Erkekler, 2020'de en az 284 kadını ve 26 çocuğu öldürdü. Erkekler, 96 kadına tecavüz etti, 818 kadını seks işçiliğine zorladı, 147 kadını taciz etti, 265 çocuğu istismar etti. Erkekler 2020'de en az 792 kadına da şiddet uyguladı, yaraladı.
bianet'in 1 Ocak 2020 - 31 Aralık 2020 döneminde Türkiye'deki yerel, ulusal ve internet basınına yansıyan haberlerden derlendiği güncel verilere göre, erkekler, 2020'da en az 284 kadını öldürdü.
Geçmiş yıllarda işlenen ancak basına 2020’de yansıyan cinayetler de eklendiğinde erkeklerin öldürdüğü kadın sayısı 305 oluyor.
Yine aynı dönemde (1 Ocak 2020 - 31 Aralık 2020) erkekler 26 çocuğu öldürdü, 96 kadına tecavüz etti, 818 kadını seks işçiliğine zorladı, 147 kadını taciz etti, 265 çocuğu istismar etti.
Erkekler 2020'de en az 792 kadına da şiddet uyguladı. 2020'de aralarında transların da olduğu en az 255 kadının ölümü basına "şüpheli" olarak yansıdı.
Erkekler, 2020'de, en az dokuz kadını öldürmeye teşebbüs etti, 20 kadını öldürmekle tehdit etti. 2020'de aralarında transların da olduğu en az 10 kadının ölümü basına "intihar", "intihara sürüklenme" ve "şüpheli intihar" olarak yansıdı.
Basına yansıyan bilgilere göre erkekler, en az 18 kadını, “koruma”, “uzaklaştırma” kararı ve “talebine” rağmen öldürdü.
En az sekiz fail cezaevinden pandemi nedeniyle hazırlanan infaz paketinden yararlandıktan sonra “cezaevinden izinli çıktıktan” ve “tahliye” olduktan sonra kadınları öldürdü.
2020’de en az 10 kadın kendisine şiddet uygulayan ve cinsel saldırıda bulunan erkeklerden korunmak için meşru müdafaa hakkını kullandı.
Erkekler, 2020'de en az 284 kadını ve aralarında göçmenlerin de olduğu 26 çocuğu öldürdü. Ayrıca erkekler, cinayet sırasında kadınların yanında olan en az 25 erkeği öldürdü. Erkeklerin öldürdüğü 12 kadın Türkiyeli değildi. Biri, Moldovyalı trans bir kadındı (Nisan).
Erkekler, kadınları nerede öldürdü?
Erkekler kadınların yarısına yakını ev içinde öldürdü.
Erkekler, 138 kadını ev içinde, 86 kadını, ofis, hastane, ormanlık alan, trafik, otopark gibi ev dışı alanlarda öldürdü. Erkeklerin, 60 kadını nerede öldürdüğü basına yansımadı.
Kadınları kim öldürdü?
Bazı cinayetleri işleyen fail erkek sayısı birden fazlaydı.
2020’de 185 kadını kocası, nişanlısı, eski kocası ve sevgilisi öldürdü.
56 kadını baba, oğul, torun, damat, gibi aile üyeleri öldürdü. 22 kadını, komşu ve arkadaşları öldürdü.
Sekiz kadını, evine yemek götüren kurye, ev gezdiren emlakçı, evine giren hırsın, evine gelen tamirci gibi erkekler öldürdü. Kadınları öldüren en az 25 erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı.
Kadınları öldürenler arasında iki astsubay, bir polis, bir korucu, bir de yaşadığı kentin (Ordu) belediye başkanı vardı.
Erkekler kadınları nasıl öldürdü?
Erkekler kadınların yarısından çoğunu, yüzde 57'sini ateşli silahlarla öldürdü.
Erkekler 167 kadını ateşli silahla, 75 kadını bıçak, balta gibi kesici aletlerle öldürdü. 2020’de 14 kadını boğan erkekler, beş kadını darp ederek, yedi kadını da zehirleyerek, yakarak, başını taşla ezerek öldürdü. Erkeklerin, 16 kadını öldürme şekli basına yansımadı.
Erkekler, kadınları hangi "bahanelerle" öldürdü?
Erkekler, her beş kadından birini ayrılmak istediği için öldürdü.
