Fulya’yı Öldüren Erkeğe Haksız Tahrik İndirimi Yapıldı

Atilla Makta, Fulya Özdemir’i,  2016 yılında Antalya’nın Kaş ilçesinde bıçaklayarak öldürdü.

Cinayetin ardından,  Kaş Cumhuriyet Savcısı’nın hazırladığı iddianamede cinayet sanığı Atilla Makta'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanması talep edildi.

İlk duruşma 10 Ekim 2018'de Antalya-Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.Sanık Makta, ilk duruşmada, “Fulya sürekli yanıma gelip gidiyor, telefonla arayıp görüşmek istiyordu. Bu şekilde beni rahatsız ediyordu. Cinayet günü Fulya yine görüşmek istedi. O gün Kaş çıkışında Demre yolu üzerinde bulunan parkta Fulya ile bir araya geldik. Bir süre konuştuktan sonra tartışmaya başladık….” diye anlattı.

Savcı: Haksız tahrik uygulanmasın 

Aynı duruşmada savcı, sanığın “Kasten adam öldürme suçundan ömür boyu hapis cezasıyla yargılanmasını ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasını“ talep etti.

Savcı, daha önce de bir cinayet davasından ceza almış olan Atilla Makta’nın yalan beyana dayalı ifade verme usullerini bildiğini de vurguladı. Aile sanığın en üst sınırdan ceza almasını istedi.

Davanın son duruşması, 25 Aralık 2018 Salı günü görüldü. Karar duruşmasında sanık “haksız tahrik indirimleri” uygulanarak 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu kararla ailenin, sanığın en üst sınırdan cezalandırılması talebi sonuçsuz kaldı.

Özdemir Ailesi'nin avukatı Selami Dalyan, dosyayı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını söyledi.

Karar, Özdemir’in ailesi ve kadınlar tarafından tepkiyle karşılandı.

"İndirim almak için yalan söyledi"

Kaş Kadın Platformu’ndan yapılan yazılı açıklamada, sanığın yargıyı yanıltmak için yalan ifadeler verdiğine dikkat çekililiyor:

“Türk Ceza Kanunu’nun 29. Maddesi’nde yer alan ‘haksız tahrik’ düzenlemesi, “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında” suçu işleyen kişiye verilecek cezanın indirilmesinden söz ediyor.

Yani haksız tahrik ile cezanın indirilebilmesi için; mağdurun, hukuka aykırı bir davranışta bulunması, karşıdaki kişinin de bu davranış sebebiyle öfke veya üzüntü duyarak suç işlemesi gerekiyor.

Yargıyı yanıltmak için tutarsız ve yalan ifadeler veren, ‘Suçluyum, en ağır cezayı hak ediyorum!’ diyen bir sanığa haksız tahrik indirimi uygulandığında, toplumun adalet duygusunun derinden sarsılmış olacağını ve şiddetin yeniden üretimine katkı sağlanacağını düşünüyoruz.

Yargıdan kadınların yanında olmasını ve kadınların yaşamasını sağlayacak örnek kararlar almasını talep ediyoruz."

(EMK)