Çorlu tren kazasına ilişkin davanın altıncı duruşması, yarın Tekirdağ'ın Çorlu ilçesindeki Halk Eğitim Merkezi'ne kurulan mahkeme salonunda yapılacak.
Kazaya ilişkin yeni bilirkişi raporu, duruşma öncesi dosyaya ulaştı. Raporda, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürlüğü kusurlu bulundu.
Yağışın öngörülebileceğinin belirtildiği raporda; ilgili birimlerin, risk analizlerinde kaza oluşana kadarki değişimleri dikkate almadıklarına dikkat çekildi.
Rapor ayrıca, TCDD'nin, demiryolu altyapısı ve üstyapısının olası sorunlara karşı her gün düzenli olarak kontrol edilmesi için sorumlu personel istihdam etmesi gerektiğini hatırlattı.
Kazada oğlu Oğuz Arda Sel'i(9) kaybeden Mısra Öz, bianet'e davayı ve yeni bilirkişi raporunu değerlendirdi.
"Yeni bilirkişi raporu da dört dörtlük değil"
Öz, "Yeni bilirkişi raporu, aslında davanın başından beri söylediğimiz şeyleri objektif olarak ortaya koyan bilimsel bir belge oldu" dedi ve şöyle devam etti:
"Tabii ki yine rapor dört dörtlük bir rapor değil. Ama daha önceki bilirkişiler Bekir Sıddık Binboğa Yarman ve Mustafa Karaşahin; TCDD'nin üst yönetimini, bürokratları ve siyasileri bu olayda suçsuz gösterecek bir rapor hazırlamışlardı. Televizyona çıkıp 'Bu menfez başarılı bir menfezdir' demişlerdi.
Yeni raporda, en başından beri vurguladığımız gerçekler altı çizilerek gösterilmiş. TCDD'nin altyapı sorunu olduğu, üst yapısal problemlerin olduğu, insan canı taşıyan bir kurumun meteorolojiyle herhangi bir iş birliğinin olmadığı ve yol bekçilerinin, ödenek yetersizliği nedeniyle görevden alındığı ortaya çıktı. Rapor, bu kazanın öngörülebilir bir kaza olduğunu belirtmiş oldu."
"Bir kez daha böyle bir ihmal yaşanmasın"
Öz, kazanın yaşandığı 8 Temmuz 2018'den beri adalet beklediklerini söyleyip "2,5 yıl geçmesine rağmen hiçbir yol alamadığımız bu davada; savcılardan, hakimlerden ellerini vicdanlarına koyarak bizi ciddiye almalarını istiyoruz. Giden canlar geri gelmeyecek, benim oğlum geri gelmeyecek. Dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın müebbet alsa ne olur? Ulaştırma Bakanı müebbet alsa ne olur? Ancak biz bir kez daha böyle bir ihmal yaşanmasın istiyoruz" dedi.
"Adalet savcıların boynunun borcu"
Davanın altıncı duruşmasına dair bir umudunun olmadığını ancak halen adalete olan inancını koruduğunu belirten Mısra Öz, sözlerini "Artık bu ülkede gerçek yargının işlemesi gerekiyor. Artık bu bilirkişi raporunun doğru düzgün yorumlanması, savcıların da birilerinden korkmadan bu topluma adaleti vermesi gerekiyor. Boyunlarının borcu bu, başka bir şey değil" ifadeleriyle sürdürdü.
Beşinci duruşmada mahkeme salonunu terk ederek Çorlu Adliyesi'ne gittiklerini ve iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Galip Yılmaz Özkurşun'la görüştüklerini hatırlatan Öz, şöyle dedi:
"Savcının odasına gittiğimizde bana 'İkinci duruşmadan zafer kazanmış gibi çıktınız. Zafer mi kazandınız?' demişti. Bu benim için çok acıydı. Kendisine de söyledim, her yerde de söylüyorum; benim bir kazancım, bir zaferim olamaz oğlum gittiği günden beri. Benim sadece adalete olan inancım güçlenir bu ülkede yaşayan diğer insanlar için.
Bu bakış açısındaki savcılarla olduğumuz müddetçe umudum yok, ama inancım var. Belki ellerini vicdanlarına koyarak görevlerini yerine getirmeleri gerektiğini hatırlarlar. Güçlü iktidarın yönetiminde baskı altında hissedebilirler. Ama unutmasınlar ki, bizler de güçlü toplum ve vatandaşlar olarak davamızın peşinden gideceğiz."
Mısra Öz, 8 Temmuz 2018'de oğlunu ve eski eşini kaybetti. Bir günde iki can toprağa verdi. Adalet istiyor. @misra_oz pic.twitter.com/4EWCEs0MTt
— dilek şen (@ddileksen) June 25, 2020
Ne olmuştu?
İstanbul Halkalı'dan Edirne Uzunköprü'ye giden "hızlandırılmış" tren, 8 Temmuz 2018'de Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar'da devrildi. Kazada 25 kişi yaşamını yitirdi, en az 300 kişi yaralandı. Kazanın yaşandığı alanda iki yıl sonra, 16 Temmuz 2020'de, bilirkişi heyeti keşif yaptı.
Kazaya ilişkin davada Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) 1. Bölge Müdürlüğü'nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk yargılanıyor. Dört sanığın, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapsi isteniyor.
(DŞ)