Toplumsal Cinsiyet Odaklı Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi'nin 4 Ağustos Salı günü Zoom programı üzerinden gerçekleşen ilk oturumunda Prof. Dr. Sevda Alankuş, neden toplumsal cinsiyet odaklı habercilik yapılması gerektiğini anlattı.
*Atölyenin ilk oturumu
Toplumsal cinsiyet odaklı gerçekletirilen ilk atölye
Atölyenin ilk oturumunun kolaylaştırıcılığını haber ve belgesel fotoğrafçısı Özcan Yurdalan ile fotoğrafçılar Şehlem Kaçar ve Serra Akcan yürüttü. 16 katılımcıyla gerçekleşen atölyede Yurdalan, “Bu atölye, haber fotoğrafçılığı açısından toplumsal cinsiyet odaklı olarak gerçekleştirilen ilk atölyelerden biri olma özelliğini taşıyor. Haber fotoğrafçılığını sürekli konuşuyoruz ama buna hiç toplumsal cinsiyet odaklı bakmamıştık” dedi.
Atölyenin amacının toplumsal cinsiyet odaklı haber fotoğrafçılığının/haberciliğinin nasıl yapılacağını göstermek olduğunu söyleyen Yurdalan, şöyle devam etti:
“Bu atölye, fotoğraf makinesinin değil fotoğrafçının aklının ve duygu dünyasının ayarlarıyla ilgili olacak ve işin içinde etik, felsefi ilkeler de olacak. Artık fotoğraf, iletişim dünyanın önemli mecralarından biri.”
Katılımcılarla, toplumsal cinsiyet haberlerindeki sorunlu yönler tartışıldı.
Şiddet sistematik ve devlet destekli
*Prof. Dr. Sevda Alankuş'un sunumu
İlk oturumda sunum yapan Prof. Dr. Sevda Alankuş, neden toplumsal cinsiyet odaklı habercilik yapılması gerektiğini şöyle açıklıyor:
“Haberlerin içeriğine baktığınız zaman, hikaye/haber anlatısının bir iktidar kurma biçimi olduğunu ve toplumsal güç ilişkilerinin nasıl yeniden kurulduğunu göreceksiniz. Haberin içeriği, haberin yazılması, yeni medyanın yeni bir haber dili getirip getirmediğine tekrar tekrar bakılması gerekir.”
Kadına yönelik erkek şiddetinin sistematik ve bazen devlet destekli olduğunu söyleyen Alankuş, kadın düşmanlığı üzerinden kurulan bir erkeklik ideolojisi olduğunu, işte bu yüzden toplumsal cinsiyet odaklı haberciliğin yapılması gerektiğini vurguladı ve şöyle devam etti:
*bianet erkek şiddeti çetelesi
“Medyanın, kadına yönelik şiddeti yeniden üreten ve diğerlerine örnek olan bir tavrı var. Kadına yönelik yapılan haberleri nasıl yapıyorsa bunu aslında diğer dezavantajlı gruplara karşı da yapıyor. Kadına yönelik bu haber dili, bütün ‘öteki’lere yönelik bir haber dilinin temelini oluşturuyor. Haber dilinde karşılaştığımız ayrımcılık herkese karşı kullanılan ve yeniden işlenen bir şey oluyor."
Türkiye gazetecileri hak ve sorumluluk bildirgesi
Alankuş, bianet erkek şiddeti çetelesi üzerinden kadın cinayetlerinin nasıl cezasız kaldığından da bahsetti ve toplumsal cinsiyet odaklı haberciliğin nasıl yapılması gerektiğine dair Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde yer alan üç maddeyi şöyle sıraladı:
- Kadınlara karşı ayrımcılığa neden olacak ruhsal ve bedensel açıdan kadını ötekileştirecek veya rencide edecek haberlere yer verilmemelidir.
- Haberde kadına yönelik şiddeti meşrulaştıracak ve özendirecek gerekçeler üretilmemeli, şiddetin detayları aktarılmamalı, kadınların uğradığı taciz ve tecavüze ilişkin haberlerde kadının kimliği korunmalı, fotoğraflarına ve görsellerine yer verilmemelidir.
- Doğrudan haberin unsuru olmadığı sürece hiç kimse cinsiyet kimliği, cinsel yönelimiyle tanımlanamaz, tanımlanması gereken durumlarda da küçümsenip aşağılanamaz.
Alankuş daha sonra, medyada kadına-LGBTİ+’lara yönelik sorunlu olan şiddet/cinayet haberlerini örnek gösterdi. Örnek haber başlıkları üzerinden sorunlu habercilik ve haber dili tartışıldı.
*Prof. Dr. Sevda Alankuş
"Neden yeni bir haberciliğe ihtiyaç var?"
“Her habercinin toplumsal cinsiyet odaklı habercilik yaparak bir bilinç oluşturması gerekiyor, medya kendini klişelere bıraktığında hak ihlali çok kolaylıkla yapılıyor. Ancak haberler yeniden hak ihlaline neden olmamalı” diyen Alankuş, neden yeni bir haberciliğe ihtiyaç duyulduğunu şöyle açıkladı:
“Çünkü kadınlar ve LGBTİ+lar haberlerde sadece fail-mağdur olarak ya da magazin malzemesi olarak görülüyorlar. Yoksa görmezden geliniyorlar. Dolayısıyla bu yüzden hak ve toplumsal cinsiyet odaklı habercilik yaparken, haber kaynakları ya da birinci haber tanımlayıcıları yeniden tanımlanmalı, genişletilmeli.
