İddaa İhalesi ve Başkanlar Ülkesi

Futbolun sadece sahada oynanan 22 kişilik bir oyundan ibaret olmasının üzerinden çok zaman geçti. Bir avuç ‘romantiğin’ dışında paraya odaklı bir pazar haline gelen futbol endüstrisinin sponsorluk, maç yayınları, bahis oyunları gibi etkenlerin gösterdiği ‘kırmızı kart’ sayesinde futbol, toplumu gerek televizyon başında gerek de tribünde sadece güzel vakit geçirmek için ilgilenilen bir spor dalı olarak kabul edilmiyor artık. Yazının konusu da futbol endüstrisinin en çok kazandıran (yıllık 9 milyar TL) etkenlerinden biri olan İddaa ile ilgili.

Spor Toto başkanlığı tarafından açılan  ‘spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli ve müşterek bahis oyunlarının’ ihalesi 27 Kasım 2018 yılında açılmıştı. O zaman ihaleye Turkcell - Inteltek tek başına girdiği için rekabetin sağlanamadığı gerekçesiyle ihale iptal edilmişti.

11 Şubat 2019 tarihinde gerçekleştirilen ihaleye dört firma teklif verdi ve Turkcell – Inteltek firmasıyla beraber ikinci tura kaldı. Demirören-Scientfic Games verdiği 0,2 oranındaki komisyon teklifiyle ihalede en iyi teklifi veren firma oldu.

Peki bu ne anlama geliyor?

Türkiye futbolunun başındaki ismin artık başka spor dallarıyla birlikte futbolun bahis oyunlarını yönetmesi anlamına geliyor. Ayrıca bu ismin Türkiye’deki ana akım medyanın büyük bir bölümünün de elinde bulundurduğunu göz önüne alırsak yaşanabilecek olası olumsuzluklarla ilgili (şike olaylarını henüz unutmadık) basında tek habere rastlayamayacağımızın da göstergesi olarak karşımıza çıkacak gibi görünüyor. İddaa gibi şaibeye açık bir organizasyonun başına Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’nın geçmesi  - istifa etmezse- içinde bulunduğumuz durumun vahametini ortaya koyuyor.

Partisinden istifa etmeden ülkeyi yöneten taraflı bir Cumhurbaşkanı, koltuğunu bırakmadan ülkenin en büyük şehrine belediye başkan adayı olarak yoluna devam eden Meclis Başkanı, 9 kez seçim kaybetmesine rağmen yerinden milim kıpırdamayan ana muhalefet partisi liderinin bulunduğu bir ortamda birileri de elini kolunu sallayarak her ne kadar yasal olsa da sonuçta bir kumar olan bahis oyunlarının başına geçmesi içinde bulunduğumuz durumun çok da şaşılacak bir olay olmadığının kanıtı olarak gündemimizdeki yerini alıyor. (BS/HK)