Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “diktatör” ifadesi nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
Kaftancıoğlu, 12 Ağustos 2022’de CHP Gençlik Kolları’nın düzenlediği toplantıda Erdoğan’ı kastederek “diktatör” demişti.
Medyascope'den Ali Ege Karadağ'ın haberine göre, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde ifade veren Kaftancıoğlu, Erdoğan’ın genişleyen yetkilerinin, kullanılan “diktatör” kelimesinin bağlamla örtüştüğünü ve bu eleştiriyi yapmaktan bir siyasi olarak kendisinin sorumlu olduğunu söyledi.
“Bu eleştiriyi yapmak benim için zorunluluk“
Kaftancıoğlu, siyasi alanını genişletmeye çalışan bir siyasiyi kastederek bu kelimeyi kullanmasının sadece bir hak değil, kendi siyasi konumu gereği bir zorunluluk olduğunu söyledi:
“Ana Muhalefet Partisi’ne mensup bir siyasetçi olarak icra ettiğim görev yukarıda da izah ettiğim üzere kamusal bir görevdir. Yürütmeyi oluşturan siyasilerin, cumhuriyetin temel ilkelerine aykırı şekilde iktidar alanını genişletme gayretlerini eleştirmek benim için bir hak değil zorunluluktur.
TDK’den örnek verdi
Kaftancıoğlu 2017 referandumu ile cumhurbaşkanına verilen yetkilerin diktatör kelimesinin TDK’daki anlamıyla örtüştüğünün altını çizdi:
“Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Güncel Türkçe Sözlük’te ‘diktatör’ kelimesi ‘Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse’ olarak tarif edilmiştir. Görüldüğü üzere siyasi terminolojiye ait bir kelime olan ‘diktatör’ ifadesinin siyasi tartışma içinde eleştirel mahiyette kullanılması gayet tabiidir. Ülkemizde özellikle 2017 Anayasa değişikliği ile yürürlüğe giren ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yasama, yürütme ve yargı erklerini tek bir kişi veya parti uhdesinde toplamış olması sonucunda artık kuvvetler ayrılığından ve bunun tabii bir sonucu olarak demokratik bir cumhuriyetten bahsedilemeyeceği kesin olgularla ortaya çıkmıştır.”
“Bu soruşturma kullandığım tanımlamanın gerçeklerle örtüştüğünün kanıtıdır”
Öte yandan Kaftancıoğlu cumhurbaşkanının güncel yetkilerine bakıldığında kullandığı ifadenin eleştirel bir nitelikte olduğunun çok daha net anlaşılacağını söyledi ve şöyle dedi:
“Diktatör kelimesi cumhurbaşkanının, hükümet sıfatıyla yürütme, meclis çoğunluğuna sahip olan siyasi partinin genel başkanı sıfatıyla yasama ve Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin tamamının seçiminde etkili olma imkanıyla yargı yetkilerine tek başına sahip olmasına yöneltilmiş bir eleştiridir.
“Nitekim, Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları’nın düzenlediği bir toplantıda yaptığım siyasi konuşma içinde kullandığım suç oluşturmadığı aklı selim her yurttaş tarafından kolaylıkla tespit edilebilecek ifadeler nedeniyle hakkımda derhal soruşturma başlatılmış olması dahi tek başına, kullandığım tanımlamanın ne denli gerçeklerle örtüştüğünün kesin ve açık kanıtıdır.”
Ne olmuştu?
Canan Kaftancıoğlu, 12 Ağustos’taki partisinin 81 il gençlik kolları başkanlarına yönelik toplantıda ; “Partimize, partimizin ilkelerine, gençliğinize, kendinize ve sizlerin hayallerini hedefleri hâline getiren genel başkanımıza, genel başkanımızın sizlere sunduğu imkanlar ve sizin genel başkanımıza, partimize oluşturduğunuz ve artırdığınız enerjiye güvenerek belki de dünya tarihinde bir ilki başaracağız. Demokrasi yoluyla bir diktatörü bu ülkeden göndereceğiz” demişti.
Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları da, Kaftancıoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın avukatları suç duyurusu dilekçesinde, Kaftancıoğlu'nun yaptığı konuşmada Erdoğan'a yönelik küçük düşürücü, aşağılayıcı ve hukuk düzeni tarafından hiçbir şekilde kabul edilemeyecek bir üslup ile yüz kızartıcı ifadeler kullanmak suretiyle onur, şeref ve haysiyetini zedelediği ve ağır hakaretler ile kişilik haklarını ihlal ettiğini iddia etti.
Dilekçede, "Şüpheli hiçbir ahlaki ve toplumsal değerle bağdaşmayacak şekildeki ifadelerle müvekkilime alenen hakaret etmiş ve bu hakaretleri basın yoluyla yapması sebebiyle suçun nitelikli hali sübut bulmuştur." ifadesine yer vererek Kaftancıoğlu’nun "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan cezalandırılması istedi.
TIKLAYIN - "Diktatör" Davasında Beraat: Beddua Hakaret Değildir
Türkiye'de Cumhurbaşkanına hakaret yargılamalarıErdoğan'ın cumhurbaşkanı seçildiği 2014'ten bu yana Türkiye'de 160 binden fazla kişiye Cumhurbaşkanına hakaret soruşturması açıldı. 35 binden fazla soruşturma kamu davasına döndü. Açılan davalarda 38 binden fazla kişi ve binden fazla çocuk yargılandı. Dava sayısı Erdoğan'ın ilk 4 yıllık görev süresinde Abdullah Gül dönemine göre 19,5 kat ve yüzde 2 bin 52 artış gösterdi. Açılan davalarda 12 bin 881 kişi mahkum edildi. 3 bin 625 kişiye hapis cezası verildi. Hapis cezaları verilenler arasında 10 da çocuk bulunuyor. Sadece 2020'de 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla 45 bin soruşturma başlatıldı ve bu soruşturmalar sonucunda 9 bin 773 kişiye dava açıldı. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014'ten 1 Ekim 2021'e kadar en az 66 gazeteci de "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten hapis, ertelemeli hapis ve para cezasına mahkum edildi. |
Cumhurbaşkanına hakaret (TCK 299) TCK’nın 299. maddesinde tanımlanan Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işleyen kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Suçun alenen işlenmesi halinde verilecek ceza altıda bir oranında artırılıyor. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlı. Ancak Adalet Bakanlığı izni tamamen prosedür olarak görülüyor ve raporlara göre hakkında izin verilmeyen kimse olup olmadığı bilinmiyor. |
TIKLAYIN - Canan Kaftancıoğlu: Mağdur değil, haklıyız
TIKLAYIN - Yargıtay Canan Kaftancıoğlu'nun cezasını onadı, siyasi yasak koydu
(EMK)