun olduğu yerlerden biri olan Afrin, 2012 yazında Suriye devlet ordusunun geri çekilmesiyle PYD'nin denetimine geçti. 20 Ocak 2018'de TSK, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) da içinde bulunduğu Suriye Millî Ordusu (SMO) ile birlikte "Zeytin Dalı Harekâtı" adıyla Afrin'e operasyon düzenledi. YPG'yi Afrin'den çıkarmayı hedefleyen operasyonda, 26 Mart 2018'e kadar 282 köy, 50 stratejik nokta; toplam 332 bölge TSK ve SMO'nun eline geçti. 18 Mart'ta Afrin kent merkezi, 24 Mart 2018'de ise Afrin ilçesinin tamamı TSK ve SMO'nun elindeydi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi verilerine göre operasyon boyunca bin 584 YPG/PYD ve Suriye Demokratik Güçleri mensubu, 91 Suriye Silahlı Kuvvetleri'na bağlı asker, 604 Suriye Millî Ordusu milisi ve 85 TSK personeli öldü. |
(SD)