“Editoryel değerler yeniden tanımlanmalı. Haberin kesinliğine ve haberin doğrulatılmasına dikkat edilmeli. Objektiflik ve nesnellik sağlanmalı. Her iki tarafın görüşü alınmalı. Bunu yaparsanız haberde dengeliliği de sağlamış olursunuz.
Habercilik, alternatif bir politik ve etik tercihle yapılmalı
“5N1K kuralı olabildiğine çok soruya özellikle de neden sorusuna cevap verecek şekilde kurulmalı. Haber sonuç değil süreç odaklı kurulmalı.
*Haber fotoğrafı değerlendirmesi
“Dil seksist, ayrımcı ırkçı, nefret söylemi içeren çatışmayı teşvik eden niteliğinden arındırılmalı."
"Mevcut olandan farklı bir haber değeri tanımı, kaynak kullanımı, yazımı ve etik gerektiren gazetecilik yapılmalıdır" diyen Alankuş, toplumsal cinsiyet odaklı haberciliğin alternatif bir politik ve etik tercihle yapılması gerektiğini söyledi.
Kadın cinayetleri haberlerindeki haber fotoğrafları üzerine konuşuldu. Fotoğrafların kurduğu anlatı üzerine katılımcılar değerlendirmelerde bulundu.
(SO)
Sevda Alankuş kimdir?
BİA Eğitim Danışmanı, Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Yüksek lisans ve doktora derecelerini Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında ve aynı üniversitede tamamladı. Akademik çalışmalarına 1988-89 yıllarında Leeds Üniversitesinde devam etti. Ege ve Ankara Üniversiteleri iletişim Fakültelerinde 1982-1999 yılları arasında öğretim üyesi olarak çalıştı. Doçentlik ve profesörlük unvanlarını iletişim Bilimleri alanında aldı. Doğu Akdeniz Üniversitesi, iletişim ve Medya Çalışmaları Fakültesi’nde dekanlık yaptığı dönemde (1999-2008), Barış için iletişim ve Araştırma Merkez’ni kurdu. 1999 yılından bu yana, Bağımsız iletişim Ağı eğitimlerinin danışmanı sıfatıyla, IPS Vakfı yayınlarının editörlüğünü üstlendi. Araştırma alanları arasında alternatif medya, barış gazeteciliği, feminist medya eleştirisi gibi konular yer alıyor.
Atölye BİA hakkında |
IPS İletişim Vakfı/bianet'in Atölye BİA adıyla düzenlediği habercilik seminerleri medyanın farklı birimlerinden gazetecilere, işsiz bırakılmış gazetecilere, iletişim fakültesi öğrencilerine ve gazetecilik yapmak isteyen herkese açık. Atölye BİA programları hak, toplumsal cinsiyet ve çocuk odaklı habercilikle barış gazeteciliği perspektifi ve tercihiyle temel gazetecilik, haber fotoğrafçılığı, yargı haberciliği, araştırmacı gazetecilik, yeni medya, görselleştirme araçları, dijital güvenlik gibi alan ve temalar üzerinden kuruluyor. Atölye BİA ile birlikte IPS İletişim Vakfı’nın 2002-2007 aralığında düzenlediği temel gazetecilik, kadın, çocuk, insan hakları odaklı habercilik eğitimleri ve 2008-2017 aralığında gerçekleştirilen Okuldan Haber Odası programları yıl içine yayıldı ve gazetecilere ve ilgilenen herkese açık hale geldi. Haziran 2018'de başlayan Atölye BİA programında, Aralık sonu itibariyle 8 atölye (7-13 Haziran Gazeteciler İçin Yeni Medya, 16-25 Temmuz Gazeteciler İçin Haber, 2 Eylül Kürtçe Habercilik ve Çeviri, 7-9 Eylül Haber Fotoğrafçılığı ve Fotoröportaj, 17-26 Eylül Çevre ve Kent Haberciliği, 1-8 Ekim Yargı Haberciliği, 15-23 ve 8-16 Kasım Gazeteciler için Haber Atölyeleri) 101 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. 2019 yılında ise farklı tarihlerde (11-18 Şubat, 20-27 Şubat, 14-21 Haziran, 22-29 Temmuz, 2-10 Eylül, 5-13 Aralık) altı "Temel Gazetecilik Atölyesi", yine farklı tarihlerde (27-28 Nisan Kürtçe Habercilik ve Çeviri, 4-5 Mayıs Dijital Güvenlik, 10-12 Mayıs Haber Fotoğrafçılığı, 13-20 Mayıs Gazeteciler Yeni Medya, 21-25 Ekim İklim Haberciliği, 11-15 Kasım Kadın-LGBTİ+ ve Yargı Haberciliği) altı tematik atölye düzenlendi. 2020 yılı boyunca temel ve tematik habercilik atölyeleri devam edecek. 2020 yılı başlangıcında düzenlenen atölyeler şöyle; 24-28 Şubat Uygulamalı Haber Atölyesi, 29 Şubat - 1 Mart Podcast Atölyesi, 11-26 Nisan Online Kürtçe Medya Atölyesi, 16-17 Mayıs Online Podcast Atölyesi, 27-31 Mayıs ve 13-17 Haziran Online Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi. Bu proje İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) desteğiyle gerçekleştiriliyor. |
* Atölye BİA haberleri için tıklayın.