Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye'de Kutuplaşmayı Azaltmaya Yönelik Stratejiler ve Araçlar Projesi (TurkuazLab) kapsamında yapılan "Türkiye'de Kutuplaşmanın Boyutları 2020" araştırmasının sonuçları açıklandı. Türkiye'nin 18 yaş üstü nüfusunu temsil eden 4.006 kişiyle yüz yüze görüşmelerle gerçekleştirilen araştırma siyasetten kadın sorunlarına kadar farklı konularda kutuplaşmanın boyutlarını ortaya koydu.
Araştırmayı, Projenin Bilimsel Koordinatörü Prof. Dr. Emre Erdoğan, İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ve Marshall Fonu Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı çevrimiçi basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı.
Duygusal siyasal kutuplaşma
Kutuplaşmanın her gün sokakta, medyada, sosyal medyada birçok konu üzerinden yeniden üretildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Emre Erdoğan, araştırmaya ilişkin şunları söyledi: "Çağdaş demokrasinin temel varsayımının; vatandaşların sağlıklı ve eşit şekilde diyalog kurabilmeleri ve kamusal sorunları birlikte tartışabilmeleri olduğunu biliyoruz. Farklı parti taraftarlarının birbirine olan duygusal mesafelerinin artması anlamına gelen 'duygusal siyasal kutuplaşma' demokrasilere en büyük tehditlerden birini oluşturuyor. Diyalog zeminini imkânsız hale getiren 'duygusal kutuplaşma'yla mücadelenin ilk adımı bu olgunun varlığını ve sorunun vahametini kabul etmekten geçiyor."
Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci araştırma sonuçlarına yönelik yaptığı değerlendirmede "Parti taraftarlarının birbirini 'öteki' olarak görmeye başlaması siyasal hoşgörüsüzlüğün ve sosyal mesafenin artması şeklinde tezahür ediyor. Ayrıca 'diğer' parti taraftarları ahlaki olarak da aşağıda görülerek ötekileştiriliyor. Bu da birlikte yaşamanın ve sorunlarımıza ortak çözümler geliştirebilmenin önündeki en büyük engellerden biri " dedi.
Araştırmada dikkat çeken bazı sonuçlar:
Her parti taraftarının bir 'diğer parti' taraftarı var
"Türkiye'de Kutuplaşmanın Boyutları 2020" araştırmasına katılanların; yüzde 34'ü AK Parti taraftarlarına, yüzde 22'si CHP taraftarlarına, yüzde 11'i MHP taraftarlarına, yüzde 9'u HDP taraftarlarına, yüzde 9'u ise İYİ Parti taraftarlarına kendini yakın buluyor. Araştırmaya katılanlar, kendilerine en uzak hissettikleri siyasi parti taraftarlarının hangisi olduğu sorusuna yüzde 40 oranı ile en fazla HDP taraftarları yanıtını veriyorlar. HDP taraftarlarını yüzde 23 ile AK Parti taraftarları, yüzde 14 ile CHP taraftarları, yüzde 8 ile MHP taraftarları izliyor. HDP taraftarları, 2015 ve 2017 araştırmalarında olduğu gibi 2020 araştırmasında da "en uzak hissedilen" taraftarlar olsa da önceki araştırmalara göre önemli bir düşüş söz konusu. Nitekim 2015 yılında yüzde 55, 2017 araştırmasında yüzde 53 iken 2020 yılında bu oran yüzde 40."
Kimliklerle siyasi parti tercihleri örtüşüyor
"Araştırma çalışması, Türkiye'de kimlikler ve parti taraftarları arasında bir örtüşmenin varlığını gösteriyor. Katılımcılara Türkiye'de geçerliliği olabilecek bir dizi kimlik sayılıp bu kimliklerden kendilerini tanımlamak için seçtikleri tek kimliğin ne olduğu sorulduğunda yüzde 18 ile Türklük en önemli kimlik olarak yer aldı. Bunu yüzde 11 ile Atatürkçülük, yüzde 10 ile Muhafazakârlık, yüzde 10 ile Eğitimlilik, yüzde 10 ile Kürtlük izliyor. Araştırma sonuçlarına göre, Dindarlık (yüzde 8) ve Milliyetçilik (Yüzde 8) görece daha düşük oranlarda belirtilmiş kimlikler iken, Modernlik (yüzde 6), Ülkücülük (yüzde 3) ve Laiklik (yüzde 3) çok az sayıda kişi tarafından da olsa birincil kimlik olarak belirtiliyor."
Ülke gündemine siyasal parti aidiyetleriyle yaklaşılıyor
"Siyasal kutuplaşmanın kendisini gösterdiği alanlardan biri de ülkede tartışılan konularda görüşlerin siyasal parti aidiyetleri doğrultusunda oluşması, dolayısıyla tartışmaların konuların olumlu ya da olumsuz yönleri üzerinden değil; hangi parti liderliğinin desteklediğine/karşı çıktığına göre belirlenmesi. Araştırmaya katılan AK Parti taraftarlarının yüzde 86'sı, MHP taraftarlarının yüzde 82'si Ayasofya Müzesi'nin camiye dönüştürülmesini desteklerken, CHP taraftarları arasında bu oran yüzde 34. Kanal İstanbul'un yapılmasına destek verenlerin oranı AK Parti taraftarlarında yüzde 66, MHP taraftarları arasında yüzde 57. CHP, İYİ Parti ve HDP taraftarları arasında bu konuyu destekleyenlerin oranı ise yüzde 15'i geçmiyor. Anadili Türkçe olmayanların kendi anadillerinde eğitim alabilmelerini savunanların oranı HDP taraftarları arasında yüzde 91 iken bu oran AK Parti, CHP ve İYİ Parti taraftarları arasında yüzde 30, MHP taraftarları arasında ise yüzde 21."
Koronavirüs konusunda partizan bir farklılaşma yok
"Araştırma kapsamında koronavirüs tedbirlerine uyulup uyulmadığı sorulduğunda, tüm parti taraftarları büyük bir çoğunlukla tedbirlere uyduğunu belirtiyor. Diğer ülkelerden farklı olarak bu konuda Türkiye'de partizan bir farklılaşmanın olmadığını gözlemleniyor. Öte yandan araştırma sonuçları, farklı parti taraftarlarının koronavirüs konusunda farklı bilgi kaynaklarına güvendiğini ortaya koyuyor. MHP ve AK Parti taraftarları bilgi alma konusunda Sağlık Bakanlığı kaynaklarını baz alırken, CHP, İYİ Parti ve HDP taraftarları ise Türk Tabipler Birliği'ne ve Dünya Sağlık Örgütü ve tanıdıkları uzmanların açıklamalarına daha fazla güvendiklerini belirtiyor."
Araştırmaya ulaşmak için burayı tıklayın.
(AÖ)