* Fotoğraf: MA / Kaynak: MA.
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Şırnak'ta korucuların desteğiyle "askeri operasyonlar" gerekçesiyle iki yıla yakın bir süredir ağaçlar kesiliyor. Kesilen ağaçlar tır ve kamyonlarla farklı kentlere taşınıyor.
Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz, ağaç kıyımıyla bölgenin insansızlaştırılmak istendiği söyledi ve "Bu talan böyle devam ederse bir yaşam alanımız kalmayacak. 300 avukatla bölgeye gideceğiz," diyerek kararlarını duyurdu.
TIKLAYIN - "Şırnak'taki ağaç katliamı, duyarlılık yaratılamadığı için devam ediyor"
Baro Başkanlığı görevine gelir gelmez kentteki doğa katliamına karşı çalışmalarına başladıklarını ifade eden Dilsiz, bölgede kurulan maden ocaklarının, onlarca köyü besleyen Nerdüş Çayı'nı kirlettiğini de tespit ettiklerini belirterek şöyle dedi:
Yerel işbirlikçiler
"Bölgemizde 'güvenlik' gerekçesiyle yakılan, kesilen ve tahrip edilen orman alanlarıyla ilgili yeni bir sürecin başladığını gözlemledik. Yeni süreçle beraber Çevre ve Kent Komisyonumuzla bu alandaki çalışmalarımızı yoğunlaştırdık.
"Yapılan çalışmalar neticesinde orman alanlarının hiçbir şekilde prosedürlere uyulmadan yerel işbirlikçilere peşkeş çekildiğini gördük. Bunun da 'güvenlik' gerekçesiyle yapıldığını öğrendik. Bizlerin ve çevre aktivistlerinin sahaya çıkıp gözlem yapmasına izin verilmiyor. Ciddi anlamda bir doğa katliamı gerçekleşiyor."
TIKLAYIN - "Şırnak'ta olduğu için ağaç da mı suçlu?"
"Gerekçe 'güvenlik' olunca kulaklar sağır"
Bölgede yaşanan doğa katliamına karşı duyarsızlık söz konusu olduğunu da söyleyen Dilsiz "Güvenlik' gerekçesi öne sürülünce gözler kör, kulaklar sağır oluyor. Ulusal ve uluslararası kuruluşlar nasıl ki Kaz Dağları ve benzer talanlar söz konusu olduğunda tepkilerini ortaya koydularsa, bölgemizde yaşanan katliama da karşı olmalarını istiyoruz. Doğa savunucularının buraya da duyarlılık göstermesini ve bizlere destek olmasını istiyoruz. Maalesef bugüne kadar bu duyarlılık gösterilmedi," dedi.
Dilsiz, sözlerini ağaç katliamına karşı çeşitli planlamalar yaptıklarını ve önümüzdeki günlerde adım atacaklarını ifade ederek sonlandırdı.
Greenpeace: "Uzmanlık alanımız dışında" Baronun başvurusuna bir hafta önce yazılı yanıt veren Greenpeace, "Konu maalesef uzmanlık alanlarımızın dışında," dedi. Baro avukatlarından Sabri Çatıkkaş, "Akdeniz'deki doğa doğadır da, Kürdistan'daki doğa doğa değil midir?" diye sordu. Verilen yanıtta, Greenpeace'in herhangi bir siyasi parti ya da şirketten destek almadan sadece bireysel desteklerle çalışmalarını sürdürdüğüne işaret edilerek şöyle denildi: "Mailinizde bulunduğunuz bölgedeki ağaç kesimleri konusundaki haklı endişenizi dile paylaşmışsınız. "Kurum olarak her türlü çevre problemine karşı olsak da konu maalesef yukarıdaki uzmanlık alanlarımızın dışında kalmış olduğundan hem doğru cevaplara ulaşmak hem de konuyu hızlı şekilde sonuçlandırmak için sizi bu konularda uzmanlaşmış ve bugüne kadar çok çalışma yürütmüş deneyimli sivil toplum kuruluşlarına yönlendirebiliriz." |
(TY)