Adana (11), Afyon (2), Ağrı (2), Aksaray (3), Ankara (14), Antalya (12), Antep (5), Aydın (8), Balıkesir (4), Bartın (1), Batman (1), Bilecik (2), Bingöl (2), Burdur (1), Bursa (7), Çanakkale (2), Çankırı (1), Çorum (2), Denizli (5), Diyarbakır (8), Düzce (3), Edirne (2), Elazığ (3), Erzurum (5), Eskişehir (3), Giresun (1), Hatay (3), Iğdır (2), Isparta (2), İstanbul (39), İzmir (22), Karabük (2), Kars (4), Kastamonu (2), Kayseri (2), Kırşehir (1), Kilis (1), Kocaeli (7), Konya (12), Kütahya (3), Maraş (5), Malatya (2), Manisa (7), Mardin (3), Mersin (10), Muğla (7), Muş (1), Nevşehir (1), Niğde (1), Ordu (6), Osmaniye (2), Rize (5), Sakarya (3), Samsun (4), Sivas (5), Tekirdağ (4), Trabzon (1), Urfa (1), Uşak (1), Van (1), Zonguldak (2).
Çocuk cinayetleri
bianet'in 1 Ocak 2020 - 31 Aralık 2020 döneminde Türkiye'deki yerel, ulusal ve internet basınına yansıyan haberlerden derlediği güncellenmiş verilere göre, erkekler 2020'de şiddet uyguladıkları kadınlara zarar vermek veya öç alma bahanesiyle en az 26 çocuğu öldürdü.
Öldürülen çocuklar arasında bebekler de vardı. Öldürülen çocuklardan biri Afganistanlı, ikisi Suriyeliydi. Erkeklerin öldürdüğü çocuklardan biri erken yaşta zorla evlendirilmişti.
Çocukları kim öldürdü?
14 çocuğu babası/üvey babası, bir çocuğu eski sevgilisi, iki çocuğu abisi, iki çocuğu annesi, bir çocuğu erken yaşta zorla evlendirildiği kocası, bir çocuğu iş yeri yöneticisi, beş çocuğu öldürenlerin yakınlık derecesi basına yansımadı.
Öldürülen çocuklardan isimleri basına yansıyanlar
Ekin K., Berfin Ç., Ceylan A., Ceren K., Naki Ç., Emir Ç., Alperen E., Esila T., Hamza A., N.T., Dilan K., Taha Y., Duygu D., Nurbari M., Eymen H., Hayat, Z.K., Zeynep S., Rüzgar E., Kumsal K., Gamze A., Mehmet A., Hatice A., Mücahit A.
Hukuki Süreç
Çocukları öldüren en az 26 fail vardı.
Sadece 8 fail tutuklandı, 4 fail gözaltına alındı. 6 fail intihar etti. Bir failin hukuki süreci basına "kaçtı", bir failin süreci "adli kontrolle serbest bırakıldı" olarak yansıdı.
6 failin hukuki süreci basına yansımadı.
Tecavüz
bianet'in 1 Ocak 2020 - 31 Aralık 2020 döneminde Türkiye'deki yerel, ulusal ve internet basınına yansıyan haberlerden derlediği güncellenmiş verilere göre erkekler, 96 kadına tecavüz etti.
Erkeklerin tecavüz ettiği yedi kadın zihinsel engelleydi.
En az iki cinsel saldırı vakası kadınların hamile olduğunun anlaşılması ile açığa çıktı.
Erkekler, sekiz kadına sistematik olarak tecavüz etti. En az üç kadına da tecavüz eden erkekler, onları gasp etti.
Erkeklerin tecavüz ettiği iki kadın Suriyeli, biri Afgan, biri İngiliz, biri Fil Dişi Sahilleri'nden biri de Rus’tu
Kadınlara kim tecavüz etti?
En az beş vakada birden fazla fail vardı.
11 kadına kocası, sevgilisi, eski kocası, sekiz kadına birlikte çalıştığı iş arkadaşı ve yöneticisi, beş kadına akrabası, yedi kadına esnaf, iki kadına komşusu, iki kadına babası, üç kadına hasta bakıcı ve doktor, bir kadına akademisyen, üç kadına kendisini din görevlisi olarak tanıtan üç erkek tecavüz etti. En az 54 kadın kendisine tecavüz eden 60 erkeği tanımıyordu.
Erkekler kadınlara nerede tecavüz etti?
