AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi'de Suriye'nin Kuzeydoğusu'nda bir askeri harekat için "yeşil ışık" almaksızın gerçekleştirdiği görüşmeden üç gün sonra "Güney sınırımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bir hat kurma" konusunu yeniden gündeme taşıdı.
Pazartesi akşamı Çankaya Köşkü'nde düzenlenen 13. Büyükelçiler Konferansı'nda katılımcılara hitap eden Erdoğan sözü bir kez daha Türkiye'nin Suriye sınırı içine girerek 30 kilometre derinliğinde ve 900 kilometre uzunluğunda bir "güvenlik kuşağı" oluşturma tasavvuruna getirdi.
"Terörle mücadelemizi sürdüreceğiz." diyen Erdoğan "Güney sınırımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bir hat kurma kararımız bakidir. Suriye'de terör örgütünün yuvalandığı son bölgeleri de temizleyerek, bu güvenlik kuşağının halkalarını inşallah yakında birleştirme" amacında olduklarını tekrar etti.
Soçi'de başka, Ankara'da başka
Erdoğan'ın Büyükelçiler toplantısındaki açıklaması Soçi'den dönüşte gazetecilerin sorularına yanıt verirken atıfta bulunduğu Putin'in tavsiyelerinden uzaklaşma eğilimi gösteriyordu.
Erdoğan uçakta bir gazetecinin kendisine sorduğu "zaman zaman 'Bir gece ansızın gelebiliriz' şeklinde açıklamalarınız oluyor. Daha önce Rusya böyle bir askeri harekata karşı çıktığını, çok sıcak bakmadığını açıklamıştı [...] görüşmelerde bu konu hangi çerçevede ele alındı" sorusuna Erdoğan Putin'in ağzından karşılık vermeyi tercih etmişti.
"Sayın Putin konuyla ilgili Türkiye'ye yönelik adil bir yaklaşım sürdürüyor. Terörle mücadele noktasında her zaman yanımızda olacağını özellikle de ifade ediyor. Burada şunu bize ima ediyor; 'Mümkün olduğunca bunları, rejimle birlikte çözme yolunu tercih ederseniz çok daha isabetli olur' gibi bir yaklaşımı var.
"Biz de diyoruz ki, şu anda bizim istihbarat örgütümüz Suriye istihbaratıyla zaten bu konuları yürütüyor ama bütün mesele netice almak. Eğer istihbaratımız, Suriye istihbaratıyla bu çalışmayı yürütürken, buna rağmen hala orada terör örgütleri fellik fellik at oynatıyorsa bu konuda bize destek vermeniz gerekiyor diyoruz. Bu konuda da mutabakatımız var.
"Ne doğuya ne batıya sırtımızı dönebiliriz"
Erdoğan, Türkiye'nin coğrafi konumu itibariyle "ne Batı'ya ne Doğu'ya sırtını döneme[yeceğini]" ifade etse de CENTCOM'un DAİŞ'le mücadelede ittifak ettikleri SDG'lilerin öldürülmesi dolayısıyla yayınladığı "taziye mesajını" hedef aldı. "Türkiye'nin güvenliğine tehdit saçan terör örgütlerinin üyelerine taziye mesajlarının gönderilmesinin açıklaması olamaz." dedi.
"İsveç ve Finlandiya sözlerini yerine getirmeden NATO'ya giremez"
Erdoğan konuşmasında İsveç ve Finlandiya'nın kendilerine "sözler verdiğini" söyledi. Ancak bu sözlerin neler olduğunu belirtmedi: "PKK'lıların sokaklarında cirit attığı, her yıl ciddi miktarda haraç topladığı, eylem yaptığı devletlerin üyelikleri NATO'ya fayda sağlamayacağı gibi temsil ettiği değerlere de zarar verecektir. İsveç ve Finlandiya'ya net tavrımızı söylüyoruz. Sözler yerine getirilmeden Türkiye bu ülkelerin üyeliğini kabul etmeyecektir."
"İsraille ilişkilerimiz rayına girdi"
Erdoğan Gazze'de katliam boyurlarına varan sivillere yönelik İsrail saldırıları sürerken Ankara'nın "İsrail ile tekrar rayına oturan ilişkilerimizi ülkemizin çıkarları yanında Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukukunu savunmak için de kullanıyoruz." dedi. İsrail'in "yerleşimler"i ve toprak işgalleri sürerken "iki devletli çözüme verdiğimiz önemi İsrail yönetimi ile en üst düzeyde paylaşıyoruz" açıklaması yaptı.
(AEK)