“Zeytinliklerin imara açılması tarım arazilerinin yok olması demek”

* Fotoğraf: Anadolu Ajansı / Arşiv.

Haberin İngilizcesi için tıklayın

6 Şubat Maraş depremlerinden etkilenen 15 ilde ormanlık alanların ve zeytinliklerin imara açılmasını öngören teklif, memur zamlarını da içeren torba yasaya eklenen bir madde ile 9 Temmuz'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşüldü.

321 dönümlük 65 tescilli zeytinlik arazisinin imara açılmasını öngören yasayı bianet'e değerlendiren Çiftçiler Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu, zeytinlik alanların imara açılmasının yasa dışı olduğunu belirtti.

Çobanoğlu bu yönetmelikleri sendika olarak daha önce defalarca iptal ettirdiklerini ancak hükümetin doğayı katletmekten ve metalaştırmaktan asla vazgeçmediğini söyledi.

Kamuoyunun ve muhalefet partilerinin aktif olarak söz konusu yasa değişikliklerine tepki göstermediğine dikkat çeken Çobanoğlu, "Bu durum 1930'lardaki zeytini koruma kanununun ihlali. Gıdanın şirketlere teslim edilmesi. Meclis'teki ya da Meclis dışındaki bütün partilerin bu konuya yönelmesi gerekir ki ciddi bir duruş sergilensin. Ama ne yazık ki bunu göremiyoruz" dedi.

"Gıda krizi kapıda"

Durumu hem üretici hem tüketici açısından değerlendirmenin önemine değinen Çobanoğlu "Değişiklik üretici açısından tarım arazilerinin yok olması anlamına geliyor. Araziler imara açıldığında bu insanların hayatlarını sürdürecekleri gelir kaynakları ellerinden gitmiş olacak. Belki bir kısmına kamulaştırma paralarıyla sus payı dağıtacaklar. Ancak gıda krizi kapıda! Marketlerin ve şirketlerin gıdaya kontrolü artacak. Üretici pazara ürün veremeyecek hale geldiğinde ciddi bir gıda enflasyonu ile karşı karşıya kalacağız" dedi.



Çobanoğlu sözlerine "Yoksulların gıdaya erişimi sürekli zorlaşıyor. Fiyatların sürekli yükseldiği bir ortamda ben çiftçi olmama rağmen yetiştirdiğim ürünler dışında bir şey almakta zorlanıyorum" diye devam etti.

Jeotermal santraller arıları yok ediyor

Çobanoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Hükümet bir taraftan tarım arazilerini imara açıyor, bir taraftan tarım arazilerinde madencilik faaliyeti yapıyor. Kimi alanlarda da temiz enerji adı altında jeotermal elektrik santralleri kuruyor. Hükümet güneş enerjisi santralleri, rüzgâr enerjisi santralleri kurduruyor ve bunları yaparken Avrupa Birliği teşviklerinden yararlanıyor.

"Ama jeotermalin olduğu yerlerde en ufak bir olumsuzlukta ürünler mahvoluyor. Çünkü bu santraller arıları, yarasaları uzaklaştırıyor, yok ediyor. Dolayısıyla tarımsal üretimde bir kriz başlıyor."

(ZA/TY)