“Alan savunması, takım sporlarında bir karşılaşmada direkt olarak belirli bir rakip takım oyuncusunu değil, belirli bir bölgeyi, alanı savunmak/korumak anlamına geliyor. Aslında bizim yaptığımız habercilik de biraz buna benziyor.”
Ayhan Korkmaz*, “Alan Savunması”nı bu sözlerle tanımlıyor.
Alan Savunması, toplumsal cinsiyet odaklı spor haberciliği yapmayı amaçlayan bir oluşum. Şimdilik internet üzerinden yayın yapıyor. Alan Savunması'nı Atölye BİA 2018 katılımcısı ve Uşak Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğrencisi Korkmaz, arkadaşı Özdemir Atuğ ile birlikte kurdu.
TIKLAYIN - Alan Savunması'nı okuyun
TIKLAYIN - Alan Savunması'nı sosyal medyada takip edin
Korkmaz ile “Alan Savunması” üzerine söyleştik.
Sürekli olarak ayrımcı, şiddeti körükleyen ve meşrulaştıran bir yaygın medya halinden bahsederken Alan Savunması çıktı karşımıza. Nedir bu Alan Savunması?
Alan Savunması, eril zihniyetin tekeline almaya çalıştığı spor ve spor medyasındaki cinsiyetçi tutumlara karşı toplumsal cinsiyet odaklı spor haberciliği yapmayı amaçlayan bir oluşum aslında. Cinsiyetçi söylemlerden uzak durarak yaptığımız yayınlarda, özellikle futbolda sık kullanılan ‘’takımının en önemli gol silahı, kaleye adeta roket attı, mermi gibi bir şut çekti’’ vs. gibi savaş çağrışımı yapan benzetmeler yerine barış dilini kullanmaya da özen gösteriyoruz.
“Alan Savunması” adına nasıl karar verdiniz?
Sitenin ismine karar verirken, bir spor terimi olmasını istedik ancak yalnızca belirli bir spor dalında karşılığı olan bir terim olsun istemedik. Futbol, basketbol, voleybol, hentbol vs. gibi birçok spor dalında karşılığı olan bir şey olsun diye düşündük ve "Alan Savunması’’nı bulduk.
Alan savunması, takım sporlarında bir karşılaşmada direkt olarak belirli bir rakip takım oyuncusunu değil, belirli bir bölgeyi, alanı savunmak/korumak anlamına geliyor. Aslında bizim yaptığımız habercilik de biraz buna benziyor.
Doğrudan sadece erkek veya sadece kadın sporcuların yarıştığı spor organizasyonlarını değil, ikisini eşit bir şekilde ortak bir paydada buluşturan toplumsal cinsiyet alanını savunuyoruz.
“Sporda cinsiyet tahakkümüne karşıyız”
Yapacağınız bu toplumsal cinsiyet odaklı spor haberciliğinde, karşı durduğunuz şey tam olarak nedir?
Alan savunması, kaleyi saldırılardan uzak tutmak için genellikle takımların savunma bölgelerinde uyguladıkları bir taktiktir. Biz de bu saldırı ve tehlikelerden uzak tutmak adına toplumsal cinsiyet temelinde, ayrımcılık; fiziksel/ sözlü şiddet, mobbing veya yok sayılmaya maruz kalan kadın ve LGBTİ+ sporcuların alanını savunuyoruz.
Onları ve mücadelelerini görünür kılmak için hak haberciliği çerçevesinde toplumsal cinsiyet alanını savunuyoruz. Dolayısıyla sporda her türlü din, dil, ırk cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığına karşı durarak, sporun belirli bir cinsiyetin tahakkümü altında olmasını ve bunun kabullenilmesini reddediyoruz.
“Haber ve yazılarınızla katkı sunabilirsiniz”
Sitenizde, anaakım ve alternatif spor medyasında yer almayan/alamayan/bulamayan içerikler mi olacak?
