* Fotoğraflar: Squarespace, Staticflickr.
Haberin Kürtçesi için tıklayın
IUCN'in "Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi"nde bulunan fillerin azalan popülasyonuna dikkati çekmek için 2012'den bu yana 12 Ağustos, Dünya Fil Günü olarak kutlanıyor.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) 2016 yılında yayımladığı Afrika Fili Durum Raporu'na göre, 2006-2016 arasında kıtada yaşayan fil sayısı 111 bin azalarak 415 bine geriledi.
Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfının verilerine göre ise, yüzyılın başında 100 bin civarında olan Asya fillerinin sayısı günümüzde 50 bine kadar düşmüş durumda.
Filler hakkında* Yaşayan en büyük kara memelileri. * Oldukça akıllı olan filler, araç-gereç kullanabiliyor, insanlarla iş birliği yapabiliyor ve ihtiyaç duyduğunda bir amaç için plan yapabiliyor. Kompleks ve zengin bir iletişim sistemi var. * İletişim sistemleri sadece işitsel değil aynı zamanda görsel, kimyasal, dokunsal ve hatta sismik olabiliyor. İşitsel iletişimde, hortumlarını ya da ağızlarını kullanarak yüksek ya da düşük frekanslı çağrılar üretebiliyorlar. * Fillerin yaşadıkları alanları diğer canlılar için daha yaşanabilir yapmak gibi bir özellikleri var. Dışkıları kalsiyum, demir ve karbon bakımından zengin bir gübre olduğu için, ekosistemin varlığına katkıları büyük. * Günümüzde yaşayan üç türü bulunuyor: Afrika Savan Fili, Afrika Orman Fili ve Asya Fili. * Fillerin yaşam süresi yaklaşık 60-70 yıl. * Hamilelik süreleri 22 ay olan filler, doğumdan sonra yavrularına uzun süre bakım ve anne sütü (en az iki yıl) sağlamaları ile insanlara ve diğer insansı maymunlara benziyorlar. * Karada yaşayan memeliler arasında en büyük beyne ve serebral kortekse sahip olan canlılar. |
İnsanların fillere verdiği zararlar
Filler ve insanlar arasında uzun yıllardır süren bir çatışma var. Fillerin göç yolları üzerine kurulan yerleşim yerleri, bu yollardan geçen fillerin tarım ürünlerini tüketmesine yol açıyor. Tarım alanlarını, fillerin göç yolu üzerine kuran insanlar, bu alanları korumak için her yıl birçok fili tuzağa düşürüyor. Bu da beraberinde, fil ailelerinin bölünmesini ve savunmasızlaşmasını, liderlerini kaybeden fil gruplarının sulak ve otlak alanlara ulaşamamasını ve sonucunda da fil ölümlerini getiriyor.
Bunun dışında yasadışı fildişi avcılığı ve ticareti, her yıl on binlerce filin ölümüne sebep oluyor. Ayrıca, Afrika fillerinin aksine, Asya fillerinde yalnızca erkeklerde bu dişler bulunuyor. Bu da Asya kıtasındaki fillerin cinsiyet dağılımını büyük ölçüde etkiliyor ve Asya filinin soyunu önemli derecede tehlikeye atıyor.
Yasak olmasına rağmen fildişi avcılığı yüzünden son yıllarda katledilen fil sayısında artış yaşandı. Bu artışın temel nedeni ise "beyaz altın" denilen, fillerin değerli olan dişleri. Fildişi yüzünden her 15 dakikada bir fil öldürülüyor.
(TY)