Fotoğraf: Çiçek Tahaoğlu/bianet
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
"İç hukukta tutukluluk sürelerine ilişkin ağır hak ihlali söz konusu Aksini söyleyen, yasaklayan bir hüküm yok ama Yargıtay uygulamasında, yargılamayı yürüten mahkeme karar verdikten sonraki süreç, yani üst mahkeme diye adlandırdığımız istinaf ve temyiz süreci tutukluluk sürecine dâhil edilmiyor.
"Bu durumda da Nevin’in dosyası gibi bir türlü bitmeyen, üst mahkemede bozulan, tekrar geri gelen, uzadıkça uzayan davalarda tutukluluk süreci hukuki ve insani olmanın çok çok ötesine geçiyor. Nevin bugün itibariyle 8 yıl 8 ay 19 gündür tutuklu.
Söylediğim gibi hayatıyla ilgili bu belirsizlik ne insanı ne vicdanı ne de hukuki. Onlarca AİHM kararı var aksini gösteren. Biz de aşamalarda uzun tutukluluk nedeniyle Yargıtay 1 Ceza Dairesi’ne, Yargıtay ceza genel kuruluna başvurularda bulunduk ancak sonuç alamadık ve iç hukuku tüketip AYM’ye başvurduk.
"Başvurumuzun bir diğer gerekçesi Nevin’in maruz kaldığı erkek şiddetinin görünmezliği, görünmezleştirilmesi meselesi. Nevin’in yargılanması sırasında köyden onlarca tanık dinlendi. Nevin’in tecavüze uğramadığı "rıza"ya dayalı bir ilişki yaşadığını anlatan bu tanıklar hep “duydum”, "konuşuluyordu, kim dedi şu an hatırlamıyorum" şeklinde süregelen dedikoduyu ve "yorumları aktardı.
Yani tanıkların iddia edilen "rıza ilişkiye" ilişkin görgüye ve bilgiye dayalı bir anlatımı yoktu. Bu tecavüzcü Nuretin o koyun eşrafı, zengini, hatırlısı...
"Artık nasıl olduysa tüm tanıklar onun lehine ifade verdi!? Zaten pek çoğu arkadaşı olduğunu, birlikte vakit geçirdiğini, içtiğini, gezdiğini tozduğunu söyleyen/anlatan adamlardı. Bu herşey bitarafa hayatın olağan akışına aykırı. Herkesin ezberletilmiş gibi aynı şeyi söylemesi.
"Bu tanık ifadeleri arasında bir sürü çelişki de var, olaylar tarihler vs bunlar da giderilmedi. Yani dedikodu ve tahminlere dayanarak karar verildi. Çünkü bu davada gerekli, özenli, yeterli ve etkili soruşturma yürütülmedi. Daha klasik ifadeyle söylersem lehe deliller toplanmadı. En en önemli mesele yani
"Nevin’in tecavüzle ilgili beyanı asla araştırılmadı. Bunun gerçekliğine ilişkin bir araştırma da hukuki tartışma da yapılmadı. Daha ilk andan nevin bir önyargı ağıyla karşı karşıya kaldı. Bir kadın bir cinayeti nasıl işler! Mahkeme kaleminde sormuşlardı bana yalvaç adliyesine, denizle (bayram) dosyayı incelemeye gittiğimiz ilk zaman.
"Daha duruşmalar başlamamıştı ama yalvaç adliyesinde bir kanaat oluşmuştu!. Patriyarkanın kadınlara biçtiği rolün nevinin omuzlarına nasıl bir yük bindirdiğini ve cinsiyetçi işbölümünün yansımalarını, hani önyargı kuşatması dediğim şeyi, daha ilk duruşmada da gördük. Ağır Ceza heyetinin başkanı kadındı. İlk duruşmada yani Nevin ilk kez ifade verdikten sonra kendisine "hamileymişsin, çocuğunu vermişsin yani ne düşündün, ne hissettin de bunu yaptın. Yani kötü olmadın mı? Bu kararı nasıl verdin" diye sordu, gayet acıklı bir ses tonuyla. Tecavüzle ya da cinayetle yani davayla ilgili soru sormadı da, nevinin "kötü anneliği"ni ona hatırlatmayı tercih etti.