Erkekler, 23 kadına ev içinde, 42 kadına üniversite, hukuk bürosu, sokak, park, ormanlık, sokak gibi kamusal alanlarda tecavüz etti. Erkeklerin 31 kadına nerede tecavüz ettiği basına yansımadı.
Hukuki Süreç
Kadınlara tecavüz eden en az 102 fail erkek vardı.
Faillerden sadece 21'i tutuklandı. En az beş fail hakkında hiçbir işlem yapılmadı.
20 fail gözaltına alındı, 19 fail hakkında soruşturma / inceleme başlatıldı, dava açıldı.
Sekiz fail "delil yetersizliğinden" serbest bırakıldı. İki fail intihar etti. 27 failin hukuki süreci basına yansımadı.
Taciz
Erkekler, 2020’de en az 147 kadını taciz etti. Erkeklerin taciz ettiği kadınlardan biri Çinli, biri Faslı, biri Azerbaycanlıydı. Tacizlerden en az biri sistematikti. Kadınları taciz edenler arasında dizi oyuncuları, akademisyenler, siyasi parti üyeleri de vardı.
Kadınları kim taciz etti?
51 kadın kendisini taciz eden 104 erkeği tanımıyordu. Dokuz kadını iş arkadaşı, yöneticisi taciz etti. En az 82 kadını, aralarında akademisyen, dizi oyuncusu, polis, terapist, kuryenin de olduğu 93 erkek taciz etti. Beş kadını da komşusu erkekler taciz etti.
Erkekler kadınları nasıl taciz etti?
Erkekler, 114 kadını sözlü ve fiziki yönden taciz etti, yedi kadının karşısında mastürbasyon yaparak taciz eden erkekler, 17 kadını da sosyal medya üzerinden taciz etti. Erkekler dokuz kadını da cinsel organını göstererek taciz etti.
Hukuki Süreç
Kadınları taciz eden en az 211 fail erkek vardı.
Sadece 13 fail tutuklandı. 40 fail gözaltına alındı.
En az 92 failin hukuki süreci basına, "soruşturma başlatıldı", "hakkında hiçbir işlem yapılmadı", "dava açıldı" olarak yansıdı. Yedi fail "delil yetersizliğinden serbest bırakıldı." En az 52 failin hukuki süreci basına yansımazken yedi failin hukuki süreci, "aranıyor", "kaçtı" olarak yansıdı.
Çocuk İstismarı
bianet'in 1 Ocak 2020 - 31 Aralık 2020 döneminde Türkiye'deki yerel, ulusal ve internet basınına yansıyan haberlerden derlendiği güncel verilere göre, erkekler, 2020'de aralarında oğlan çocukların da olduğu 265 çocuğu istismar etti.
Çocukları kim istismar etti?
Çocukları istismar eden en az 109 failin yakınlık derecesi basına yansımadı. 40 çocuğu öğretmen, spor çalıştırıcısı ve okul çalışanları istismar etti. 19 çocuğu baba ve abileri istismar etti.
Beş çocuğu doktor, 25 çocuğu market sahibi, bakkalcı gibi esnaflar, iki çocuğu 3 uzman çavuş, 36 çocuğu akrabaları istismar etti. 14 çocuğu komşusu, 13 çocuğu imam, din görevlisi, tarikat lideri gibi kişiler istismar etti. Bir çocuğu erken yaşta zorla evlendirildiği “kocası”, bir çocuğu da sevgilisi olduğu iddia edilen erkek istismar etti.
Erkekler, 42 çocuğu okul, servis aracı ve okul çevresinde istismar etti. En az 80 çocuğu sokak, market, hastane, ormanlık alan, park gibi ev dışı yerlerde, 36 çocuğu ev içinde taciz etti. Erkeklerin, 101 çocuğu nerede istismar ettiği basına yansımadı. Erkekler, 6 çocuğu sosyal medya üzerinden istismar etti.
Hukuk Süreci
Çocukları istismar eden en az 266 fail vardı.
Sadece 76 fail tutuklandı. 38 fail ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. 42 fail gözaltına alındı. 51 failin hukuki süreci "dava açıldı", "hakkında soruşturma başlatıldı", "açığa alındı" olarak yansıdı.
12 failin hukuki süreci "kaçtı", "aranıyor" olarak yansıdı. Sekiz fail erkek hakkında hiçbir işlem yapılmadı. En az üç faile ev hapsi verildi. 36 failin hukuki süreci basına yansımadı.
