*Fotoğraf: Dilek Şen
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Çorlu'da 8 Temmuz 2018'de yedisi çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, en az 300 kişinin yaralandığı tren katliamının yedinci duruşması, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesindeki Halk Eğitim Merkezi'ne kurulan mahkeme salonunda yapıldı.
Duruşma öncesinde Çorlu'daki Santral Meydanı'nda buluşan aileler, davanın görüleceği Halk Eğitim Merkezi'ne yürüdü.
Kazada kızını, iki kardeşini ve yeğenini kaybeden Zeliha Bilgin, duruşma önce aileler adına yaptığı konuşmada "Çorlu tren katliamı, kaza değil cinayet. İhmal cinayettir. Üç yıldır, iki yanlı bilirkişi heyetinin ardından adaletsizce süren bir adalet savaşımız var. Bugün uyandığımda dediğim tek bir şey vardı: Allah'ım bugün bir mucize olsun ve adalet bizi bulsun" dedi.
Çorlu katliamına ilişkin davanın yedinci duruşmasındayız.
— Dilek Şen (@ddileksen) March 16, 2021
Kızını, yeğenini ve iki kardeşini kaybeden @zelihabilgiin :
"Bugün bir mucize olsun ve adalet bizi bulsun." pic.twitter.com/5glLGr3CYt
Saat 10:06'da başlayan duruşmayı milletvekilleri Ali Şeker, Candan Yüceer, Sera Kadıgil, Ahmet Şık ve Barış Atay da izledi. Duruşmanın başlamasıyla üye hakimler, ikinci bilirkişi raporunu ve ona ek raporu okudular.
TCDD'nin müdahillik talebi
Bilirkişi raporlarında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) asli kusurlu olmasına karşın yeniden müdahil olmak istedi. Ancak mahkeme heyeti, TCDD'nin geçen celse katılma talebine reddine karşı yeniden katılma talebini de reddetti.
Duruşma avukatların söz almasıyla devam etti.
Sanık Turgut Kurt'un avukatı Mehmet Ektaş "TCCD'nin sorumlulukları asli kusurlu olarak yer aldığı ortaya kondu. TCDD'nin delil sunmak üzere katılması kabul edilemez. Delil, yol geçit bekçiliğinin hiçbir işe yaramadığına ilişkindir. Şayet bu etkisiz bir sistemse 100 yıl bu maaşlar boşuna mı ödenmiştir? Bu delilin dosya içinden çıkarılmasını istiyorum" dedi.
Kurt'un bir diğer avukatı Ersin Albus da "Bu cinayetin sorumlusu TCDD'nin mağdur tarafına oturması acıyı katmerleştiriyor. İzleyici kısmında oturabilirler" diye konuştu.
Telefonlar çekmedi
Kazada oğlu Oğuz Arda Sel'i (9) kaybeden Mısra Öz'ün avukatı Sevgi Evren "Duruşmada 10:15'e kadar telefonlarımız çekmedi. Mahkemenizden verilmiş bir talimat mı var? Bu kişisel güvenliğimiz açısından da uygun değil" dedi.
Hakim, Evren'e "Yargılama harici bir konu" diyerek duruşmaya devam etti.
Zeliha Bilgin'in avukatı Hüseyin Çil'in "TCDD'nin katılma taleplerine ilişkin bir karar var. Bu aşamada delil ibrazlarını kabul etmiyoruz. Bu delilin dosyadan çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz" demesi üzerine talep kabul edildi.
Savcı, taraf sıfatı bulunmadığından TCDD'nin delil göstermek amacıyla görüntü izletme talebinin reddedilmesi istedi. Mahkeme heyeti de TCDD'nin müdahillik talebinin reddine karar verdi.
Mağdur ailelerin isyanı
Duruşmada hakim müştekilere söz verdi.
Oğuz Arda Sel'i dedesi Mehmet Öz "Adalet yerini bulsun yeter ki kıyamet kopsun. Bunu Adalet Bakanı söyledi. Ben torunumu kaybettim, kızım hastanede acılar içerisinde. Sağımda Atatürk'ü, solumda Türk bayrağını, karşımda devleti görüyorum. Bu davada doğru gitmeyen çok şey var. Sizden devlet olarak gerçekleri istiyorum, sadece gerçekleri" dedi.
Zeliha Bilgin de şöyle konuştu: "982 gündür beklediğimiz adaletin artık tecelli etmesini istiyoruz. Dört sanığı kabul etmiyoruz. Gerçek sorumluluların gözümüzün içine baka baka ifadelerinin alınmasını istiyoruz. Burada dönemin Ulaştırma Bakanı'nı, TCDD Genel Müdürünü görmek istiyoruz."
