Sosyal medyada bir kadının yazar Hasan Ali Toptaş’la ilgili attığı bir tweet sonrası kadınlar Toptaş’ın kendilerine yönelik taciz ve cinsel saldırıları anlattı. Kadınların açıklamaları, edebiyat dünyasında “Me too” hareketine dönüştü.
"Gerçekten büyük bir hayal kırıklığı"
Leyla isimli bir hesap Toptaş’ın bir videosunu paylaştı ve şöyle dedi:
“Bu adamın heyecanla ifşalanmasını heyecanla bekleyen kaç kişiyiz? Ben ve pek çok arkadaşımın kendisi ile nahoş anıları var üniversite yıllarına ait. Şu anki bilinç ve cesarete sahip olsam kesinlikle ifşa ederdim. Klasik orta yaş üzeri cis erkek edebiyatçı. Gerçekten büyük bir hayal kırıklığıdır kendisi.”
Bu tweet’in altına 20’ye yakın kadın Hasan Ali Toptaş’ın kendisini taciz ettiğine ilişkin açıklama yaptı.
Buzluk: "Leyla asla yalnız değil"
Yazar Pelin Buzluk da şöyle yazdı:
“Benim de kendisiyle çok korkunç bir anım var. O zaman evliydim, eşime bile anlatamadım. Yıllar sonra güçlükle anneme anlatabildim.Sonraları bazı yazar arkadaşlarıma yine zorlanarak anlattım. Bir hafta sonra kendisiyle yan yana fotoğraf paylaşan oldu. Leyla asla yalnız değilsiniz.”
Tohumcu: Bora Abdo da var
Buzluk’un yazdıklarının ardından yazarlar Aslı Tohumcu, Nermin Yıldırım ve çok sayıda yazar birbirlerine “yalnız değilsin” diyerek destek oldu.
Yazar Aslı Tohumcu da şöyle dedi:
"Hasan Ali Toptaş da yalnız değil tabii. Bora Abdo var. Beni arkadaşımdan ayırıp taksime atlamasıyla gelişen bir olay. Ben de büyüdüm, kadınlarla sarmalandım iyice. Konuşabiliyorum. Herkes konuşsun. Bizim korkacak bir şeyimiz yok!"
Yazar Nermin Yıldırım, şöyle dedi:
“Bu olayı Aslı'dan çok önce dinlemiştim. Şimdi böyle açıktan konuşmaya karar vermenin onun ve hiçbir kadın için kolay olmadığını iyi biliyorum. Aslı'nın, Pelin'in ve bütün kızkardeşlerimin yanındayım. Asla yalnız değilsiniz, yalnız değiliz.”
Toptaş: Kırdığım insanlardan özür dilerim
Çok sayıda kadın da “yalnız değilsiniz, değiliz” paylaşımı yaptı.
Hasan Ali Toptaş da sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
“Eril failliğin ne olduğunu anlayana kadar karşı tarafta ne büyük yaralar açtığını bilmeden, fark etmeden, düşünmeden hatalar yapabiliyor. Failliğin ne olduğunu bugün kadınlardan öğreniyoruz.
"Bilmeden farkında olmadan yaptığım davranışlar nedeniyle kırdığım, üzdüğüm, yaraladığım bütün insanlardan samimiyetle özür diliyorum.”
Kadınlardan "bu nasıl özür?" tepkisi
Toptaş'ın "Kamuoyuna" diyerek başladığı "özür" açıklamasının ardından çok sayıda sosyal medya kullanıcısı kadın, Toptaş'ın özrünü samimi bulmadığını belirtti.
Aksu Bora: “Eril faillik ne? 'Biz erkekler hep böyle, öküzüz işte, hehhehheh'in yeni sürümü mü?”
Sibel Yükler: "eril faillik... insanlardan özür diliyorum... bilmeden, farkına varmadan." bu sözlerin ardında, "başıma bela oldunuz, tüm naifliğimle toparlamam lazım" yatıyor. kadınlar, şiddetinin, tacizinin üstünden seneler geçse de travmasını atlatamamış, bir nefes güçle seni ifşa etmiş. şimdi @EverestKitap ve @dogan_kitap 'a soralım, yazarınız hasan ali toptaş ve bora abdo'nın sözleşmesini feshedecek misiniz, tacizleri ifşa edilen bu yazarların kitaplarını basmayı sürdürecek misiniz?
Ayşe Düzkan: “eril faillik mi? erkek şiddeti o, liseli kızları taciz etmişsin, sokaktaki adı şerefsizlik. bilmeden olmaz, insanın tedirginliğini göremeyen zaten edebiyat yazamaz, bakmamışsın, umursamamışsın. böyle şeyleri şıklaştırmayalım.”
Melisa Ceren Hasmaden: “taciz bilmeden, istemeden düşülen bir hata değil, bir suçtur. kullandığınız/seçtiğiniz dil eylemi ve sonucunu hafifletmiyor.”
Seda Yılmaz: "Hasan Ali Toptaş’ın 'Ettik bi eşeklik. Erkekliğime verin,' açıklamasının üzerine, yayınevi @EverestKitap dahil bütün yayınevlerinin kitaplarını basmama kararı alması lazım. Toptaş, kadınların hayatlarını karartmasının bedelini ödemek zorunda."
Kadınlar, ismi geçen yazarların kitaplarını yayınlayan Everest ve Doğan Yayınevleri'nden açıklama bekliyor.
Hasan Ali Toptaş hakkında Şair ve yazar. 1958 Denizli Çal doğumlu. Balkan İlkokulu ve Balkan Ortaokulu ile Çal Lisesini (1975) bitirdi. Uşak Meslek Yüksekokulundaki öğrenimini (1978) yarım bıraktı. Çivril (1981-85) ve Sincan (1988-96) vergi dairelerinde çalıştı. 1996'dan itibaren Sincan Hazine Avukatlığında memur olarak görev yapıp emekliye (2005) ayrıldı. Çalışmalarını Ankara'da sürdürdü. Edebiyatçılar Derneği üyesi Edebiyat Çalışmaları: İlk öyküsü "Bayram Şekeri", 1983 yılında Denizli gazetesinde yer aldı. Diğer ürünlerini sonraki yıllarda Dönem, İmece, Temmuz, Varlık, Dönemeç, Eylül, İnsancıl, Yazıt, Yarın, Karşı Edebiyat, Kum, Lacivert, Milliyet Sanat ve Cumhuriyet Kitap vb. dergilerde yayımladı. Zamanların iç içe geçtiği, düşle gerçeğin birbirine karıştığı, bilincin farkına bile varılamamış parçalanmışlığının resmedildiği çok katmanlı -ama hikâyesiz- metinleri ve büyülü diliyle, döneminin yazarları içinde en özgün ve önemli yazarlarından biri olduğunu değerlendirmesi yapıldı. Ödülleri: Toptaş, 1992 yılında Sonsuzluğa Nokta adlı eseriyle Kültür Bakanlığı Roman Ödülünde mansiyon ve Ölü Zaman Gezginleri adlı kitabıyla Çankaya Belediyesi - Damar Dergisi Öykü Birincilik Ödülünü, 1994 yılında Gölgesizler ile Yunus Nadi Roman Ödülünü kazandı. 1999'da Bin Hüzünlü Haz ile Cevdet Kudret Edebiyat Ödülünü, Uykuların Doğusu ile 2006 Orhan Kemal Roman Armağanını aldı. |
(EMK)