Şiddet Yaralama
Erkekler 2020'de en az 792 kadına şiddet uyguladı. Erkekler, 54 kadını “ağır olarak” yaraladı. Erkeklerin şiddet uyguladığı kadınların 28’i Türkiye vatandaşı (Suriyeli, Afganistanlı, Azerbaycanlı, Ukraynalı kadınlar) değildi.
Erkeklerin şiddet uyguladığı kadınlardan en az 3’ü transtı.
Erkekler 56 kadına “uzaklaştırma” ve “koruma” kararlarını ihlal ederek şiddet uyguladı. En az 32 şiddet vakasında erkeklerin şiddeti sistematikti.
Kadınlara kim şiddet uyguladı?
168 kadına şiddet uygulayan erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı. En az 521 kadına koca, sevgili, eski koca ve sevgililer şiddet uyguladı.
En az 81 kadına baba, abi, oğul gibi aile üyeleri şiddet uygularken, üç kadına arkadaşı, üç kadına meslektaşı şiddet uyguladı. 16 kadına da aralarında muhtar, mahalle bekçisi, kuryenin de olduğu erkekler şiddet uyguladı.
Hukuki Süreç
Kadınlara şiddet uygulayan 711 fail vardı. Faillerden sadece 54'ü tutuklandı. Beş faile "ev hapsi" veya "elektronik kelepçe" takıldı.
En az 148 fail gözaltına alındı. Faillerden 12'si hakkında hiçbir işlem yapılmadı veya "serbest bırakıldı". 14 fail intihar etti.
188 failin durumu basına "savcı soruşturma başlattı", "dava açıldı" gibi yansıdı. En az 63 failin hukuki süreci basına "aranıyor", "kaçtı" olarak yansırken, 227 failin hukuki süreci basına yansımadı.
Seks İşçiliğine Zorlama
Erkekler, 2020'de en az 818 kadını seks işçiliğine zorladı. Seks işçiliğine zorlanan kadınlar arasında 18 yaşının altındaki çocuklar da vardı. Seks işçiliğine zorlanan 453 kadın Türkiyeli, 365 kadın Türkiyeli değildi.
Hukuki Süreç
Kadınları seks işçiliğine zorlayan 881 fail vardı.
Faillerden sadece 118'i tutuklandı, 607 fail gözaltına alındı. 132 fail hakkında "hiçbir işlem yapılmadı" veya "serbest bırakıldı". En az 24 failin hukuki süreci basına yansımadı.
bianet kadın ve LGBTİ+ haberleri editörü (Ekim 2018- Şubat 2025). bianet stajyerlerinden (2000-2001). Cumhuriyet, BirGün, DİHA, Jinha, Jin News, İMC TV için muhabirlik yaptı. Rize'de...
bianet kadın ve LGBTİ+ haberleri editörü (Ekim 2018- Şubat 2025). bianet stajyerlerinden (2000-2001). Cumhuriyet, BirGün, DİHA, Jinha, Jin News, İMC TV için muhabirlik yaptı. Rize'de yerel gazetelerde çalıştı. Sivil Sayfalar, Yeşil Gazete, Journo ve sektör dergileri için yazılar yazdı, haberleri yayınlandı. Hemşin kültür dergisi GOR’un kurucu yazarlarından. Yeşilden Maviye Karadenizden Kadın Portreleri, Sırtında Sepeti, Medya ve Yalanlar isimli kitaplara katkı sundu. Musa Anter Gazetecilik (2011) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (2024) en iyi haber ödülü sahibi. Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu kurucularından. Sendikanın İstanbul Şubesi yöneticilerinden (2023-2027). İstanbul Üniversitesi Avrupa Birliği ve Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümlerinden mezun. Toplumsal cinsiyet odaklı habercilik ve cinsiyet temelli şiddet haberciliği alanında atölyeler düzenliyor. Şubat 2025'den bu yana kadın haberleri editörü olarak çalışıyor.
Güneş Fadime Akşahin, Tarih Öncesi Arkeoloji bölümü üçüncü sınıf öğrencisi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclis faaliyetlerinin içinde yer alıyor. Aynı zamanda genç kadın örgütü olan Genç Feministler Federasyonu’nun temsilciliğini yapıyor.
