Son günlerde İstanbul'da beş özel halk otobüsünün dört kişinin öldüğü, 48 kişinin yaralandığı kazalar yapması şoförleri çalışma koşullarını gündeme getirdi.
İstanbul'da İETT (yeşil), özel halk otobüsü (mavi) ve İBB'ye bağlı İstanbul Otobüs A.Ş'ye bağlı (erguvan) olmak üzere üç çeşit otobüs var. İETT dışındakiler özel ve yarı özel konumda. Ancak hepsinin denetimi İETT'ye ait.
Söz konusu kazaların dördü özel halk otobüsü, Kabataş'taki ise erguvan otobüsüne aitti.
Kazayı yapan şoför: Fren nedeniyle kaza oldu
bianet'e konuşan Kabataş kazasının şoförü Eyüp Er de söz konusu kazanın frenin arızalanması sonucu gerçekleştiğini, o gece altı saat uyduğunu, yorgun olmadığını ancak otobüs şoförlerinin bazen iki gün üst üste kötü koşullarda çalıştığını ifade etti
Yoğun stresli bir meslek
Otobüs şoförlerinin çalışma koşullarına dair yapılan en kapsamlı çalışmayı 2004 yılında Belediye-İş Sendikası İstanbul İETT Taşıt Şubesi ve İETT Çalışanları Derneği’nin işbirliğinde İnsan Sağlığı ve Eğitim Vakfı (İNSEV) yaptı.
758 İETT şoförü ile yapılan araştırmada çalışma koşulları nedeniyle yüzde 8'inin psikiyatrik tedavi görürken, yüzde 24’ü de psikolojik yardıma ihtiyaç duymalarına karşın kendi yöntemleriyle sorunlarıyla baş etmeye çalışıyor.
İNSEV Başkanı Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, İETT şoförleri ile yaptıkları derinlemesine görüşmelerde "yoğun stresli" koşullarda çalıştıklarını saptadıklarını belirtti.
Özelleştirmeyle denetim azaldı
Dönemin Belediye-İş Sendikası İstanbul İETT Taşıt Şubesi Başkanı Saadettin Öztürk de geçen sekiz yılda şoförlerin çalışma koşullarının düzelmediğini daha da kötüleştiğini söyledi.
"Şoförlerin durumu eskisine göre kötüleşti. Otobüslerin bir kısmı özelleştirildi. Bir yanda ise İstanbul Otobüs A.Ş. var. Belediye iştirakı ama yani küçük küçük taşeronlar diyebiliriz. Bu otobüslerin her türlü sorumluluğu kişilere ait.
"Şoförler sendikasız. Kanuna göre kent içi ulaşımda şoför 7 saatten fazla çalışamaz. Ama özel halk otobüs şoförleri günde en az 12 saat çalışmak zorunda kalıyor. Ücretler ve sosyal haklar kötüleşti. Araç sahipleri bakım yaptırmıyor, kimse de denetlemiyor. Trafik sorunu, yolcu fazlalılığı, yorgunluk şoförlerin psikolojisini bozuyor."
20 saat, uykusuz çalışmak zorundayız
Erguvan Otobüsleri Derneği Başkanı Murat Özdemir de çalışma koşulları nedeniyle kazalar yaşandığını yetkilileri uyarmalarına rağmen gerekli denetimlerin yapılmadığını söyledi.
Özdemir, ücretlerin yükseltilmesi, sertifkasız şoförlerin ve araç bakımının denetlenmesi gerektiğini söyledi.
"Biz yetkilileri defalarca uyardık. Bu kazaların olacağı belliydi. Özel halk otobüslerinde şoförler fazla para için iki şoför yerine çalışıyor. Yani 7 saat çalışması gerekirken günde 20-22 saat çalıştığı oluyor.
"Uyku yok. Dinlenme yok. 3-4 saat uykuyla yola çıkınca refleksleri azalıyor. Şoförlerin denetimi Kağıthane'deki komuta merkezinden yapılıyor. Nasıl? Hangi arabada hangi şoför var biliyorlar. Ama bu şoför kaç saattir direksiyonda, yorgun mu buna bakmıyorlar.
Ehliyetsiz olan bile var
"Ehliyetsiz, sertifikasız, sigortasız çalışan şoförler var. Sertifika bir kişinin otobüs şoförü olabilmesi için geçtiği özel eğitimi sonrası verilir. Ama kimse denetlemiyor bunları. Kazadan sonra şimdi adım başı denetim var. Eskiden yüzümüze bakmayan trafik polisi şimdi her şeye ceza kesiyor. Bunun parası da bizim cebimizden çıkıyor.
"On sene önce günlük 70 lira yevmiye ile 2100 lira kazanırdık. Şimdi de aynı para üstelik yeme içmeyi şimdi cebimizden ödüyoruz. Yani şoförler fazla çalışmaya mecbur bırakılıyor. Ücretsiz kartlı yolcuları belediye ödemiyor. Yani düşünün ki her gün fırından 300 kişi bedavaya ekmek alıyor." (NV)
Öfke kontrolü yokİNSEV'in 2004 tarihli araştırmasından satır başları: Şoförlerin sadece yüzde 6’sı öfkesini kontrol edebiliyor. Yüzde 34’ü her gün, yüzde 18’i de haftada bir kez yolcularla tartışıyor. Şoförlerin yarısı dinlenmek ve yemek yemek için hiç zaman ayıramıyor. Yüzde 35’i ise biraz zaman ayırabiliyor. Yüzde 73.9’u gece uykularını tam alamıyor, yüzde 69’u da “gündüz uyumaya eğilimli olduklarını” belirtiyor. |