Haberin Kürtçesi için tıklayın
22. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 23-30 Mayıs'ta Ankara'da gerçekleşiyor. Bu yıl, dünyanın farklı ülkelerinden 1721 kadın yönetmen filmleriyle başvurduğu festivalde, 140 film izleyiciyle buluşuyor. Festival ekibi sadece filmleri seyirciyle buluşturmakla kalmadı. Festival boyunca, düzenlenecek olan atölye ve paneller de ilgi çekici.
Festival filmlerini Büyülü Fener Kızılay Sineması, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Etnografya Müzesi salonlarında izlemek mümkün.
Genç Cadı ödülü Gözde Çığacı’ya
Uçan Süpürge ödülleri de festivalde sahiplerine veriliyor. 2019 Uçan Süpürge Onur Ödülü sahibi oyuncular Ayla Algan ve Sumru Yavrucuk oldu. 2019 Uçan Süpürge Bilge Olgaç Başarı Ödülü Pelin Esmer ve Meltem Cumbul’un oldu. Bu seneki tema ödülünü de Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Vakfı aldı. Bu yılki Genç Cadı ise Güven filmindeki başarılı performansıyla oyuncu Gözde Çığacı seçildi.
Festival Koordinatörü Sündüz Haşar ile festivalin detaylarını konuştuk.
Festivalin bu yılki farklılıkları neler?
Yepyeni filmlerimiz var. 2018-2019 sezonunda çekilmiş filmleri Ankara seyircisiyle buluşturuyoruz. Yerli filmler dışındaki filmlerin neredeyse tamamını izleyebilecekleri tek yer, festivalimiz. O yüzden seyirciyi programı takip etmeye çağırıyoruz. Bu yıl temamız Hikâyemiz 22.0 Bu başlık altında filmlerimiz var.
Arwen Curry’nin yönettiği, Ursula K. Le Guin’i anlatan Ursula’nın Dünyaları belgeseli ve Agnes Warda’nın Cannes’dan ve ardından sayısız festivalden ödül alan, Oscar adayı son filmi Mekanlar ve Yüzler’i bu başlık altına alıyoruz. Bu iki feminist usta için bir de oturum düzenliyoruz, sanat, kadın, feminizm, sinema üzerine konuşabilmek amacıyla.
Her yıl festival bir öncekinden farklılık taşıyor elbette. Dünyada her yıl yeni gündemler oluşuyor, yeni konularda, yeni filmler çekiliyor, festival de bu enerjiyi, bu potansiyeli içinde taşıyor.
Filmleri neye göre tercih ettiniz?
Bizim başvuru için tek bir kriterimiz var, bir kadın yönetmenin elinden çıkmış olması. Ondan sonrası, seçici kurulun inisiyatifi. Bu yıl 1721 filmi, dört ayrı seçici kurul eledi. Uzun metraj, belgeseller, kısa filmler ve animasyonlar kendi başlıkları altında değerlendirildiler. Toplam 17 gönüllü kurul üyemiz, gece, gündüz demeden film izleyerek, bize 141 filmlik şahane bir seçki oluşturdular.
Siyasal İletişimci Taluk, hikâye anlatıcılığı atölyesinde
Festivale ilgi nasıl?
Kadın yönetmenlerin ilgisini soruyorsanız, yukarıda rakamlar bunu gösteriyor. Hatta, bu yıl bir kaç yönetmenden, neden filmim festivalinizde yok cümleleri duyduk. İzleyicinin ilgisini ise festival başlayınca göreceğiz. Geçtiğimiz yıl bu sayının yarısı kadar film gösterebilmiştik, ciddi bir seyirci sorunu yaşamadık. Bu yıl biz de sizinle birlikte göreceğiz. Şu ana kadar gişe fena gitmiyor.
