Görsel: Deva partisi Elif Esen
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararının iptali talebiyle Danıştay’a başvurdu. CHP Kadın Kolları 81 İl Başkanı, MYK üyeleri, PM Üyeleri ve CHP Milletvekilleri ile birlikte konuya dair basın açıklaması da yaptı.
Açıklamada, “Bizim Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak İstanbul Sözleşmesi'nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshine dair Cumhurbaşkanı kararına ilişkin tavrımız çok nettir: Bu karar yok hükmündedir!” denildi.
Gerçekler sıralandı
Açıklama özetle şöyle:
“Sözleşmeyle ilgili gerçek dışı beyanlarla yürütülen bir karalama kampanyası var. Biz şimdi sizlere gerçek sanılan bazı yalanları ve doğruları anlatalım:
- Diyorlar ki sözleşme eşcinselliği teşvik ediyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Özlem Zengin’in de söylediği gibi; sözleşmede eşcinselliği teşvik eden hiçbir madde yoktur. Şunu net olarak belirtmeliyim ki; Sözleşme mağdurun haklarını herhangi bir ayrım gözetmeksizin güvence altına almaktadır. LGBTi+ bireyler dahil, herkesin insan haklarına sahip çıkar.
- Diyorlar ki toplumun büyük çoğunluğu sözleşmeden rahatsız, iptal edilmesini istiyor. İşin esası; bu iddianın aksine, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik yüksek düzeyde toplumsal bir destek vardır. Temmuz 2020’de yapılan bir araştırmaya göre; katılımcıların yüzde 64’ü sözleşmeden yanadır.*
- Diyorlar ki Sözleşme’ye dünyada her yerden tepkiler var. Oysaki; bu sözleşme şiddete karşı sıfır tolerans tanıyan en kapsamı sözleşme olması nedeniyle sadece Avrupa’da değil, dünya genelinde “altın standart” olarak gösterilmektedir. Şu ana kadar 45 ülke ve Avrupa Birliği sözleşmeyi imzalanmıştır. İmzacı ülke sayısının artmasına dönük çalışmalar sürmektedir.
- Diyorlar ki Sözleşme yüzünden kadının beyanıyla, başka hiçbir delil olmaksızın erkek hapse atılmaktadır. Oysaki Sözleşmede kadının beyanıyla verilen tek karar ‘tedbir’ kararıdır, beyanla verilen hapis kararı yoktur.
- Diyorlar ki Sözleşme boşanmaları arttırıyor. Sözleşmede evlenme ya da boşanmaları teşvik edici hiçbir madde yok. Boşanmaların başlıca nedeni aile içindeki şiddettir.
- Diyorlar ki Sözleşme yüzünden şiddet artmıştır. Oysa ki Sözleşme şiddeti arttırmamış, görünür kılmıştır.
- Diyorlar ki Sözleşme geleneklerimize, kültürümüze aykırı, bize uymuyor. Oysaki bu topraklarda kadına yönelik şiddet bir gelenek olamaz, olmamalıdır.
- Diyorlar ki Sözleşme yüzünden kadınlar kafasına göre koruma talebi alıyor, bunun bir sınırı olmalı. Oysa ki 2019 yılında koruma başvurusu yapan 41,383 kadının bu talebi reddedildi. Koruma talebi verilmediği için binlerce kadın şiddete uğradı, öldürüldü.
- Diyorlar ki Sözleşme erkekleri mağdur ediyor. Oysaki Sözleşmede şiddet uygulamayan erkeklerle ilgili bir yaptırım yoktur. Evden uzaklaştırılanlar; şiddet uygulayan, tehdit eden ve suçlu bireylerdir.”
DEVA Partisi: İnanıyoruz Türkiye hukuk devletidir
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına tepki gösteren DEVA Partili kadınlar parti Genel Merkez binası önünde buluşarak, kararın iptali için dava açmak üzere Danıştay’a yürüdü.
Basın açıklamasında “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı hukuka aykırıdır, yok hükmündedir. Tanımıyoruz!” denildi.
İstanbul Sözleşmesi, tam adıyla “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden çekilme kararına tepki gösteren DEVA Partili kadınlar kararın iptali için Danıştay’a dava açtı.
"Geleneksel aile yapısı için tehdit değil"
Danıştay önünde yapılan basın açıklamasında, “İstanbul Sözleşmesi aile kurumu ya da geleneksel aile yapısı için bir tehdit değildir. Aksine aile kurumu içinde şiddet gören kadın ve kız çocuklarını koruyan, şiddeti yaşam boyu süren işkence ve kader olmaktan çıkaran bir sözleşmedir. Şiddetin toplum ve aile yapısı içinden arındırılmasını sağlayan koruyan, önleyen mekanizmalar içeren uluslararası uygulanan bir anlaşmadır.
“Danıştay yetkililerinden beklentimiz; ‘İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmenin iptali’ ne yönelik açtığımız davanın kararını hiçbir etki altında kalmadan, tüm şiddet gören kadınları vicdanlarında hissederek, vicdanlarının sesini dinleyerek, Türkiye’deki tüm kadınlar için vermeleridir. Biz inanıyoruz ki Türkiye devleti bir hukuk devletidir.”
Ne olmuştu?
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 20 Mart 2021 Cumartesi İstanbul Sözleşmesi'nin tek taraflı olarak feshedildiğini duyurdu. Fesih kararı 23 Mart 2021 Pazartesi günü Avrupa Konseyi'ne de bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada "Fesih kararının" nedeni olarak "Sözleşme'nin eşcinselliği meşrulaştırıyor olması" iddia edildi.
Kadınlar ve LGBTİ+ Hareketi, 20 Mart'tan beri Türkiye'nin birçok ilinde İstanbul Sözleşmesi'ni savunmaya devam ediyor.
(EMK)