Evet, anaakım ve alternatif spor medyasında yer bulamayan veya yeterince yer bulmayan kadın ve LGBTİ+ sporcuları daha görünür kılmayı sağlayacak içeriklere yer vermeyi düşünüyoruz.
Toplumsal cinsiyet odaklı spor haberciliği ilkesiyle yola çıktığımız için içeriklerimiz ilk etapta haber ve fikir yazıları şeklinde olacak. Bu sebeple bu alandaki herhangi bir durum, olay veya gelişme bizim içeriklerimizi oluşturuyor.
Bu vesileyle, haber veya yazılarıyla Alan Savunması’na katkı sunmak isteyen herkese kapılarımızın açık olduğunu söyleyelim.
Haber siteniz ve twitter hesabınız, kurulur kurulmaz ilgiyle karşılandı. Bekliyor muydunuz?
Açıkçası beklediğimizden daha yoğun bir ilgiyle karşılaştığımızı söyleyebilirim. Çok güzel tepkiler alıyoruz. Yayın hayatımıza başladığımızı belirterek destek istediğimizi bildirdiğimiz tweetimiz sonrası, özellikle medyanın içinde yer alan/almış gazetecilerin yanı sıra aktif olarak spor haberciliği yapan gazeteciler de büyük bir destek vererek sesimizi duyurmamıza yardımcı oldular.
Keza yazar ve sanatçılar da desteklerini bizden esirgemediler. Şimdilik sayıca az olsak da, nitelik olarak üst düzey bir takipçi kitlesine sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Sayıdan bağımsız olarak, bu mücadelede cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak amacıyla yanımızda olan herkes bizim için çok kıymetli.
“Spordaki cinsiyetçiliğin büyük oranda kalkacağına inanıyorum”
Spor alanında toplumsal cinsiyet odaklı bakışı sağlamak mümkün mü? Dünya ve Türkiye medyasında spor alanındaki cinsiyetçiliği nasıl gözlemliyorsunuz?
Ülkemizde en çok ötekileştirilen, ayrıştırılan ve şiddet görenler genellikle kadınlar ve farklı cinsel yönelimlere sahip bireyler oluyor. Dolayısıyla böyle bir ortamda toplumsal cinsiyet ilkeleri çerçevesinde cinsiyetler ve cinsel yönelimler arasında eşitliği sağlamak için biraz daha kadın odaklı, LGBTİ+ sporcular odaklı çalışmalar yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla biz de bu doğrultuda hareket etmeye çalışıyoruz.
Spor alanında cinsiyetçilik Türkiye’de en sık futbolda görülüyor. Ancak günümüzün genç sporcuları ve spor medyasında yer alan genç sayılabilecek spor adamları bu konuda kendinden bir önceki jenerasyona oranla çok daha bilinçli. Günümüz spor medyasında boy gösteren yaşı kemale ermiş spor adamları ise bu konuda yeterince gelenekçi ve katı.
Futboldaki cinsiyetçi tutumların yaygın olmasının sebebi bir nebze de onlar. Ancak onlar da çağı yakalayamıyor olmaları sebebiyle yerlerini yavaşça gençlere bırakmaya başladı. Bu sebeple, Türkiye özelinde spordaki cinsiyetçiliğin birkaç yıl içinde tamamen olmasa da büyük oranda ortadan kalkacağına inanıyorum.
Alan Savunması, çağın ve koşulların değiştiğini de düşündüğümüzde neyi hedefliyor/planlıyor?
Mevcut olarak üniversite eğitimimize devam ettiğimiz için şimdilik yalnızca internetin tüm sınırlarını zorlayarak elde ettiğimiz bilgiler çerçevesinde içerik oluşturabiliyoruz. Öncelikli amacımız buna bir çözüm bularak tüm motivasyonumuzu sadece Alan Savunması üzerinden yoğunlaştırabilmek. (SO/EMK)