Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı'nın, 23 Kasım'da gerçekleştirdiği Zehirsiz Sofralar Konferansı'nda, pestisitlerin zararları ve alternatif yöntemler konuşuldu, çok zehirli 13 pestisitin yasaklanması için bir imza kampanyası başlatıldı.
TIKLAYIN - Pestisit Kullanımı Son 10 Yılda %57 Arttı ve Antalya Başı Çekiyor
"Tüm canlılar için Zehirsiz Sofralar" imza kampanyası, tarımda kullanılan ve insan sağlığına olumsuz etkileri Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan pestisitlerin yasaklanmasını amaçlıyor.
Fotoğraf: Zehirsiz Sofralar Twitter hesabı
Zehirsiz tarım yöntemleri teşvik edilmeli
Gıda mühendisi ve bianet yazarı Dr. Bülent Şık, pestisitlerin zararlarını şöyle sıraladı: “Pestisitlerin bebek ve çocuklarda hormonal ve nöral sistem üzerinde toksik etkilere yol açtığına dair ciddi şüpheler vardır. Pestisitler doğal hayattaki çok sayıda canlı türünde toksik etkilere neden olmaktadır. Faydalı böcekler, kuşlar ve arılar başta olmak üzere uçucu böcek türlerindeki dünya genelinde azalmanın, bir başka deyişle biyolojik çeşitlilikteki kaygı verici azalmanın en önemli nedenlerinden biri pestisit kullanımıdır.”
TIKLAYIN - Pestisit Kullanımındaki Artış Ne Anlama Geliyor?
Greenpeace Akdeniz Tarım ve Gıda Proje Sorumlusu Berkan Özyer de ilk kez bu kadar farklı alanlardan sivil toplum kurumlarının bir hedef için yan yana geldiğini ve bu durumun gelecek için umut verdiğini ifade etti.
Doğa Derneği temsilcisi Pınar Gayretli ise pestisitlerin yasaklanması kadar, zehirsiz tarım yöntemlerinin teşvik edilmesinin de kampanyanın ana hedeflerinden biri olduğunu belirtti.
Üç acil talep
Change.org’daki “Hem bize hem de doğaya zarar veren tarım zehirleri yasaklansın” başlıklı kampanya metni özetle şöyle:
“İnsanların sinir ve hormonal sistemlerine zarar veren, pek çok kanser türüne, kısırlığa neden olan, çocuklarda gelişim bozukluklarına yol açan, arılara ve diğer canlılara verdiği zararla biyoçeşitlilik kaybına sebep olan, ekosistemi tahrip eden, suyumuzu ve havamızı zehirleyen, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve pestisitlerde kullanılan 13 etken madde öncelikle ve ivedilikle yasaklansın.
"95 kurum ve inisiyatifin oluşturduğu Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı ve bu dilekçeyi imzalayan vatandaşlar olarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından aşağıdaki taleplerimizin dikkate alınmasını ve gereken adımların atılmasını istiyoruz.
1. Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 13 etken madde (Difenacoum, ethoprophos, cyfluthrin, beta-cyfluthrin, zeta-cypermethrin, fenamiphos, formetanate X formetanate hydrochloride, methiocarb, methomyl, tefluthrin, zinc phosphide, glyphosate, malathion) öncelikle ve acilen yasaklansın.
2. Pestisitlerin tamamının 2030 yılına kadar yasaklanması, doğa dostu, zehirsiz yöntemlerle tarımsal üretim yapılması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerekli adımlar atılsın; doğa dostu tarım yöntemleri ve bu yöntemlerle tarım yapan küçük üreticiler desteklensin; üreticileri doğa dostu, zehirsiz yöntemler kullanmaya teşvik edecek politikalar uygulansın.
3. Türkiye'de tarım ve gıda ürünlerinde kullanılan pestisitlerle ilgili denetimler artırılsın, elde edilen denetim sonuçlarıyla ilgili şeffaflık sağlansın.
Zehirsiz Sofralar İçin Yol Haritası*Zehirlerden arınmış tarım ve gıda sektörünün Tarım ve Orman Bakanlığı'nın misyonu haline gelmesi sağlanmalı ve bu misyona odaklanan politikalar geliştirilmelidir. *Tarım zehirlerine alternatif, doğa dostu uygulama ve teknikleri destekleyen teşvikleri kapsayacak şekilde, geniş çaplı ulusal eylem planı geliştirilmeli, ayrıca pestisit kullanılmasını azaltmak amacıyla süre sınırlaması olan, bağlayıcı ve ölçülebilir azaltma hedefleri konmalıdır. *Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından oluşturulan, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de dahil olduğu tarafsız bir komite yönetiminde seçilen bağımsız ve gerekli teknik yeterliliğe sahip bir kuruluşa "bitki koruma sektör analizi" yaptırılmalıdır. * Tarım ve Orman Bakanlığı pestisit kullanımının etkilerini anlamak konusunda bütüncül, detaylı, uzun vadeli ve bağımsız araştırmaları dikkate almalı, bu konuda tüm teşkilatının ilgili tüm kademelerinde yeterli bilgi ve donanıma sahip olmasını öncelikle sağlamalıdır. * ARGE faaliyetlerinin odağına, ekoloji biliminin, yerel/geleneksel bilgi ve uygulamaları da kapsayacak biçimde sürdürülebilir tarımsal ekosistemlerin çalışma, tasarım ve yönetimine uygulanması olan agroekoloji bilimi ve uygulamaları alınmalıdır. * Pestisit vergileri, ithalat tarifeleri ve pestisit kullanım ücretleri getirilmelidir. |
(DB)