Üç yıldır beklenen adalet
Eşi Emel Duman'ı kaybeden Erkan Duman da "Pazar günü oğlumun doğum günüydü. Yine yalnız kutladık. Hep bir tarafımız yarım. Herkes hafta sonu çocuklarını parklara götürürken ben oğlumu annesinin mezarına götürüyorum" diye konuştu.
Oğlu Serhat Şahin'i kaybeden Hüseyin Şahin "Üç yıl oldu, adalet bekledik. Ben bugün bilirkişi raporlarından sonra gerçek sorumluları karşımıza dikmenizi beklerdim. İsa Apaydın, Mümin Karasu gibi kişilerin buraya gelmelerini isterdim. Sizlere sonsuz güvenim var, görevlerinizi doğru yapacağınıza inanıyorum. Cumhuriyetin savcıları ve hakimleri olduğunuzu hatırlatmak istiyorum" dedi.
"Liyakatsiz düzen" tepkisi
Avukat Diren Yeşil de strese bağlı hastalanan ve hastaneye kaldırıldığı için duruşmaya katılamayan Mısra Öz'ün beyanını okudu:
"Bugün bu duruşma salonunda olup gözlerinizin içine bakıp bunları söyleyecektim. Ölüm döşeğinde bile olsam son sözüm 'Adalet istiyorum' olacak. Ben yaptığım ağır eleştirilerden yargılanırken 25 kişinin katilleri hakim karşısına gelmediler bile. Bu liyakatsiz düzen içinde kendilerini her şeyin üstünde görenler, bu katliama sebep oldu. Gerçek sorumlular yargılansın, adalet rayların altında kalmasın.
Avukatlar, TCDD'de tüm sorumlular ve yetkililer hakkında Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na ihbarda bulunulmasını ve ek iddianame hazırlanmasını istedi.
"Bu bir dönüm noktası"
Verilen aranın ardından savcı, avukatların, TCDD müdürleri hakkında ek iddianame oluşturulmasını talep etmesi üzerine bilirkişi heyetinin genişletilmesini istedi. Mahkeme heyeti, dava dosyasına sanık ekleme yetkilerinin hukuken bulunmadığını belirtti. Duruşma 7 Eylül'e bırakıldı.
Duruşmanın ardından konuşan avukat Sevgi Evren, "Burada sadece dört sanık yargılanıyordu. Ama verilen mücadele sonrasında tüm yetkililer ve sorumlular hakkında mahkeme tarafından tefrik edilen soruşturma dosyasına ihbarda bulunulma kararı verildi. Bu bir dönüm noktasıdır" dedi.
Çorlu davası 7 Eylül'e ertelendi.@sevgi_evren: "Burada sadece dört sanık yargılanıyordu. Ama verilen mücadele sonrasında tüm yetkililer ve sorumlular hakkında mahkeme tarafından tefrik edilen soruşturma dosyasına ihbarda bulunulma kararı verildi. Bu bir dönüm noktasıdır." pic.twitter.com/KlVt7PG6eP
— Dilek Şen (@ddileksen) March 16, 2021
"İnsan hayatının değerini anlatacağız"
Kazada kızını ve iki yeğenini kaybeden Aysun Köse, duruşmanın ardından şöyle dedi: "İnsan hayatının ne kadar değerli olduğunu bir şekilde anlatacağız. Benim evladım dünyayla eş değerdi. Anlamına değer biçemiyorum. Bundan sonra insan hayatının öncelikli tutulması için çabalayacağız."
Çorlu katliamında kızını ve iki yeğenini kaybeden Aysun Köse, yedinci duruşmanın ardından şöyle diyor: "İnsan hayatının ne kadar değerli olduğunu bir şekilde anlatacağız."@snkssnkssnkss #ÇorluİçinAdalet pic.twitter.com/KM6dJKhCQU
— Dilek Şen (@ddileksen) March 16, 2021
Ne olmuştu?İstanbul Halkalı'dan Edirne Uzunköprü'ye giden "hızlandırılmış" tren, 8 Temmuz 2018'de Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar'da devrildi. Kazada 25 kişi yaşamını yitirdi, en az 300 kişi yaralandı. Kazanın yaşandığı alanda iki yıl sonra, 16 Temmuz 2020'de, bilirkişi heyetince keşif yapıldı. Zira kaza günü keşif yapan heyetin taraflı olduğu ailelerce ve avukatlarca davanın tüm duruşmalarında belirtildi. Söz konusu heyet, olayın yaşandığı günün gecesinde, henüz yaşamını yitiren yurttaşların cansız bedenleri devrilen vagonların altından çıkarılmamışken, helikopterle olay yerine gitti. Hemen ertesi sabah da olay yerine taş taşındı ve alan "düzenlendi." Kazaya ilişkin davada ise Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 1. Bölge Müdürlüğü'nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk yargılanıyor. Dört sanığın, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapsi isteniyor. |
(DŞ/NÖ)