Genç kadın üyelerinin kurucusu olduğu Genç Feministler Federasyonu Girişimi, federasyonun 19 Mart’ta dernekleşmek üzere başvuru yapacak.
Böylece, bugüne kadar Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nda mücadele eden genç kadınlar, 2023 yılında tarihi bir sorumluluğu omuzlarında hissederek “Patriyarka mezara, Yaşasın kadınlar, Yaşasın genç feministler” şiarıyla Genç Feministler Federasyonu'nu kurmak üzere yola çıkmış olacak.
19 Mart Çarşamba günü saat 13.30’da Şişhane Meydanı’nda buluşacak Genç Feministler, Dernekler Müdürlüğü’nün önüne hep beraber geçerek federasyonun ilk derneğini kurmak için başvuruda bulunacak.
“Genç feministler hareketi yaratacağız”
Dernekleşme sürecini bianet’e anlatan Akşahin, “tam anlamıyla bir federasyon olacağız” diyor:
“Derneği kurma fikri federasyon kurma fikrinden ortaya çıktı. Bir buçuk sene önce seçimlerden sonra Türkiye'de bir Genç Feministler Federasyonu'nu kurmaya karar verdik.
Genç Feministler Federasyonu’muzda girişim olarak hareket ediyorduk. Federasyon olmak için de en az beş derneğin bir araya gelmesi gerekiyor, biz de bu yüzden ilk derneğimizin merkezi İstanbul olacak şekilde İstanbul'da açıyoruz.
İlerleyen zamanlarda diğer illerdeki arkadaşlarımız da derneklerini açacaklar. İstanbul başta olmak üzere Ankara'da, İzmir'de, Eskişehir'de açılacak daha sonrasında federasyon başvurusunda bulunup tam anlamıyla bir federasyon olacağız.
Tüm üniversitelere ulaşabileceğimiz, tüm illerde faaliyet yürüyebileceğimiz geniş bir genç kadın hareketi, genç feminist hareketi yaratabilmek için federasyona ülke olarak ihtiyacımız olduğunu düşündük.
Bizim kuşağımızın kadın mücadelesine hareket kazandırma ve yeni bir soluk getirmeye gibi görevi var, biz bu görevi yerine getirmek istedik. Bu yüzden böyle bir karar aldık. Yarın ilk derneğimizi açıyoruz.”
Kampanyalarına dair de bilgi veren Akşahin, detayları şöyle anlatıyor:
“Aile bizi hayatta bağlamaz diye bir politika politikamız var, sloganı da bu. Bununla ilgili çalışmaları hızlandıracağız, kampanya süreçlerimiz olacak.
Aynı zamanda genç kadınların en çok yaşadığı şiddet türü olan ısrarlı takip ve dijital şiddetle ilgili çalışmalarımız ve planlarımız var, onlarla ilgili yakında yeni çalışmalara başlayacağız, onları planlıyoruz şu an bazı şeyler net değil.
Liseli arkadaşlarımızın eğitim içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin yer alması konusuyla ilgili gönüllü çalışmalar yürütüyorlar. Bu konuyla da ilgili çalışmalar olacak.”
“Ortak hareket edeceğiz”
Türkiye genelinde üniversitelerdeki ve liselerdeki genç kadınları bir araya getirmeyi hedeflediklerini söyleyen Akşahin, asıl hedefin erkek şiddetine dikkat çekmek ve şiddetin azalmasına katkında bulunmak olduğunu söylüyor:
“Bizim açacağımız ilk dernekte federasyona bağlı çalışacak olan bir kurum olmuş olacak. Girişim ifadesini kaldırarak federasyon ismiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Hedeflerimiz öncelikli olarak Türkiye’de kadın cinayetleri bu kadar yüksek oranda yaşanırken hükümetin aile odaklı politikalarla ve aile yılı ifadeleriyle genç kadınları daha fazla ailenin içine hapsediyor, aile ile tanımlamaya çalışıyorlar.
Bizim kuşağımız hükümetin hayat görüşüne sahip olan ve onun gibi yaşayan bir kuşak değil. Genç kadınların özgürlük bayrağını en yukarıya kaldırmasında eğitimde kamu desteğinin olmaması,aile politikası yoksulluk ve ekonomik krizin etkisiyle ket vuruluyor. Bütün bunlar genç kadınları özgürlükten uzaklaştırıp aileye daha fazla bağımlı bir hayat yaşamak zorunda bıraktırıyor. Bu mücadelemizi güçlü bir şekilde bulunduğumuz her alanda üniversite içinde, üniversite kulüpleriyle ve başka çalışmalarla büyütmeyi, yükseltmeyi hedefliyoruz.
