Fotoğraf: Anadolu Ajansı(Arşiv)
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Hasankeyf Koordinasyonu Batman Belediyesi’ne kayyım atanmasına ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Ilısu Barajı ve HES projesiyle doğrudan ilişkili olduğunu duyuruldu.
TIKLAYIN - 1954'ten 2019'a Ilısu Barajı - Hasankeyf
TIKLAYIN - HDP'li 8 Belediyeye Kayyım Atandı
Açıklama özetle şöyle:
"HDP’den seçilen Batman Belediye Eşbaşkanları, Ilısu Barajı yüzünden göç ettirilecek insanlardan on binlercesinin hazırlıksız şekilde Batman gibi kentlere gelmesiyle sosyo-ekonomik sorunların derinleşmesi ve 12 bin yıllık geçmişe sahip evrensel bir mirasın yok edilmesinin yanı sıra, uzun bir süredir Ilısu projesinin ortaya çıkaracağı tahribatın farklı bir boyutuna dikkat çekmekteydi.
“Baraj göletine dökülen atık sular da sadece fiziksel tutma işlemi/ön arıtma yapılmakta, biyolojik arıtmanın olmaması halk sağlığı açısından ciddi bir risk oluşturmaktadır. Buna endüstriyel-kimyasal ve sulamaya dayalı tarımdan gelen ve hiç arıtılmayan atık suları eklersek bu risk daha da artmaktadır.
‘Kayyım atamaları geri çekilsin’
“Hukuksuz kayyım atamasının Ilısu Barajı ve HES projesiyle de doğrudan ilişkili olduğu ortadadır. Daha önceki kayyım atamaları sonrasında ortaya çıkan tahribat bunun göstergesidir. Kayyım atamasının Batman Belediyesi’nce su faturalarının ödenmesini erteleme kararının üstünden daha 12 saat geçmeden gerçekleşmiş olması, halkçı/devrimci belediye anlayışıyla kayyım politikasının su hakkı konusunda da karşı karşıya geldiğini göstermektedir. Kayyım ataması salgın ortamında halkın suya ücretsiz erişim hakkına da saldırıdır. İktidar bu koşullarda bile su hakkına karşı yürüttüğü politikaları sürdürmektedir.”
"Hasankeyf Koordinasyonu olarak kayyım kararlarının derhal geri çekilmesini, Ilısu Barajı ve HES’in de su tutma işleminin acilen durdurulmasını, kapakların kontrollü olarak açılarak suyun serbest akışına geçmesini talep ediyoruz.”
Hasankeyf Projesi'nin özet hali Yaşam savunucuları, Haziran 2019'da yaptıkları açıklamada Hasankeyf proje sürecine dair şunları belirtmişti: "2017 yılından beri Hasankeyf'ten 7 kültürel varlık doğal ortamlarından yapay alanlara taşıma işlemleri yapılmıştır. Henüz tamamlanmayan bu taşıma sürecinde kültürel varlıklar fiziki anlamda zarar görmüş ve yüzyıllardır taşıdığı anlamı kaybetmiştir. Proje kapsamında doğal vadi ve tarihi mağaralar milyonlarca metreküp dolgu ile doldurulmuş, kayalar patlayıcılarla düşürülmüş ve restorasyon adı altında tahribatlar yapılmıştır. 12 yıldır aralıksız bir şekilde birçok medeniyete ev sahipliği yapan, tarih ve kültürle şekillenen tarihi Hasankeyf'in yıkımına dönük politikaların devamı olarak yeni diye tabir edilen fakat hafızası olmayan bir yerleşke inşa edilmiştir. Bu yerleşkede başta altyapı, içme suyu sorunları olmak üzere konut problemleri devam etmektedir. Bu yerleşke ile ilgili halkın bütün itirazları göz ardı edilmiş ve hak sahipliğinde mağduriyetler yaşatılmıştır. Durum böyleyken halkın yeni yerleşkeye taşımak büyük sosyal sorunlara neden olacaktır." |
(EMK)