Fotoğraf: Sosyal Medya
Haberin Kürtçesi için tıklayın
İnsanlığın ve tarihin tanık olduğu en büyük trajedilerden biri olan Enfal Katliamı üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen yaşanan acılar halen ilk günkü tazeliğini koruyor.
Enfal Katliamı, Saddam döneminde Irak Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan Kürt halkına yönelik geliştirilen ağır kıyımların en bilineni ve görünen yüzü olarak tarihe geçti.
Irak Baas rejiminin 1986-1989 arasında Arapçada ganimet anlamına gelen ‘Enfal’ ismiyle başlattığı saldırılarda Kürt halkına yönelik havadan bombalama, kimyasal silah kullanma, toplu katliam, yerleşim yerlerini yakıp yıkma, zorla göçertme gibi yöntemlere başvuruldu.
TIKLAYIN - Halepçe Katliamı: Dayê bêhna sêva tê*
İnsanlığı karşı geliştirilen bu katliam suçunda genç, yaşlı, kadın, erkek ve çocuk demeden 200 bine yakın Kürt katledildi, 4 bin 500 köy yakılıp yıkıldı, 1 milyondan fazla insan mülteci durumuna düştü; okul, camii ve hastaneler yakıldı, yıkıldı.
1988–1989 yıllarında zirveye ulaşan kıyımın bir parçası olarak 16 Mart 1988’de Halepçe Katliamında Kürt halkına yönelik kimyasal silahlarla tarihin en ağır sivil katliamlarından biri gerçekleştirildi.
1 Mart 2010 yılında Irak Yüksek Ceza Mahkemesi Halepçe Katliamı soykırım olarak tanımlanmış olmasına rağmen, sorumluların tamamı cezalandırılmadı. Bu katliam Irak Parlamentosu ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi Meclisi’nin yanı sıra İngiltere, İsveç ve Norveç parlamentolarında da ‘Kürt soykırımı’ olarak karar altına alındı.
Ancak bu katliamda sorumluluğu olan uluslararası güçler ve bölge devletleri bu büyük insanlık suçundaki günahlarıyla yüzleşmedi, yüzleşmekten kaçındı.
Toplu mezarlar
Ağustos 2019’da Irak’ın Musenna iline bağlı Semave çölünde, Enfal katliamı kurbanlarına ait 2 toplu mezar daha bulunmuştu.
Irak Toplu Mezarlar Müdürlüğü yerel medyaya yaptığı açıklamada, önümüzdeki günlerde toplu mezarlarda bulunan cesetlerin çıkartılıp DNA testine gönderileceğini söylemişti.
Açıklamanın devamında geçtiğimiz ay yine Semave çölünde bulunan toplu mezarlardan çıkarılan 171 cesedin DNA testi için Germiyan’a gönderildiği belirtilmişti.
Bulunan 171 cesedin 97’sinin kadın, 74’ünün ise erkek olduğu ifade edilmişti.
HDP: Minnetle anıyoruz
Halkların Demokratik Partisi’nden yapılan açıklamada, “Enfal kurbanlarını saygıyla ve minnetle anıyoruz” denildi.
Açıklama şöyle:
“Enfal katliamı ile Kürt halkının tarihi, kültürü ve varlığı yok edilmek istendi. Bugün de Saddam rejimine özenen, Kürtlere karşı giriştikleri katliamlarla, “ganimet” politikalarıyla, işgal harekâtlarıyla sonuç almaya çalışan güçler Enfal zihniyetinden beslenmeye devam ediyor.
"Kürt halkı tarihin gördüğü en büyük katliamlardan biri olan Enfal Katliamdan ve Halepçe’den sonra nasıl ki küllerinden yeniden doğduysa ve bugüne kadar yaşadığı sayısız katliamdan sonra güçlenerek Ortadoğu’nun en politik ve özgürlükçü toplumlarından biri olduysa, bugün de gerçekleştirilen hiçbir katliam ve saldırı sonuç alamayacak; Kürt halkının özgürleşmesini engelleyemeyecektir. Dünkü katliamcılar tarih ve insanlık vicdanında mahkûm oldular bugünkü saldırganlarda onların akıbetini yaşamaktan kurtulamayacaktır.
"14 Nisan Enfal Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle katliam kurbanlarını anıyor, bir halka yönelik geliştirilen bu insanlık suçunu bir kez daha lanetliyoruz. Haklı ve meşru direnişleri ve duruşları nedeniyle katledilmiş olan insanların anıları önünde saygı ile eğiliyoruz.”
(EMK)