Bir diğer hedefimiz ve bizim için kritik noktalardan biri olan üniversitelerde genç kadınların yaşadıkları sorunlar olan; cinsel şiddet, taciz ve üniversiteler içerisindeki özgürlük düşmanı ortama karşı mücadelemizi devam ettirmek.
Bizim kuşağımızı apolitik gibi göstermeye çalışılan durumlar oluyor, bunun altını çizmek isterim bizim kuşağımız hükümetin hayat tarzına, kültürel yaşantısına kendini ait hissetmiyor.
Genç kadınlar olarak feminist harekete yeni bir soluk getirerek ileriye taşımayı hedefliyoruz. Hep birlikte hareket ederek tüm çözüm önerilerini beraber konuşup geliştiriyor olacağız.”
“Kurucu üye olmak isteyen herkes kurucu üye olabilecek”
Herkesi derneğe üye olmaya çağıran Akşahin, şöyle sesleniyor:
“Derneği kurmaya karar verenler olarak geçici yönetim kurulu ve denetleme kurulumuz hali hazırda vardı. Fiili gönüllü olarak çalışmalarımızda yer alan üyelerimize kurucu üye olma çaresini yaptık. Kurucu üye olmak isteyen herkes kurucu üye olabilecek. Yarın çağrı yapacağız ve üye olmak isteyenler yarından itibaren, üye olmaya başlayacak."
“Umut biziz genç feministiz”
Dernek kurulacağı için mutlu ve heyecanlı Akşahin. “2023 genel seçimlerinden sonra Türkiye'nin böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu, umutsuzluğun ve karamsarlığın çok hızlıca yayılabilme riski olduğunu fark ettik” diyor ve son olarak şöyle diyor:
Genç kadınların sahneye çıktığı ve patriyarka'yla kıran kırana savaştığı, ana hedefi her daim küçük hedefler değil patriyarka'yı alaşağı etmek isteyen bir yapı kurmalıyız demiştik. Genç Feministler derneği böyle ortaya çıktı. Fikirlerimizin artık somutlaştığı bir aşamaya gittiğimiz için mutluyum.
Bizim sloganlarımızdan biri “Umut biziz, genç feministleriz” biz bunu doğru buluyoruz. Genç kuşaklar her daim yaşadığı sorunlara çözüm arayışında olacaklar. Elimizden geleni yapacağız. Yarın çok güzel bir gün olacak."
Seyhan’ın görünmeyen yüzü: Yoksulluk, eğitim engeli ve kadınların mücadelesi
Kadınların en büyük sorunlarından biri de güvenlik. Fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalan kadınlar, koruma kararlarının uygulanmamasından şikayetçi.
Adana’nın en büyük ilçesi olan Seyhan, Türkiye’nin 8. büyük ilçesi olarak biliniyor. Ancak ilçenin bazı mahalleleri, özellikle doğudan yoğun göç alan bölgeleri, sosyo-ekonomik olarak ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Yoksulluğun derinleştiği bu mahallelerde en çok mağdur olan kesim ise kadınlar.
Eğitimden sağlığa, güvenlikten ekonomik özgürlüğe kadar pek çok alanda ciddi engellerle karşılaşan kadınlar, yaşam mücadelesini sürdürebilmek için çare arıyor.
Okuma yazma bilmeyen kadınlar eğitimden uzaklaştırılıyor
Seyhan’daki dezavantajlı mahallelerde kadınların yaklaşık %80’i okuma yazma bilmiyor. Halk eğitim merkezlerinde açılan kurslar, kadınlar için umut ışığı olmuşken, devletin bu merkezlere öğretmen göndermeyi bırakması, onların eğitim hakkından mahrum kalmasına neden oldu.
Okuma yazma öğrenmek isteyen kadınlar, kursların devam etmesini talep ediyor ancak yetkililerden bekledikleri desteği alamıyorlar. Eğitim, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanabilmeleri için temel bir ihtiyaçken, bu fırsat ellerinden alınmış durumda.
