Fotoğraf: NATO Madrid Zirvesi'nde "üçlü memorandum" ilanı/NATO
İsveç-Danimarka yurttaşı, sağcı Sert Yön Partisi Başkanı Rasmus Paludan'ın geçtiğimiz hafta Stockholm'de Kuran yakmasının ardından gerilen İsveç ve Türkiye ilişkileri Finlandiya, İsveç ve Türkiye arasındaki "üçlü mekanizma"nın süresiz iptaline vardı.
HaberTürk görüşmelere Ankara'nın talebi üzerine ara verildiğini duyurdu.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto da Salı günü, "Finlandiya ve İsveç'in NATO hedeflerine ilişkin Türkiye ile yapılan görüşmelere ara verilmesi gerekiyor. Türkiye ile üçlü görüşmelere ortam sakinleştikten sonra devam etmek en iyisi" demişti.
TIKLAYIN-Finlandiya Dışişleri Bakanı: NATO görüşmelerinde molaya ihtiyaç var
Türkiye, Finlandiya ve İsveç tarafından NATO Madrid Zirvesi'nde 28 Haziran 2022 tarihinde imzalanan Üçlü Muhtıra çerçevesinde kurulan "Daimi Ortak Mekanizma" ilk toplantısını 26 Ağustos'ta Finlandiya'nın başkenti Helsinki yakınlarındaki Vantaa kentinde yapmıştı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal'ın başkanlığındaki Türkiye heyetinde adalet, dışişleri, içişleri, milli savunma bakanlıkları ve Milli İstihbarat Teşkilatı temsilcileri yer alırken İsveç heyetine Başbakanlık Devlet Sekreteri Oscar Stenström, Finlandiya heyetine Dışişleri Bakanlığı Daimi Devlet Sekreteri Jukka Salovaara başkanlık etmiş, adalet, güvenlik ve istihbarat kurumlarından temsilciler hazır bulunmuştu.
Erdoğan'dan gelen işaret
Tayyip Erdoğan, pazartesi akşamı kabine toplantısının ardından yaptığı basın toplantısında İsveç'in NATO üyelik başvurusuna koydukları çekinceyi kaldırmayacaklarını ima etmişti.
Erdoğan "alçak" olarak nitelediği Rasmus Paludan'un kuran yakma eyleminin Türkiye Büyükelçiliği önünde gerçekleşmesinin konuyu "hem dini hem milli bir mesele haline dönüştürdüğünü" iddia etmişti.
Cumhurbaşkanı, İsveç'in "bu ihaneti, bu edepsizliği, bu alçaklığı, bu adiliği, bu namussuzluğu" kamu gücüyle koruduğunu ifade etmiş, Türkiye Büyükelçiliği önünde "böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya üyelik başvuruları konusunda herhangi bir hayırhahlık bekleyemeyecekleri[ni]" söylemişti.
"İsveç yönetiminin bizlere kalkıp hak ve özgürlükten hiç bahsetmesine gerek yok. Eğer hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız önce Türkiye Cumhuriyeti'nin veyahut Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Eğer bu saygıyı göstermiyorsanız, kusura bakmayın bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz."
(AEK)