* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
2022 Dünya Kupası, 20 Kasım'da Katar'ın başkenti Doha'da başladı.
Dünyanın dört bir yanındaki futbolseverlerin merakla beklediği turnuvada ise maçlardan çok Katar'ın ifade özgürlüğünü engelleme çabaları, LGBTİ+'lara ve LGBTİ+'ların görünürlüklerine yönelik yasakçı tutumu ve stadyum inşaatlarında hayatını kaybeden göçmen işçiler konuşuluyor.
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) de, Katar'ın yasaklarına uymak zorunda kalıyor.
Dünya Kupası kapsamında süren tartışmaları spor yorumcusu ve gazeteci Emre Caka ile konuştuk.
2022 Dünya Kupası, özellikle Katar'da stadyumların inşaatında hayatını kaybeden göçmen işçiler tartışmaları ışığında başladı. FIFA'nın ve FIFA başkanı Giovanni Vincenzo Infantino'nun bu tartışmalara dair açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu büyük bir tartışma çünkü dünya tarihinin en büyük festivallerinden biri olan Dünya Kupası, kanlı topraklar üzerine inşa edildi. Dünya Kupası'nın hazırlıklarının başlamasından bu yana inşaat ve stadyum yapımları esnasında 6 bin 500'den fazla göçmen işçi katledildi. Biraz başa dönersek, 2010 yılında oyunların Katar'da oynanmasına karar verildiği günden beri ara ara çatlak da olsa sesler çıktı. Bu sesler ile birlikte Katar, adeta güncel köle sistemi olan kefaleti kaldırdığını açıkladı. Ancak tabii ki yeterli değildi.
Emre Caka.
"Katar, FIFA'yı satın aldı"
Pakistan, Endonezya, Afganistan ve daha birçok ülkeden Katar'a gelen göçmen işçilerin sokaklarda yatırıldığı, bir avuç yemek ile çalıştırıldığı görüntüler gündeme geldi. Bu görüntüleri bizlerin bildiği bir durumda, FIFA'nın bilmiyor olması gibi bir gerçek olamaz tabii ki. FIFA, Katar'ın tüm insanlık dışı yaptırımlarına, işçi kıyımlarına, turnuva başlamasına yakın insan hakları örgütlerinin yaptığı açıklamalara sessiz kaldı. Katar, adeta para ile FIFA'yı satın aldı.
Infantino'nun açıklamaları ise "İddiaları inceliyoruz, araştırıyoruz"dan öteye gitmeyen iki yüzlü konuşmalar oldu. Açıkçası yeteri kadar sinir bozucu bir süreç, o yüzden Infantino ne kadar az konuşursa o kadar iyi.
Dünyaca ünlü Brezilyalı karikatürist Carlos Latuff'un Katar'daki göçmen işçi ölümlerine dikkat çektiği çalışması.
20 Kasım'da Katar-Ekvator maçıyla başlayan Dünya Kupası'nın açılış seremonisini Morgan Freeman'ın gerçekleştirmesine yönelik tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Konuya hakim olmasak ve Freeman açıklamalarını dinlesek herhalde ayakta alkışlardık. Herkesi bir olmaya çağırmak, ortak bir umut ve saygı duyurulmasını istemek "tatlı temenniler". Ancak Freeman'ın konuşması esnasında durduğu bölgenin zemini bir işçinin kanlarıyla kuruldu, bunu biliyoruz.
Şöyle de bir gerçek var, saygı duyduğumuz birçok isim son yıllarda fazlasıyla siyasilerin avucunun içinde. Bunu Türkiye'den de rahatlıkla görebiliriz. Fakat insanların zihinlerinde kurduğu figürlerin bir anda alt üst olması, onlara karşı güvenlerinin zedelenmesi hatta hayal kırıklığı yaşıyor olması kaçınılmaz. Morgan Freeman da bu saatten sonra kralın masasındaki soytarı olarak tanımlanabilir, belki de böyle olmalı.
Dünya Kupası'nın açılış seremonisini üstlenen Morgan Freeman.
Turnuvaya beklenen sayıda seyirci gelmediği için parayla seyirci kiralandığı iddiaları doğru mu?
Katar, bu iddiaları yalanladı. Fakat turnuva yaklaştıkça da aldığı kararları açıklamaya başladı. Örneğin evli olmayan çiftlerin aynı otelde kalmasını yasakladı, kamusal alanda öpüşmeyi yasakladı ve LGBTİ+'lara yönelik destek hareketlerine FIFA tarafından yaptırım uygulanması talebinde bulundu.
Stadyum ve çevresinde alkol satışını yasakladı. Sosyal medyaya düşen paylaşımlara bakacak olursak taraftar, bu festivalde eğlencesine getirilen engellerden hiç de memnun değil. Hatta açılış karşılaşmasında Ekvator taraftarlarının, "Bira istiyoruz" tezahüratı açık bir tepkiydi. Baktığımızda bu koşullarda turnuvaya gitmek için herhalde üzerine para almanız ya da asker olmanız gerekiyor. Misal Türkiye öyle yaptı.