"Evet hatırlanacağı gibi Nevin bu tecavüz sonrası gebe kalmış, kürtaj için ısparta devlet hastanesine gitmiş ama geri gönderilmişti. Bu nedenle bu istemediği gebeliği sürdürmek ve doğurmak zorunda kaldı. Ancak bebeği verdi çünkü onu her gördüginde tecavüzcüyü göreceğini düşünüyordu.
"O zaman ki ziyaretimizde yani henüz gebeyken böyle söylemişti. Haklıydı da kendi adıma gayet anladım nevin'i. Sonuç olarak bu soruyla başlayan yargılama seyri, aynı önyargı kuşatmasıyla devam etti işte. Ve sonuç olarak erkeklere bol kesen uygulanan haksız tahrik indirimi de, iyi hal indirimi de nevine uygulanmadı.
"Şimdi yargıtay başsavcısı haksız tahrik yönünden bir itirazda bulunduğu için dosya Yargıta genel kuruluna taşındı. Kasım 2019’dan beri incelenmeyi bekliyor.
"Sıranın ne zaman geleceği belli değil. Ama hâksiz tahrik değil bu davada tartışılması gereken şey meşru müdafaadir. Nevin tecavüzden korunmak için, kendini korumak için öldürmek zorunda kalmıştır. Bunu da bu vesileyle tekrarlamış olayım."
Feminist avukat Oya Meriç Eyüboğlu, Nevin Yıldırım davasındaki hukuksuzluklara böyle dikkat çekti ve acil tahliye istedi.
Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Koruyaka köyünde 2012 yılında kendisine sistematik cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider’i av tüfeği ile öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Nevin Yıldırım’ın davasında yeni bir gelişme yaşandı.
Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Koruyaka köyünde 2012 yılında kendisine sistematik cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider’i av tüfeği ile öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Nevin Yıldırım’ın davasında yeni bir gelişme yaşandı.
Acil tahliye vurgusu
Feminist Avukatlar’ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Yıldırım için AYM’ye başvurulduğu duyuruldu. Açıklamada şöyle denildi:
“Unutmayalım Nevin hepimize bakmaya devam ediyor... #NevinYıldırım'ın tutuklanmasının üzerinden tam 8 yıl 8 ay 19 gün geçti. Dosyası 28.11.2019dan beri Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun önünde, ne zaman sıra geleceği belli değil. Başvurularımız sonuçsuz kalınca bugün AYM'ye başvurduk.
#NevinYıldırım'ın hem çook uzun tutukluluğu nedeniyle hem de tecavüz beyanının hiç araştırılmaması,delillerle değil köydeki dedikodu ve tahminlerle karar verilmesi,lehine delillerin toplanmaması yani etkili soruşturma yükümlüğünün ihlal edilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ve ve İst Sözleş'nin "toplumsal cinsiyet eşitliği" konusunda ortaya koyduğu çerçeveye rağmen daha ilk andan #NevinYıldırım'ın nasıl bir önyargıyla kuşatıldığını, maruz kaldığı erkek şiddetinin görülmediği, görünmezleştirildiğini tartışıp, acil tahliye istedik #NevinYıldırımaÖzgürlük”
Yıldırım, Mart 2018’de yerel mahkemede yeniden yargılandığı davada müebbet hapse çarptırılmış ceza indirimi uygulanmamıştı. 23 Mart 2019’da yerel mahkemenin müebbet hapis cezası verdiği Yıldırım’ın temyiz incelemesi, Ankara’da Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nde gerçekleşmişti. Daire, Yıldırım'ın müebbet hapis cezasını onamıştı. Oy çokluğuyla verilen karara kadın üye “haksız tahrik” şerhi koymuştu.
Ne olmuştu?
Isparta'nın Yalvaç ilçesine bağlı Koruyaka köyünde Nevin Yıldırım, 28 Ağustos 2012'de kendisine sistematik cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider'i öldürmüştü. Aynı gün gözaltına alınan Yıldırım, ertesi gün Isparta E Tipi Kapalı Cezaevine konulmuştu.
Yıldırım, 25 Ocak 2015'te yargılandığı Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesince müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Avukatların davayı Yargıtay'a taşımasıyla, açılan temyiz davası ise 14 Eylül 2017'de görülmüştü. Yargıtay da yerel mahkemenin müebbet hapis cezasını usulden bozmuştu. Temyiz incelemesi 23 Mart 2019'da gerçeklemiş ve karar onanmıştı. Yıldırım'a verilen cezada hiçbir ceza indirimi uygulanmadığı dikkat çekmişti.
(EMK)