BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Cumartesi günü gerçekleştirilen toplu infazın ardından yaptığı açıklamada, Suudi yetkilileri "ülkenin terörle mücadele yasalarını tam olarak uluslararası standartlara uygun hale getirmeye" çağırdı.
Cumartesi günkü infazlar, 2021 boyunca gerçekleştiği bildirilen toplam 67 infazı aştı.
Bachelet 12 Mart'ta idam edilenlerden 41'inin 2011-12'de hükümet karşıtı protestolarda yer alan ve ülkede daha geniş siyasal katılım talep eden Müslüman Şii azınlıktan olduğunun anlaşıldığını söyledi.
İdam edilen diğer kişilerin yedisi Yemen, biri de Suriye uyrukluydu.
Bachelet, "Yaptığımız gözlemler, idam edilenlerin adil yargılanma ve hukuki prosedür güvencelerinden yoksun kılındıklarını ve uluslararası hukukun kabul ettiği 'en ciddi suç' eşiğini aşmayan suçlar nedeniyle idama mahkum edildiklerini gösteriyor" dedi. .
Yüksek Komiser ayrıca, infazlardan bazılarının Yemen'de Husi isyancılar ile Suudi liderliğin desteklediği hükümet güçlerinin oluşturduğu koalisyon arasında sürmekte olan silahlı çatışmayla bağlantılı görünmesinden duyduğu kaygıyı da dile getirdi.
Olası savaş suçları
BM insan hakları şefi, gerekli "adil yargılanma güvencelerini" sağlamayan yargılamaların ardından ölüm cezalarının uygulanmasının uluslararası insan hakları ve insancıl hukuk tarafından yasaklandığını ve "savaş suçu oluşturabileceğini" hatırlattı.
Bachelet ayrıca ölüm cezasının "insan hakları ve onuru, yaşam hakkı ve işkence yasağı gibi temel ilkelerle bağdaşmadığını" da vurguladı.
Ayrıca idam edilenerin akrabalarına, sevdiklerinin infaz koşulları hakkında bilgi verilmemesinin de "işkence ve kötü muamele anlamına gelebileceğini" söyledi.
Bachelet, "Yetkililer idam edilenlerin cesetlerini ailelerine iade etmeli" dedi.
Geniş "terör" tanımı
Bachelet, Suudi mevzuatındak "ulusal birliği tehlikeye atan" veya "devletin itibarını zedeleyen" şiddet içermeyen eylemleri de kapsayan son derece geniş terör tanımından duyduğu kaygıyı ifade etti.
"Bu, ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını kullanan insanları suçlu kılma riski taşıyor" diye uyardı.
Suudi Arabistan, dünya ölüm cezasından uzaklaşırken "suçlular"ı idama devam eden 38 ülke arasında. Nispeten gelişmiş ülkeler arasında yalnızca Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Güney Kore, Tayvan ve Singapur ile Avrupa kıtasında sadece Belarus ve Rusya'da ölüm cezası halen yürülükte. Avrupa dışında çoğu Latin Amerika ülkelerinde de ölüm cezasını yürürlükten kaldırıldı.
Yüksek Komiser, "Suudi makamlarını tüm infazları durdurmaya, derhal ölüm cezasının uygulanmasına yönelik bir moratoryum oluşturmaya ve idam edilmeyi bekleyenleri infaz sırasından çıkartmaya" çağırdı.
En çok idam Orta Doğu'da
Uluslararası Af Örgütü'nün 2020 Ölüm Cezası Raporu'nda yer alan ilk 5 ülkeden 4'ü Orta Doğu'dan. Listenin ilk sıralarında İran, Mısır, Irak ve Suudi Arabistan var. Çin'de her yıl binlerce kişinin idam edildiği vurgulanan raporda, 2020'de dünyada toplam 483 kişinin idam edildiği ancak bu sayının ölüm cezasıyla ilgili verileri devlet sırrı olarak saklayan veya sınırlayan Çin, Kuzey Kore ve Vietnam'ı kapsamadığı bildirildi.
Dünya genelinde gerçekleştirilen 483 idamın yüzde 88'inin söz konusu ülkelerde yapıldığı ifade edildi. Ayrıca, raporda 2020 yılının idam cezalarının son 10 yılın en düşük seviyesinde olduğu kaydedildi. 2020 yılında 18 ülkede gerçekleştirilen 483 idamın, 2019 yılındaki 657 idama yüzde 26, 2015 yılında ise bin 634 idam cezasına kıyasla yüzde 70 oranında düşüş gösterdiği aktarıldı. (AEK)