Türkiye'nin 3 bin polis göndermesi
Evet o konuya da değinmek ister misiniz? Türkiye, Katar'ın turnuva sürecindeki güvenliğini sağlamak için polis yolladı...
Resmî Gazete'de yayımlanan kararla Dünya Kupası güvenliği için Türkiye, Katar'a 3 bin çevik kuvvet personeli, 100 özel harekat polisi, 50 bomba arama ve 30 çevik kuvvet köpeği, köpeklerin idarecilerini ve 50 de bomba uzmanı gönderdi.
Türkiye bu kararı aldığında Katar ile temasların arttığı süreç başlamıştı. Dünya Kupası tarihinde bir ilk bu. Düşünsenize bir ülkede organizasyon var; ancak bunun savunmasını Türkiye yapıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü ne karşılığında orada yaşanacak herhangi bir saldırıda mensuplarının can güvenliğini hiçe saymayı göze aldı? Bu soruların cevabı yok. Ayrıca, IŞİD'in, "Müslüman bir ülkede Dünya Kupası düzenlenmesi halinde saldırı gerçekleştireceğiz" açıklamasını da unutmamak gerekir.
IŞİD şu açıklamada bulunmuştu: "İslami Hilafet Devleti kurulmuştur ve Dünya Kupası organizasyonunun düzenleneceği Katar diye bir ülke yoktur. Katar artık İslam Devleti'nin bir parçasıdır. Orada Müslümanların halifesi ve emiri Ebu Bekir Bağdadi'nin sözü geçer. Bu yüzden FIFA'nın başka alternatif aramasını tavsiye ediyoruz. IŞİD'in elinde Scud füzeleri bulundurmaktadır ve bunlar rahatlıkla Katar'a ulaşabilir."
Fakat Türkiye özelinde şunu söyleyebiliriz; iktidar, yaşadığı ekonomik kriz içerisinden çıkmak için 3 bin polisinin dahi can güvenliğini umursamıyor.
Gökkuşaklı kol bandı
Göçmen işçiler kadar tartışılan bir konu da Katar'daki ifade özgürlüğü ve Katar'ın LGBTİ+'lara yönelik politikaları. Harry Kane ve Virgil van Dijk gibi futbolcular gökkuşaklı kol bandı ile maçlara çıkacaklarını duyurdu. Bu yönde tutum alan başka futbolcular var mı?
Maalesef. FIFA bunun önünü almak için gökkuşağı kol bandı takan kaptanlara direkt sarı kart göstereceğini açıkladı. Açıklamanın ardından Belçika, Danimarka, Fransa, Almanya, İsviçre, Norveç, İsveç ve Hollanda gökkuşağı kol bandı ile maçlara çıkma kararlarından döndüler. Futbolculardan bu konuyla ilgili tepkiler geldi; ancak hem tek ses oluşmadı hem de futbol endüstrisinin en büyük AVM'sine gitmemeyi kimse göze alamadı.
Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Dünya Kupası tarihinin en ilginç, en yasakçı turnuvası olacağı aşikâr ve gerçekten Dünya Kupası'nın doğasına aykırı bir durum bu.
"OneLove" (TekAşk) kol bantları tartışmasıFIFA Başkanı Gianni Infantino, 19 Kasım'da Dünya Kupası'na evlilik eşitliğinin hâlâ yasadışı olduğu bir ülkenin turnuvaya ev sahipliği yapmasına izin verildiği için basında çıkan eleştirilere yanıt olarak, "Bugün kendimi eşcinsel hissediyorum" sözleriyle başlayan uzun bir konuşma yaptı. 20 Kasım'da ise FIFA, Avrupa ülkeleri takımlarının Katar'daki Dünya Kupası karşılaşmalarında takmayı planladığı gökkuşaklı kol bantlarından ötürü sarı kart göreceğini duyurdu. FIFA açıklamasında, "Ulusal federasyonlar olarak sporcularımızı sportif yaptırıma maruz kalacakları bir konuma sokamayız. Bu nedenle kaptanlardan kol bantlarını FIFA Dünya Kupası maçlarında takmamalarını istedik," dedi. Açıklamaya LGBTİ+'lar tepki gösterdi. İngiltereli LGBTİ+ taraftarları temsil eden 3LionsPride grubu "FIFA'nın Avrupalı takım kaptanlarını insan hakları konularına dikkat çekmeye çalışırken sarı kartla karşı karşıya bırakarak susturması ve dikkatleri dağıtması hayal kırıklığı yaratmanın ötesinde," dedi. İngiltere Futbol Taraftarları Derneği (FSA) "Bugün LGBTİ+ futbol taraftarları büyük öfke duyacak. İhanete uğramış hissediyoruz," dedi. Uluslararası Af Örgütü'nden Steve Cockburn ise "Kol bantları ve LGBTİ+ toplulukları için daha iyi koruma sağlanması gibi konularda çok önceden uzlaşıya varılmalıydı. İnsan hakları konusunda sesini yükselten takımların ve oyuncuların cesaretini kutluyoruz. Bunu yapmaya devam etmelerini umuyoruz," açıklamalarında bulundu. |
(TY)