Kaynak ve fotoğraf: MA
İstanbul'da faaliyet yürüten Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (DİAYDER) yöneticileri hakkında açılan davanın tek tutuklusu olan dernek Başkanı Ekrem Baran hakkında tahliye kararı verildi.
Ekrem Baran ile derneğin 22 üyesi hakkında açılan davanın 8'inci duruşması, Çağlayan'da bulunan İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sivil cuma namazları ve dernek faaliyetlerinin suçlama konusu yapıldığı davanın duruşmasına, tutuksuz yargılanan bazı kişiler ile avukatları hazır bulundu. Davanın tek tutuklusu olan DİAYDER Başkanı Ekrem Baran ise Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceazevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve partinin İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun da aralarında olduğu çok sayıda kişi duruşmayı izledi.
Daha önce verdiği beyanları tekrar ettiğini aktaran Baran, "Bu davanın siyasi olduğu kanaatindeyiz. Bu açından vicdanımız rahattır. Bu dava ile Kürt melleleri (din alimleri) ve medreseleri hedef gösteriliyor. Adalet hem bu dünyada hem öbür dünyada herkese lazım olacaktır" dedi. Hapishane şartları nedeniyle kronik rahatsızlıklarının ağırlaştığını aktaran Baran, tahliye talebinde bulundu.
Avukattan 'İBB dosyasıyla birleştirin' talebi
Baran'ın avukatı Fırat Epözdemir, bir önceki celsede İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanları ile ilgili açılan davanın dosya ile birleştirilmesini talep ettiklerini ancak bu talebin kabul edilmediğini anımsattı. Dava boyunca İBB ile ilgili sorular sorulduğuna dikkati çeken Avukat Epözdemir, davaların birleştirilmesi talebini yineleyerek, "Maddi gerçekliğe ulaşmak istiyorsanız dosyaları birleştirmeniz gerekiyor" dedi.
TIKLAYIN - DİAYDER davası ve İBB çalışanları davası birleştirilmedi
Epözdemir, müvekkilinin uzun zamandır tutuklu bulunduğunu belirterek derhal tahliyesini talep etti. Tutuksuz yargılanan dernek üyesi imamlar ve avukatları ise adli kontrol şartı uygulamalarının kaldırılmasını isteyerek, beraat talebinde bulundu.
"Kürtçeye karşı bir tavır var"
Avukat Hüseyin Boğatekin ise, "Kürtçeye karşı bir tavır vardı. Kürtçe kavramlar açıkça örgüt kavramı olarak gösterildi" dedi. Boğatekin, Eruh'ta bulunan Kürtçe köy isminin de suçlama konusu yapıldığını, bu nedenle Eruhlu Derneğine bu köyün Kürtçe isminin ne olduğuna dair yazı yazılması talebinde bulundu.
Mahkeme, duruşmaya verdiğ aranın ardından, Baran'ın tahliyesine karar verdi. Mahkeme, İBB dosyasının bu dosya ile birleştirilmesi talebi ile "değer ailesinin araştırılması" talebini ise reddetti.
(AÖ)