*Fotoğraf: Canva
“Ev genci” kavramına son zamanlarda sıkça rastlıyoruz. İngilizce NEET (Not in education, employment or training) olarak adlandırılan terime, Türkçe çalışmalarda “ne eğitimde, ne istihdamda” olarak denk gelmek mümkün.
Ev genci araştırmalarını izlemeye başladığımda çevremdeki insanlara “ev genci”nin onlar için ne anlama geldiğini sormuştum. “Kedi gibi evde beslenen genç mi?”, “Evde boş boş oturup Müge Anlı filan izleyen mi?”, “Ailesiyle yaşayan mı?”, “Ev hanımı gibi bir şey mi?”, “Ne bileyim Dev-Genç gibi bir şey mi?” diyenler oldu.
Tahminlerin hepsi neredeyse doğru. Evde oturan, ne eğitime ne de istihdama katılan, yapacağı bir iş olmadığı veya zaten bulamadığı için dizinin bir sezonunu bir günde bitiren gençlerden bahsediyoruz.
Örneğin EkşiSözlük’te kendini ev genci olarak tanımlayan biri şunları söylüyor: “Sabah annem tarafından zorla ona kahve yapayım diye uyandırılırım. Annem onu izlediği için mecburiyetten Esra Erol izlerim. Şu ana kadar beş yabancı dizi bitirdim ve Poyraz Karayel, Avrupa Yakası, Çemberimde Gül Oya gibi dizileri baştan izledim. Evet evet. Ev genci benim.”
Avrupa’da birinci
Ev gençlerinin sayısı her geçen yıl artıyor. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) 2020 verilerine göre, 36 üye ülke arasında ev genci oranının en yüksek olduğu ülke Türkiye.
Türkiye’de ev genci sayısının 5 milyon 700 bine yaklaştığı tahmin ediliyor ve bunun büyük kısmı kadınlardan oluşuyor.
Bu verilerle Türkiye, NEET oranında Avrupa’da birinci sırada. AB’de bu gençlerin oranı 13.5 iken, Türkiye’de 30.7’yle iki katı.
Hobi olarak yüksek lisans
Verilere göre Türkiye’de yaşayan 20-24 yaş arası gençlerin yüzde 33,3’ü herhangi bir eğitim almıyor ve iş aramıyorlar. Aralarında üniversite mezunları ve yüksek lisans programlarını tamamlamış olanlar da var.
Ancak bu gençlerin geçmişte yüksek lisans programlarına dahil olmalarının arkasında çoğu zaman bir motivasyon yok. “Boş kalmamak” için yüksek lisans yaptıklarını ifade ediyorlar.
Çünkü ev gençlerinin kaygı düzeyleri yüksek, iş bulamayacaklarını düşünüyorlar ve geleceğe dair umutları neredeyse tükenmiş durumda.
“Esra Erol, Müge Anlı izliyoruz,” demeleri boşa değil. Sosyal medyada da sıkça denk geldiğimiz ev gençleri anne ve babalarının evlerinde, ekonomik olarak onlara bağımlı bir şekilde yaşamaktan ise son derece mutsuz.
Yurtdışına gitme planları
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul İstatistik Ofisi tarafından hazırlanan ve İstanbul’daki genç işsizliği oranlarını ortaya koyan “Üniversite Mezunu Ev Gençleri Araştırması”, Mayıs 2021’de yayımlandı.
Araştırmanın örneklemi üniversite mezuniyeti sonrası uzun süre iş bulamayıp ailesinin yanına dönen veya ailesiyle yaşamaya devam eden ev gençlerinden oluşuyor. Araştırma kapsamında, çalışmadığını ve okumadığını belirten, üniversiteden en az iki sene önce mezun olan, 25-34 yaş arası 402 gençle görüşüldü. Katılımcıların yüzde 55,5’i kadın, yüzde 44,5’i ise erkek. Yüzde 89,6’sı lisans, yüzde 10,2’si yüksek lisans, yüzde 0,2’si ise doktora mezunu.
Kaygı 10 üzerinden 7
Araştırma özetle şöyle:
- Gençler 5 yıl içerisinde hiçbir hedefini gerçekleştiremeyeceğini düşünüyor (yüzde 16,4).
