Fotoğraf: Kurtuluş Arı
Kaos GL, 22 Mayıs 2016’da yapacakları Onur Yürüyüşü’ne Ankara Valiliği’nin izin vermemesini yargıya taşıdı. Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) ihlal yok kararı çıktı. AYM, hak ihlali vermeme konusunda gerekçe olarak terör tehdidini ve yürüyüşe yönelik saldırı ihtimalini gerekçe gösterdi. AYM Başkanı Zühtü Arslan başta olmak üzere 6 üye karar muhalif kaldı.
Kaos GL, 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Günü kapsamında 22 Mayıs 2016’da Ankara’daki Kurtuluş Kavşağı ile Kolej Kavşağı arasında Onur Yürüyüşü düzenlemek için 12 Mayıs’ta Ankara Valiliğine başvurdu.
Bunun üzerine Valilik, Ankara İl Emniyet Müdürlüğünden görüş istedi. Emniyet “Yapılmak istenen yürüyüşe katılacak grup ve şahıslara bazı kesimlerin birtakım toplumsal duyarlılıklar nedeniyle tepki gösterebileceği ve bunun provokasyonlara neden olabileceğini” gerekçe göstererek “Yürüyüşünün kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, genel ahlakın korunması nedeniyle yasaklanmasının uygun olacağına” dair görüşünü bildirdi.
Valilik de 18 Mayıs 2016’da Onur Yürüyüşünü yasakladı. Kaos GL 20 Mayıs 2016’da yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açtı. Derece mahkemesi aynı gün, dava konusu işlemin belirli bir tarihte gerçekleşecek olması ve yasak kararının uygulanması halinde telafisi güç zararların ortaya çıkabileceği gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verdi.
Valilik yürütmenin durdurulması kararına itiraz etti. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu yine aynı gün itirazı kabul ederek yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına hükmetti.
Kararda, kitlesel tepkilere ve provokatif eylemlere zemin oluşturabileceği gerekçesiyle yasaklanan toplantının anılan tarihte yapılmasını zorunlu kılan geçerli bir neden ortaya konulmamasını, uyuşmazlığa konu işlemin uygulanması halinde Kaos GL’nin telafisi güç ve imkansız zararının oluşmasından söz edilemeyeceğinin açık olduğu belirtti.
Karar 6 yıl 5 ay sonra çıktı
Bunun üzerine Kaos GL 17 Haziran 2016’da AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM dosyayı başvurudan 6 yıl 5 ay sonra dosyayı görüşerek karara bağladı.
AYM kararında yürüyüşünün yasaklanmasının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yönelik bir müdahale olduğu kabul etti.
Devletin koruma yükümlülüğü olarak adlandırılabilecek olan pozitif yükümlülüğü kapsamında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını kullanmak isteyenlerin güvenliğini sağlaması ve üçüncü kişiler tarafından herhangi bir saldırıya uğrama endişesi taşımadan bu hakkın kullanılmasını temin etmesi gerektiğini savundu.
Ancak “Bununla birlikte somut olayda devletin toplantı hakkı bağlamındaki pozitif yükümlülüklerine ilişkin olarak yapılacak değerlendirmede, müdahalenin gerçekleştirildiği andaki genel koşulların göz önünde bulundurulmaması da mümkün değildir” diyerek saldırı ihtimaline vurgu yaptı. Söz konusu tarihte IŞİD ve PKK’nin saldırı düzenleme ihtimali üzerinde durdu.
Ayrıca, Emniyetin Valiliğe LGBTİ+ karşıtlarının yürüyüşe “tepkisel davranış” gösterebileceğine yönelik uyarısı üzerinde durdu.
“Bu hususlar devletin, Kaos GL’nin gerçekleştirmek istediği yürüyüş yönünden halihazırda mevcut olan somut terör tehdidini pozitif yükümlülüğü kapsamında engellemesini zorlaştıracak unsurlardandır” dedi.
Önceki yıllarda yapılan yürüyüşlerin müdahale edilmeksizin gerçekleştirildiğini belirtti. “Bu durum, başvuru konusu gösteri yürüyüşüne müdahalede bulunan kamu otoritelerinin, yürüyüşün temasına ilişkin cinsel yönelim temelli bir ayrımcılık güdüsüyle değil ülkenin içinde bulunduğu somut terör tehlikesi bağlamında güvenlik kaynağıyla hareket ettiklerini ortaya koymaktadır” şeklinde değerlendirme yaptı.
Bu değerlendirmeden yola çıkan AYM, “Devletin pozitif yükümlülüğünü kendisinden kaynaklanmayan sebeplerle yerine getiremediği” yönünde karar verdi.
Yasak kararının cinsiyet veya cinsel yönelim temelli bir ayrımcılık içermediğini ve orantılı olduğunu belirterek toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edilmediğine hükmetti.
6 üye karara şerh koydu
“İhlal yok” hükmüne karşı AYM’nin 13 kişilik kurulundan 6 hakim karara şerh koydu.
AYM Başkanı Zühtü Arslan ile birlikte Hasan Tahsin Gökçen, Engin Yıldırım, Emin Kuz, Yusuf Şevki Hakyemez ve Kenan Yaşar karşı oy kullandı. Karar oy 7’ye 6 oy çokluğuyla geçti.
Zühtü Arslan karşı oyunu “Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı demokratik toplumun vazgeçilmez unsurlarından birisidir” diyerek gerekçelendirdi.
Bu hakkında mutlak olmadığını, bazı durumlarda engellenebileceğini belirten Arslan, ne Valiliğin ne de mahkemelerin yürüyüşe yönelik bir şiddet eyleminin olabileceğini veya yürüyüşünün şiddete yol açabileceğini soyut ve kategorik değerlendirmeler dışında ortaya koyamadığını belirtti. Daha önceki yıllardaki yürüyüşlerin müdahale edilmeksizin gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Başkanvekili Hasan Tahsin Gökçan ise devletin pozitif yükümlülüklerini hatırlattı. Başkalarının zarar görmesine veya tepki duymasına ilişkin muhtemel risklerin tek başına müdahaleyi haklı kılmayacağını belirtti.
“Devlet, bu haktan yararlanacakların başkalarının tepkilerinden koruyacak ya da provoke edebilecek kimselerin eylemleri nedeniyle başkalarının zarar görmesi riskini önleyecek tedbirleri almakla yükümlüdür” dedi ve karara muhalif kaldı.
(HA)