Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul'da 11 Mayıs 2011'de imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi, 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi.
O tarihten itibaren de Türkiye yasalarında Sözleşme’nin maddelerinin hayatına geçirilmesine yönelik bazı düzenlemeler yapıldı. Her ne kadar Sözleşme’nin tüm maddeleri etkin olarak hayata geçirilmese de Sözleşme, bu hali ile kadın ve çocukların şiddetten korunmasında etkili araçlarından.
Türkiye’nin altı yıldır yürürlüğünde olan Sözleşme, 2019 yaz aylarından itibaren bazı çevrelerin hedefinde. Sözleşme’ye yönelik bazı saldırıları ve kadınların Sözleşme karşıtlarına yanıtlarını derledik.
14 Temmuz 2019 Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Başkanı Abdulkadir Karaduman, İstanbul Sözleşmesi ile Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nun feshedilmesi gerektiğini iddia etti.
15 Temmuz 2019 İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik saldırılara ilişkin gazeteciler Çiğdem Toker, Melis Alphan, Işıl Özgentürk, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatmagül Berktay, oyuncular Füsun Demirel, Jülide Kural, Melek Baykal, Müjde Ar, Kadın Adayları Destekleme Derneği Başkanı Nuray Karaoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve avukat Tuba Torun bianet'e konuştu.
16 Temmuz 2019 Oyuncu Deniz Türkali, gazeteci İrem Afşin, akademisyen Prof. Dr. Feride Acar, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıları bianet’e değerlendirdi.
12 Kasım 2019 bazı medya gruplarında Sözleşme’nin aileyi yıktığına dair yayınlar, saldırılar sistematik olarak devam etti.
6 Mayıs 2020 AK Parti eski milletvekili Mehmet Metiner, İstanbul Sözleşmesinin meclisten geçirilmesinde hatalı olduklarını söyledi.
2 Temmuz 2020 AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "(İstanbul Sözleşmesi) Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır" dedi.
2 Temmuz 2020 Avukatlar Feyza Altun, Gökçe Gökçen, Canan Arın ve Meriç Eyüboğlu, AKP’li Kurtulmuş’un İstanbul Sözleşmesi’nin revize edileceği yönündeki açıklamasına tepki gösterdi.
13 Temmuz 2020 TCK 103 Kadın Platformu, farklı zamanlarda CHP, İYİ Parti, Deva Partisi ile görüştü.
22 Temmuz 2020 TÜSİAD, İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasının şiddet faillerini cesaretlendireceğine dikkat çekti ve tüm siyasi partileri Sözleşme’ye sahip çıkmaya çağırdı.
29 Temmuz 2020 Eşitlik İçin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi hakkındaki yaygın ama yanlış bilgileri açıkladı ve doğru bilgileri kamuoyu ile paylaştı.
29 Temmuz 2020 Toraks Derneği, İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekti ve Sözleşme’nin gereklerinin yapılmasını istedi.
1 Ağustos 2020 Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu, İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekti, iktidara, "Neden altında imzanızın bulunduğu İstanbul Sözleşmesi’ni bugün birtakım algı kampanyalarıyla şeytanlaştırıyorsunuz?" diye sordu.
1 Ağustos 2020 KADEM'den yapılan açıklamada "Kadın cinayetlerini önlemek üzere getirilmiş bir düzenlemenin günah keçisi ilan edilmesini anlamak mümkün gözükmüyor. Cinayetler gerçekten arttıysa burada bakılması gereken pek çok değişkenli sosyolojik ve psikolojik toplumsal süreçlerdir" ifadelerine yer verildi.
3 Ağustos 2020 Ensar Vakfı, İstanbul Sözleşmesi'ni hedef aldı.
4 Ağustos 2020 - İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması için Erdoğan'a rapor sunan Türkiye Düşünce Platform tartışmadan çekildiğini açıkladı ve "Mayınlı alana girdiğimizi fark ettik, çok yorulduk, çekiliyoruz" dedi.
5 Ağustos 2020 Aile ve Sosyal Araştırmalar Platformu’ndan (ASAP) yayınladığı açıklama ile İstanbul Sözleşmesi hakkındaki görüşlerini açıkladı ve Sözleşme'ye “sahip çıkılması gerekir” diyerek imza kampanyasına çağırdı.
11 Ağustos 2020 Cübbeli Ahmet Hoca' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İstanbul Sözleşmesi'ni hedef aldı. Cübbeli, ''Bizim İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olduğumuz yıllardır yaptığımız konuşmalarla sabittir'' dedi.
13 Ağustos 2020 Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, “AK Parti 19. Kuruluş Yıl Dönümü” programında konuştu. Konuşmasında İstanbul Sözleşmesi'ni de hedef alan Erdoğan, şöyle dedi:
“Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış, hiçbir düzenleme, hiçbir ideoloji insani olmadığı gibi meşru da değildir. AK Parti'nin kadınları için, öbür tarafta AKP'nin papatyaları gibi yakıştırmalarla, yeşil sermaye gibi yaklaşımlarla, ben ağzıma almaktan edep ediyoruz, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle, bu tür yakıştırmalarının içine giren köşe yazarları noktasında da, tüm kadın kollarım adına ve tüm kadınlar adına kendilerini kınıyorum.”
17 Ağustos 2020 İstanbul Sözleşmesi’ne ortak bir açıklama ile destek veren iş dünyasından sekiz dernek, “Ülkemiz, kadınların ekonomik ve toplumsal yaşama katkısını sağlamayı başarabildiği ölçüde güçlü olacaktır” dedi.
17 Ağustos 2020 Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), “İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara derhal son verilmeli” çağrısı yaptı, “Herkesi kadınların hak nöbetine eşlik etmeye çağırıyoruz” dedi.
Gözler AKP MYK'de 15 Ağustos 2020 günü Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan Gizem Karakış imzalı haberde; 18 Ağustos 2020 Salı günü toplanacak AKP Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK), İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden tartışılacağı belirtildi. Haberde, Bakanlıklar ve AK Parti'nin hukukçu kurmaylarının İstanbul Sözleşmesi ile ilgili hazırladıkları yol haritalarının tartışılacağı belirtilmektedir. Buna göre; Sözleşme'den çıkılmasının ve bu durumda "yeni bir yasanın hazırlanması" ve "yeni bir sözleşmenin oluşturulması" seçeneklerinin tartışıldığı ifade edildi. Sözleşme'nin "Temel haklar, eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması" konusunu düzenleyen 4. maddesine şerh (yorum bildirimi) konulacağına işaret edildi. AKP MYK toplantısında alınacak karara göre Cumhurbaşkanı'nın çalışamaya dair son kararı vereceği ve bu kararın ilgili çevrelerde tartışmaya açılacağı söyleniyor. Sözleşme'den bir madde Sözleşme taraf devletlere, aşağıda belirtilen davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu kιlmaktadιr: - ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik) Burada açıkça verilmek istenen mesaj, kadınlara yönelik şiddetin ve ev içi şiddetin özel hayatta saklı kalacak konular olmadığıdır. Aksine, mağdur olan kimse failin eşi, hayat arkadaşı yada ailenin bir ferdi ise, aile içinde işlenen suçların özellikle travma yaratıcı etkisini vurgulamak üzere bu kişinin cezası daha da ağırlaştırılabilir. |
(EMK)
Fotoğraflar: Zeynep Kuray/Eylem Nazlıer/MemendeMori