- Yeterli imkânı olduğu takdirde kendi işini kurmak istiyor (yüzde 71,1).
- Üniversitede okuduğu bölümle alakalı bir iş bulabilme umudu yok (yüzde 58,6).
- İmkân verilirse yurt dışında çalışmak istiyor (yüzde 84,6)
- Kamuda veya kurumsal bir şirkette senelerce çalışabileceği bir iş tercih ediyor (yüzde 61)
- Üniversite mezunu gençler 5.000 TL'den düşük ücretle çalışabileceğini söylüyor (yüzde 91,6)
- Kaygı dereceleri 10 üzerinden 7,7 iken umut dereceler 10 üzerinden 3,7.
- Türkiye ekonomisinin yakın dönemde kötüleşeceğini düşünüyor (yüzde 65,5).
- Ekonomik durumunun yakın dönemde kötüleşeceğini düşünüyor (yüzde 46,8).
- Bir seneden uzun bir süredir iş aradığını belirtti (yüzde 65,7).
Torpil yoksa iş yok
“Ev Gençleri” olarak tanımlanan gençlerin yüzde 87,3’ü işsiz olmasını önemli yerlerde tanıdıklarının olmamasına bağlıyor. Yüzde 83,2’si bir tanıdığı olmadan Türkiye’de iş bulmanın zor olduğunu düşünüyor.
Ne eğitimde ne istihdamda
İstanbul Planlama Ajansı’nın Mart 2021’de yayımladığı İstanbul’daki genç işsizliğinin mevcut durumunu ortaya koyma amacıyla yapılan “Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler Araştırması”nda ise 18-24 yaş grubunda olan 407 genç ile görüşüldü.
Araştırmaya katılan gençler lise (yüzde 74,7), ortaokul (yüzde 21,1), ilkokul mezunlarından (yüzde 4,2) oluşuyor. Katılımcıların yüzde 58,5’i erkek, yüzde 41,5’i ise kadın.
Araştırmanın özeti:
- Gençler her sektörde (yüzde 25,1), resmi kurumlarda (yüzde 16,7) ve sağlık sektöründe (yüzde 15,5) çalışmak istiyor.
- Erkekler resmi kurumlar (yüzde 16,9) ve bilişim (yüzde 15,6) sektörlerinde çalışmak istiyor.
- Kadınlar sağlık sektörü (yüzde 24,3) ve özel sektörde büro işlerinde (yüzde 18,9) çalışmak istiyor.
- İnşaat en az tercih edlen sektör (yüzde 2,7).
- Ortaokul ve altı eğitimli gençlerin üçte biri iş bulursa her sektörde çalışabilir.
- Katılımcılar aylık ortalama 3.033 TL'ye çalışmayı kabul edeceklerini söylüyor.
- Asgari ücretten daha aza çalışabilecklerini söylüyor (yüzde 10,2).
- Asgari ücretin altında çalışabileceğini söyleyen erkekler (yüzde 9,2), kadınlar (yüzde 14,2).
- Gençlerin ortalama kaygı düzeyi 10 üzerinden 6,7.
- Genç işsiz kadınlar eğitimden, erkekler ise sosyal alandan mahrum kalıyor.
- Lise ve altı eğitimli iş arayan İstanbullu gençlerin yüzde 80'i son bir yıldır işsiz.
Esas soru
Ev gençlerinin kaygı düzeyi ve gelecek umutlarına dair verilere baktığımızda tablonun vehameti kendini anlatıyor. Kimileri "Z kuşağı" olarak tanımlanan yaş grubuna dahil olan gençleri eğitime ve/veya istihdama katmak elzem görünüyor.
Esas soru ise: Ev gençleri kendilerini nasıl başkalarına bağımlı olmaktan ve rutin, çoğu zaman da boğucu yaşam akışlarından kurtaracaklar? Onlara yönelik politikaları kimler ya da hangi siyaset üretecek? Çünkü belli ki henüz kazanılmaya çalışılmamış, fark edilmemiş ve kendilerine yönelik çalışma yürütülmemiş bir oy potansiyelinden de bahsediyoruz. Uzun sözün kısası, ev gençlerine yönelik politika üreten, onları yaşama katacak olan bir bakış açısı ve pratik her anlamda kazanacak.
(TY/NÖ)