* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA) - Arşiv
Almanya Şansölyesi ve Sosyal Demokrat Partili (SDF) siyasetçi Olaf Scholz, yarın (4 Kasım) Çin'e resmi bir ziyaret yapacak.
Scholz'ün ziyareti, Devlet Başkanı Xi Jinping'in üçüncü dönemde de başkanlığı sürdüreceğinin belli olduğu Çin Komünist Partisi (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi'nden bu yana bir Avrupalı liderin Çin'e ilk ziyareti olacak.
The Guardian gazetesinin aktardığına göre, Scholz'e ziyaretinde BASF, Volkswagen ve BMW gibi firmaların CEO'ları da eşlik edecek.
Almanya Şansölyesi Scholz'ün Hamburg Limanı'nda bulunan üç terminalin yüzde 24,9'luk hissesini Çin'in devlet lojistik şirketi Cosco'ya satılmasına olan desteği ise Ukrayna'nın işgali bağlamında Rusya'ya olan enerji bağımlılığına da atıfla eleştirilmeye devam ediyor.
Yaklaşan Çin ziyareti öncesinde Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi için bir makale kaleme alan Scholz, ülkesinin yeni Çin politikasını açıkladı.
Scholz, ÇKP Ulusal Kongresi'nden çıkan sonuçların Almanya'nın Çin ile olan ilişkilerini değiştirmesi gerektiğini gösterdiğini kaydetti.
TIKLAYIN - "Çin'de kalkınma temasının yerini güvenlik aldı"
"Zor konuları gözardı etmeyeceğim"
"Çin on yıl önceki Çin değil" diyen Almanya Şansölyesi Scholz, "Çin değişirse bizim de Çin ile ilişkilerimizin değişmesi gerektiği açık" dedi.
Scholz, Çin yönetimiyle yapacağı görüşmelerde "zor konuları" göz ardı etmek istemediğini de kaydetti:
"Bu, sivil ve siyasi özgürlüklere ve örneğin Sincan eyaletindeki etnik azınlıkların haklarına saygıyı da içeriyor."
TIKLAYIN - Af Örgütü: BM Sincan için harekete geçmeli
Çin'in kendi toprağı olarak gördüğü Tayvan'a da değinen Scholz, ada çevresindeki durumla ilgili endişelerini dile getirdi.
Scholz, "ABD ve diğer pek çok ülke gibi biz de 'Tek Çin' politikası izliyoruz. Ancak bu, statükonun ancak barışçıl bir şekilde ve karşılıklı rıza ile değiştirilebileceği anlamına geliyor" dedi.
"Çin ile ekonomik ayrışmaya karşıyız"
Çin ile ekonomik bir ayrışmaya karşı olduğunu kaydeden Scholz, "tek taraflı bağımlılıkların azaltılması gerektiğini" söyledi.
Scholz, bu bağlamda, Çin-Almanya ilişkilerinin mevcut durumuna değinerek, "örneğin şirketlerin pazara erişimi, lisanslar, fikri mülkiyetin korunması ya da yasal kesinlik ve vatandaşlara eşit muamele gibi konularda karşılıklılıktan çok uzakta olunduğuna" işaret etti.
Almanya'nın bu açıdan Çin'den karşılıklılık talep etmeye devam edeceğini söyleyen Almanya Şansöylesi, "Çin'in buna izin vermemesi halinde bu durumun sonuçsuz kalmayacağını" kaydetti.
Almanya'nın Çin politikasının Avrupa'nın Çin politikasıyla bütünleşirse başarılı olabileceğine işaret eden Scholz, "seyahati öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da dahil Avrupalı ortaklar ve transatlantik dostlarla yakın bir koordinasyon içinde olduklarını" belirtti.
Hamburg Limanı planı eleştiriyle karşılaştı
Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaş, yıllar içinde Rusya'ya enerji konusunda gittikçe daha fazla bağımlı hale gelen Almanya'da ciddi tartışmalara yol açmıştı. Bu tartışmalar sürerken Şansölye Olaf Sholz'ün (SPD) Hamburg Limanı'ndaki üç terminalin yüzde 24,9 hissesini Çin'in devlet şirketi Cosco'ya satma niyeti, benzer eleştirileri beraberinde getirdi.
The Guardian gazetesinden Philip Oltermann'ın da aktardığı üzere, Almanya'da bu yılın başında kurulan SPD - Yeşiller - liberal Hür Demokrat Parti (FDP) koalisyon hükümeti esasında "Angela Merkel hükümetinin 2008 yılındaki küresel mali kriz sonrasında Çin ile daha yakın bir ekonomik işbirliği yapmayı seçen politikasının ardından yeni bir sayfa açmayı" planlıyordu.
"Ekonomik bağımlılıklarını azaltma ve Asya'daki demokratik devletler ile ilişkileri güçlendirme niyetinde olan" Almanya'nın yeni üçlü koalisyon hükümeti, hükümetin kurulmasını sağlayan koalisyon anlaşmasında Çin ile ilişkileri "sistematik bir rekabet" şeklinde tarif etmişti.
Koalisyon anlaşması ayrıca "jeopolitik ve güvenlik politikası sorunlarını ABD ve Japonya, Avustralya ve Hindistan gibi kritik öneme sahip İndo-Pasifik paydaşlar ile birlikte ele alma" gerekliliğini vurguluyordu.
Scholz'ün Hamburg Limanı'ndaki üç terminalin yüzde 24,9 hissesini Çin'in devlet lojistik firması Cosco'ya verme planı da bu sebeple hükümet ortakları Yeşiller ve FDP'nin eleştirileriyle karşılaştı. (SD)