Ekonomik şiddet ve işsizlik kıskacı
Bu mahallelerde erkeklerin büyük bir kısmı çalışmıyor ya da çalışsa bile evin ekonomik sorumluluğunu paylaşmıyor. Kadınlar, eşlerinden ya da ailelerindeki erkek bireylerden maddi destek alamadıklarını, ekonomik şiddete maruz kaldıklarını dile getiriyorlar.
Ev içinde emeği görünmeyen kadınlar, çocuklarını doyurabilmek ve geçimlerini sağlamak için yemek yapma, örgü örme, reçel satma gibi küçük ölçekli işlerle para kazanmaya çalışıyor. Ancak bu işler düzenli bir gelir sağlamadığı için kadınlar, belediye ve devlet destekli istihdam projelerinin hayata geçirilmesini istiyor.
Güvenlik endişesi ve kadınların korumasızlığı
Kadınların en büyük sorunlarından biri de güvenlik. Fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalan kadınlar, koruma kararlarının uygulanmamasından şikayetçi.
Uzaklaştırma kararlarının ihlal edilmesine rağmen hiçbir yaptırım uygulanmadığını belirten kadınlar, hukuki süreçlerde yeterli destek göremediklerini dile getiriyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletin ve yerel yönetimlerin daha etkin tedbirler alması gerektiğini vurguluyorlar.
Uyuşturucu bataklığına sürüklene gençler ve kadınların çaresizliği
Kadınların en büyük ikinci problemi ise uyuşturucu. Mahallelerde uyuşturucu kullanımı ve satışı ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Neredeyse her evde bir bağımlı olduğunu söyleyen kadınlar, çocuklarının da bu batağa sürüklenmesinden endişe ediyor.
Uyuşturucu bağımlısı bireyler, ailelerini hem psikolojik hem de maddi olarak yıpratıyor. Kadınlar, bağımlı bireylerin tedavi edilmesi için ücretsiz ve erişilebilir rehabilitasyon merkezlerinin arttırılmasını ve bağımlıların bu merkezlerde tedavi altına alınmalarını istiyor. Aynı zamanda uyuşturucu satıcılarının mahallelerinde rahatça dolaşabilmesini büyük bir tehlike olarak görüyor ve kolluk kuvvetlerinin daha etkin önlemler almasını talep ediyorlar.
Belediyenin ve devletin sorumlulukları büyük
Seyhan’daki kadınların yaşadığı bu sorunlar, bireysel çabalarla çözülebilecek meseleler değil. Eğitim hakkının sağlanması, ekonomik şiddetin önlenmesi, güvenlik tedbirlerinin artırılması ve uyuşturucuyla mücadelede etkili adımlar atılması için belediyeye, devlet kurumlarına ve kolluk kuvvetlerine büyük sorumluluk düşüyor. Kadınlar, sosyal yardım projelerinin artırılmasını, kadın istihdamına yönelik destekleyici politikaların geliştirilmesini ve şiddet mağdurlarına hukuki destek sağlanmasını istiyor.
Ancak artık söz değil, icraat bekliyorlar. Onlar, yaşam mücadelesini tek başlarına omuzlamaktan yoruldu. Yalnız bırakılmak değil, seslerinin duyulmasını ve gerçek çözümler üretilmesini istiyorlar. Eğitim, güvenlik ve ekonomik bağımsızlık hakları için verilen bu mücadele, sadece onların değil, toplumun ortak sorumluluğu.
Yetkililerin sessizliği sürdükçe bu karanlık döngü devam edecek. Ancak unutulmamalı ki, güçlü bir toplum, güçlü kadınlarla mümkündür. Şimdi, bu sesi duymanın ve harekete geçmenin tam zamanı.
Bu haber, Uçan Süpürge Vakfı'nın Yerel Kadın Muhabirler Ağı projesi kapsamında yayınlandı.
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, Adana'da 2018 yılından beridir serbest avukatlık yapıyor. Kadına Yönelik Şiddet davalarında gönüllü çalışan Aktivist Avukat pek çok ulusal ve uluslararası...
Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, Adana'da 2018 yılından beridir serbest avukatlık yapıyor. Kadına Yönelik Şiddet davalarında gönüllü çalışan Aktivist Avukat pek çok ulusal ve uluslararası derneklerin, yerel yönetim meclislerinin yönetim kurulu üyesi olduğu gibi Adana AKDAM Derneği'nin de başkanı.