Ancak burada önemli bir konuyu belirtmeliyim. Bizim festivalimiz sadece film gösterimlerinden oluşmuyor. Biz derdi olan bir kuruluşuz, dünyada, Türkiye’de, coğrafyamızın en ücra köşesinde kimsenin fark etmediği bir sorun, bizim görebildiğimiz, gündeme getirdiğimiz, farkındalık yaratıp dikkat çektiğimiz bir meseleye dönüşebilir.
Uçan Süpürge’nin bugüne kadar taşıdığı deneyim budur. Bu nedenle, filmi izleyip seyirciyi bırakmıyoruz. Agnes ve Ursula’da olduğu gibi, filmler bizim için aynı zamanda konuşma, irdeleme, tartışma fırsatı. Sözlü oturumlarımız ve atölyelerimiz festivalin filmler kadar önemli bir parçası. Böyle olunca biz yalnızca sinema izleyicisinin rağbet ettiği bir festival olmaktan çıkıp, aktif bir sosyal alan haline geliyoruz.
Bu da daha fazla insanı etkiliyor ve sinemaya çekiyor diye düşünüyoruz. Örneğin, siyasal iletişimci Şeyda Taluk bir hikâye anlatıcılığı atölyesi yapıyor. Bu atölyede, film sahipleriyle, hikâye anlatıcılığı yoluyla, filmlerini yapımcılara anlatma ve fon toplama yöntemlerini çalışacak. Meltem Cumbul festivalimizin bu yıl Bilge Olgaç Ödüllerinden birini alıyor. Ankaralı oyuncu ve oyuncu adaylarıyla buluşabileceği bir oyunculuk atölyesi düzenledik.
Biraz festival programından söz eder misiniz?
Sık sorulan bir sorudur, “Yalnız kadın sorunlarını anlatan filmler mi gösteriyorsunuz?”. Hayır. Bizim programımızı kadınların çektiği filmler, kadınların gözünden dünyadaki her şey oluşturuyor. Göçmen sorunu bu yıl festivalimizin önemli bir başlığı oldu. Örneğin “Yersiz Yurtsuz” bölümü, bir iç-dış göç sorununa eğiliyor. Kadın ya da erkek dünyanın her yerinde yönetmenler bu konuya değiniyorlar, bigâne kalınabilecek bir konu değil. Dolayısıyla, bu yıl programımızı, dünyada kadınlar neleri anlattıysa diye özetleyebiliriz.
“Dünya kadınlarıyla manifesto hazırlayacağız”
Son olarak eklemek istedikleriniz nedir?
Uçan Süpürge her alanda kadına yönelik ayrımcılığa karşı mücadele eden bir vakıf. Sinema ya da sokak. Son yıllarda dünyada da biliyorsunuz muhafazakârlık yükseliyor. Dünyanın dört bir yanındaki kadın filmleri festivallerine yazdık, gelin bi kahve içelim. Geldiler. 5 kıtadan film festivalleriyle Ankara’da buluşuyoruz. Yanlarında getirdikleri filmlerden programa bir de festival seçkisi ekledik.
Yine sadece film izlemeyeceğiz, hem bu festivalleri Ankaralılarla ve sinema seyircisiyle buluşturuyoruz, hem de biz festivallerle bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Birlikte bir atölye yapacağız, “sizin oralarda neler oluyor, kadınların gündeminde neler var, kadınlar filmlerine neleri konu ediyorlar, nasıl filmler çekiyorlar, festival yapmak sizde de zor mu?” Aynı zamanda birlikte bir manifesto hazırlamayı da düşünüyoruz. Ancak bu isteğimiz, çalışma içinde, ortak bir karar olursa hayata geçebilecek.
Çalışmak bize umut veriyor, başvuru sayısından görüyoruz ki festivalimiz 22 yılda önemli bir güven yaratmış, kendi alanında bir yeri var. Öte yandan yine başvuru sayısından görüyoruz ki, dünyada film yapan kadın sayısı artıyor.
Öyleyse festival yapmaya, filmleri buluşturmaya ve tartışmaya devam etmeliyiz. İzleyicimizin de bizimle birlikte olmasını, salonları doldurmasını bekliyoruz. (EMK)