* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA)
İsrail'de 1 Kasım'da yapılan erken genel seçimlerin ardından açıklanan kesin olmayan sonuçlar, eski başbakan Benjamin Netanyahu'nun sağ blokunun mecliste hükümeti kurabilecek çoğunluğu elde ettiğini gösteriyor.
Bugün (3 Kasım) itibariyle sandıkların yüzde 91'inin açıldığı ülkede, Netanyahu'nun lideri olduğu Likud Partisi'ne destek vermesi beklenen sağ blok, kesin olmayan sonuçların işaret ettiği gibi 120 sandalyeli mecliste 65 sandalye elde ederse gerekli çoğunluğu da elde etmiş olacak.
Netanyahu'nun partisi Likud, 32 milletvekili çıkararak birinci parti olurken Başbakan Yair Lapid'in Yeş Atid Partisi 24 vekille seçimi ikinci tamamladı.
Peki, bundan sonra ne olacak? İsrail'de nasıl bir hükümet kurulacak ve hükümetin politika tercihleri ne yönde olacak?
Seçimlerin yapıldığı 1 Kasım'dan bu yana bu soruları irdeleyen Avrupa basınından öne çıkanları euro|topics'in derlemesiyle aktarıyoruz...
"Asıl sürpriz, aşırı milliyetçilerin başarısıydı"
Polonya'nın Rzeczpospolita gazetesi, "Netanyahu'nun her zamankinden daha sağcı bir hükümet kuracağını" yazdı:
"Sağ eğilimli Likud Partisi'nin zaferi sürpriz olmadı. Asıl sürpriz, 14 sandalye kazanan aşırı milliyetçi Dinci Siyonizm İttifakı'nın başarısıydı. Artık güvenilir bir müttefik olmanın yanı sıra Netanyahu'nun yeni koalisyon hükümetine de ortaklık edecekler.
"Koalisyonun diğer üyeleri ise dinci-ortodoks Şas ve Birleşik Tevrat partileri. Bu dört fraksiyon birlikte 65 sandalye elde etti. Böylece Netanyahu, son yıllarda ancak rüyasında görebileceği rahatlıkta bir çoğunluk sağlamış oldu. ... Bu da Yahudi devletinin tarihindeki en sağcı hükümetin kurulacağı anlamına geliyor."
"Muhalefette de acımasız"
Fransa'nın Mediapart haber portalı, "seçimin galibinin yeniden iktidara gelmek için hiçbir şeyden çekinmediği" değerlendirmesinde bulundu:
"İdeolojik körlük, kendisini devirenlerden siyasi intikam alma arzusu ve adaletin kılıcından kaçmak için inatçı ve ucuz bir zorlama arasında, Netanyahu'nun bu seçim savaşındaki temel motivasyonlarını birbirinden ayırt etmek güç.
"Bir şey çok net: İktidarda olduğu kadar muhalefette de acımasız biri. Çoğunluğu sağlamak ve hâkimlere karşı verdiği mücadelede müttefikler kazanmak uğruna, çevresini ırkçı yerleşimcilerle ve kitleleri harekete geçirmek için dini motifleri kullanmaya alışkın manipülatif ve demagojik hahamlarla çevrelemekten çekinmiyor."
"Demokrasi için bir tehdit"
İsviçre'nin Neue Zürcher Zeitung gazetesi, "Netanyahu'nun İsrail'in refahıyla ilgilenmeyi bırakalı çok olduğunu" yazdı:
"Asıl amacı aleyhindeki yolsuzluk, zimmete para geçirme ve dolandırıcılık davalarını durdurmak. Ve merkez sağ kamptan giderek daha fazla müttefiki ondan uzaklaştığından, aşırı sağ kanada daha da yaklaştı.
"Netanyahu'nun müstakbel koalisyon ortakları görünüşte hâlâ ılımlı. ... Ancak, demokratik kurumları zayıflatmaya çalışacaklar ve böylece azınlıkların ve muhaliflerin özgürlüklerinin kısıtlanacağı, devletin giderek liberal olmayan bir çehreye bürüneceği bir atmosfer yaratacaklar."
Rusya'ya yönelik tarafsızlık sona mı erecek?
Hırvatistan'ın Večernji list gazetesi, Netanyahu'nun gerçekten İsrail'in Rusya'ya yönelik tarafsızlık politikasına son vermek isteyip istemediği sorusuna yanıt aradı. Gazete konuyla ilgili şu değerlendirmeyi paylaştı:
"Ukrayna'ya sempati besleyen pek çok İsrailli Netanyahu'ya oy verdi, çünkü seçim kampanyasında sürekli Ukrayna'dan ve Ukraynalılardan yana olduğunu vurgulamış ve silah sevkiyatı ihtimaline değinmişti.
"Verdiği sözleri tutup tutmamak artık kendisine kalmış. Ancak bu, hava sahası Rusya'nın kontrolünde olan Suriye'deki İran hedeflerine saldırmaya devam edebilmek için İsrail'in uzun zamandır izlediği Rusya'nın işgaline karşı tarafsızlık politikasına son vereceği anlamına gelir.
"Rusya Suriye'nin hava sahasını İsrail'in bombardıman uçaklarına kapatırsa, Ukrayna'ya silah sevkıyatının sonuçları İsrail için korkunç olabilir."
"İsrail için ideal olan Rusya ile işbirliğiydi"
İsrail'in Suriye'de Rusya ile bugüne kadar sürdürdüğü iyi işbirliğine son vermesinin zor olacağı tespitinde bulunan Ukrayna'nın liga.net haber portalı, siyaset bilimci Iliya Kusa'dan şu alıntıyı yaptı:
"Rusya birliklerinin sayısındaki azalma, şimdiye kadar yalnızca İran'ın konumunu güçlendirmesine yaradı. Bu yüzden de İsrail, Suriye'deki Tahran etkisini kontrol altında tutabilmek için desteğe ihtiyaç duyuyor. 'Orada başka aktörler yok, yalnızca Rusya, Türkiye ve ABD var.
"İsrail için ideal olan, Suriye'de Rusya'yla işbirliği yapmaktı,' diyen uzman şöyle ekliyor: 'İyi anlaşıyorlar, iletişim kanalları mevcut, düzenli siyasi temaslar sürdürülüyor.' İsrail, diğer ülkelerle böylesi bir işbirliği geliştirebilmiş değil." (SD)