Fotoğraf: Mesut Karaduman / AA
Trakya'da çiftçiler günlerdir ekili binlerce dekar ayçiçeği tarlasını istila eden 'çayır tırtılına' karşı mücadele ediyor.
Kurban Bayramının hemen öncesinde başlayan istila, mahsulünü hasat etmek için Ağustos sonunu bekleyen çiftçiye şimdiden büyük bir kayıp yaşattı.
Bölgede mısırda da görülen çayır tırtılı henüz gelişme evresindeki bitkinin neredeyse tamamını yiyerek verimi düşürdü.
Bazı ayçiçeği üreticisi çiftçiler yüzde 40 kayıp yaşadıklarını aktardı. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü 7 ilin valiliğine 13 Temmuz’da bir genelge göndererek deltamethrin etken maddeli ilaçların kullanılmasını önerdi.
Bakanlığın ilaçlama için insansız hava araçlarının (İHA) kullanılmasına izin vermesi sonrasında da bölgede dronelarla ilaçlama başladı.
"1975 ve 2012'de de görüldü"
bianet’e konuşan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Sağlam Trakya’nın tamamında bir salgın olduğunu Kırklareli ve Edirne’de durumun büyük çoğunlukla kontrol altına alındığı bilgisini verdi.
Trakya bölgesinin Türkiye'nin ayçiçeği ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini karşıladığını belirten Sağlam başta Tekirdağ olmak üzere çevre illerde ilaçlamaların sürdüğünü söyledi.
Trakya için tırtıl istilasının ilk olmadığını anlatan Sağlam daha önce 1975’li yıllarda ve 2012’de benzer salgınların olduğunu ifade etti.
Daha farklı yıllarda da Trakya’nın belli bölgelerinde ayçiçeği alanlarında çayır tırtılı görüldüğünü ve tarlalara zarar verdiğini anlatan Sağlam “Ancak salgın boyutunda değildi ve kısıtlıydı” dedi. Değişen iklim koşullarına işaret etti:
"Kelebeklerin bırakmış olduğu yumurtaların hepsinden tırtıl çıkması nedeniyle yaşanan bir salgın bu. Bunun nedeni de tırtıllar için iklim şartlarının uygun gitmesi için. Kelebeklerin bıraktığı kozalardan çıkıyorlar ve bölgeyi istila ediyorlar.
"Tarla kenarlarındaki yabancı otlar onlara konukçuluk yapıyor. Yabani bitkiler yetersiz hale gelince tarlalara ya da ormanlık alanlardaki bitkilerle saldırıyorlar.
"Yılda 2 ila 5 nesil verebiliyor bu tırtıl. Şu an için istila eden tırtıllar üçüncü ya da dördüncü nesil diyebiliriz. Her nesilde sayıları katlanarak arttığı için bir salgın boyutuna ulaştı. Ayçiçeği alanlarına tırmanarak yaprakları yiyor ve bitkiyi tüketiyor.
"Bitki yapraksız kaldığı zaman da fotosentez yapıp döngüsünü sağlayamıyor ve ayçiçeğinin çekirdek olarak bildiğimiz kısmını besinle dolduramıyor. Doğrudan verim kaybına neden oluyor.
"Ayçiçek tarlaları zarar gördü ama bütün ayçiçekler gitti diye bir durum söz konusu değil. Özellikle erken müdahalenin yapıldığı yerlerde durum iyi. Edirne ve Kırklareli’nde büyük çoğunlukla kontrol altına alındı ancak Tekirdağ'da belli bölgelerde ciddi zarar var."
İlaç için 'arı' uyarısı
Daha erken dönemlerde sorunun çözümü için alternatif yollar olduğu bilgisini veren Doç. Dr. Özgür Sağlam şu an için kimyasal mücadeleden başka bir yol olmadığını söyledi.
Dönem itibariyle ayçiçeğinin boyunun 1,5-2 metrelerde olmasının traktörle ilaçlamayı zorlaştırdığına da dikkat çeken Doç. Dr. Özgür Sağlam "Bu nedenle drone ile ilaçlama en mantıklısı" diye konuştu.
Kullanılan ilaçların kalıntı süresinin 3, 7 ya da 14 günlük olduğunu anlattı. İnsan sağlığı için bir tehlike oluşturmadığını ifade etti. İlaç kullanımı konusunda ‘arılara’ dikkat çeken Sağlam konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İlaçların ayçiçeğinde tüketiciyi etkileyecek bir kalıntı sorunu oluşturma riski şu an için yok. En önemli risk çok fazla tırtıl zararı olan bölgelerde verim kaybı ve ilaçlama nedeniyle arıların bundan etkileniyor olması.
"Ayçiçekleri şu aşamada çiçek döneminde. Bu nedenle de ilaçlamadan en çok etkilenecek olanlar arılar. Belli bölgelerde arı ölümleri mevcut olabilir ama bu kaçınılmaz.
"İlaçlamaların gün içerisinde biraz daha geç saatlerde yapılması ya da kovanların kapatılması arıları kurtarmak adına faydalı olacaktır. Bunun dışında olumsuz bir durum yok."
"Doğal göngü içerisinde yok olacaklar"
Sağlam Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli dışında da çayır tırtılının görülebileceğini anlatarak şöyle devam etti:
“Doğal döngü içerisinde bu tırtılların doğal düşmanları var. Bunları yiyen kuşlar var, böcekler var. Yani burada bir eşik var. O eşik aşıldığında zaten kimyasal ilaçlama kaçınılmaz oluyor. Az olduğu durumlarda çok da müdahale edilmesi gerekmiyor. İnsanlar bahçelerinde tek tük görürlerse paniğe kapılmasınlar. Doğal döngü içerisinde yok olacaklar.”
(HA)