Saldırı sonrası Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçiliği önünde protestolar başladı. Fotoğraf: Sosyal Medya
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Zaxo kentine bağlı turistik alanlarından Perex köyüne Türkiye tarafından düzenlenen saldırıyı bianet’e değerlendiren araştırmacı yazar Erdoğan Aydın, “Türkiye’nin Kürt Sorunu’nu çözmeden sınırlarında böylesi sorunlarla karşılaşacağını” söylüyor.
TIKLAYIN - Irak Kürdistan Bölgesi'nin maruz kaldığı 22 yıllık bombardıman dökümü
Aydın, Zaxo’daki saldırıyı 22 maddede bianet için yorumladı.
“BM hukuku ihlal edildi”
Aydın’ın değerlendirmeleri şöyle:
1-Öncelikle oradaki durumu bir anımsamak lazım. Türkiye Devleti'nin orada bir kısmı Kürdistan Federe devletiyle iş birliği içinde bir
Saldırıda 9 kişi öldü, 5'i ağır 23 kişi de yaralandı. Dışişleri Bakanlığı saldırının, "terör örgütü kaynaklı" olduğunu açıkladı. Irak hükümeti, Türkiye'yi Irak'ın egemenliğini alenen ihlal etmekle suçladı. Irak Dışişleri Bakanlığı, "Alanda PKK olmadığını" belitrti. |
kısmı onlara rağmen bir dizi askeri kurumlaşması ve üssü var.
2-Orada yoğun bir şekilde müdahaleler, uçak saldırıları, top atışları gerçekleşiyor. Uzun zamandır, Bağdat merkezli Irak resmi hükümeti tarafından da sıklıkla protesto ediliyor sınır ihlali yapıldığı için. Irak sınırları, Irak'ın meşru BM tarafından tanınmış sınırları içinde.
3-Türkiye emrivaki dayatmalarda bulundu. Buna dair bir dizi nota verilmiş vaziyette. Bu mesele dönem dönem Birleşmiş Milletler'in de gündemine geliyor.
4-Aslında uzun dönemden beri Türkiye'nin kah yeni Osmanlıcı yayılma politikası kah Kürtlerin her türlü kurumlaşmasına karşı işte "terör" gerekçesiyle saldırılarla, ortam zaten bu tip insan ölümlerine bu tip provokasyonlara bu tip saldırılara zaten fazlasıyla açık.
5-Bunun nedeni de aslında Birleşmiş Milletler hukukunu sistematik bir şekilde ihlal ediliyor oluşu.
6-Şimdi buradan baktığımızda, gerek ABD Dışişleri Bakanlığı'nın özellikle de Türkiye'yi işaret ederek Irak'ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı göstermediği vurgusu gerek Bağdat merkezli mevcut yönetimin ısrarla topraklarının ve sınır güvenliğinin egemenliğinin, bağımsızlığın ihlal edildiği konusunda sistematik bir açıklama yapması bize aslında Türkiye Dışişleri Bakanı'nın yaptığı açıklamadan daha ciddi, daha vahim bir durum olduğunu net bir şekilde gösteriyor.
7-Şimdi evet Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması evet “Silahlı kuvvetlerden gelen bilgi bunun Türk ordusu tarafından yapılmadığı, gerçeğin açığa çıkması için her türlü araştırmaya hazır olduğumuz” gibi.
“Roboski’yi hatırlatan bir durum var”
8-Söz konusu top atışlarının ancak düzenli bir ordu konvansiyonel silah birikimi olan bir güç tarafından yapılacağı, dolayısıyla herhangi bir örgüt tarafından yapılması mümkün olmayan bir iş müşterik de Irak Kürdistan Federi Yönetimi, KDP yönetimi de aslında zaman zaman tepki göstermekle birlikte Türkiye'nin oraya yerleşmesine de adeta göz yuman bir davranış da sergiliyoruz biz.
Erdoğan Aydın hakkındaFotoğraf: Evrensel Tarih alanında araştırmalar yaptı. Ulusal ve uluslararası sempozyumunun tebliğleri yanı sıra ulusal gazete ve dergilerde makaleleri yayımlandı. İslamiyet Gerçeği adlı eseri ile 1992’de Turan Dursun Araştırma ve İnceleme Ödülünü aldı. “Erdoğan Aydın’ın 90’lı yıllarda yayınladığı (4 ciltlik) ‘İslamiyet Gerçeği’ ile Nasıl Müslüman Olduk adlı kitapları, yalnız yararlanılan değil gözleri açan eserler oldular. Yazarımız pek ciddi bir araştırmacı, dahası put kırıcı bir kalem. Aynı nitelikler ‘Osmanlı Gerçeği’ Fatih ve Fetih’ kitaplarında da açık seçik.” (Server Tanilli) Kitapları İslamiyet Gerçeği (1992; Kur’an ve Din, İslamiyet ve Bilim, İslamiyet’te Ahlak ve Kadın, İslamiyet’in Ekonomi Politiği adlarını taşıyan 4 ayrı cilt olarak ayrıca), Nasıl Müslüman Olduk / Türklerin Müslümanlaştırılmasının Resmi Olmayan Tarihi (1994), Fatih ve Fetih / Mitler ve Gerçekler (1997), Kâbustan Demokrasiye (1999), Osmanlı Gerçeği / Nizam-ı Alem’in Gayrı Resmi Tarihi (2000). |
9-Yani o nedenle dikkat edilirse esas tepkilerin Bağdat'tan gelişi bu açıdan da çok önemli. Şimdi dolayısıyla ortada ne yazık ki Roboski'yi hatırlatan bir durum söz konusu. Ve bu durumun da aslında uluslararası hukukun açık ihlali olduğu bunu teslim etmek lazım.
10-Peki niye bu tip olaylar olmaya devam ediyor? Sorusunu da kendimize soğukkanlı bir şekilde sorduğumuzda, Türkiye'nin kendi içinde Irak'takinden çok fazla sayıda yaşayan Kürtlerin sorunlarını çözmemekteki inadı ne yazık ki gerek Suriye'de gerek Irak'ta gerek bölgenin bütününde sürekli bir askeri teyakkuz hali, sürekli bir yerlere operasyon yapma halini de adeta kaçırılmaz kılıyor.
11-Oysa hani Türkiye'deki Kürt sorununun çözümüne yönelik bir yaklaşım sergilenmiş olsaydı Türkiye hem uluslararası basın ABD büyük bir ihtimalle yarın Avrupa Birliği açıklama yapacak. Bağdat yönetimi büyük ihtimalle yarın Arap birliği açıklama yapacak. Dolayısıyla Arapların devletlerinin sınırlarını ihlal eden ve nerede bir Kürt oluşumu varsa onu düşmanlaştıran, ona karşı operasyon yapmaya yönelen bu politikanın sürdürülemezliği de görülmüş olurdu diye düşünüyorum.
12-Üstelik bu mesele yani bir yanıyla hani Roboski anıştıran hatırlatan yanıyla gerçekten çok ciddi bir insan hakları ihlalidir.
13-Bir uluslararası hukuk ve devletler hukukunun başka devletlerin bağımsızlık hukukunun ihlal edilmesidir. Bir diğer yanıyla da Türkiye'de Türk, Kürt, bütün halklardan insanların bu yoğun askeri harcamalar, bu yoğun askeri operasyonlar işte bunların tanıtımı, bunların meşru kılınmaya çalışılmasına yönelik birlikte düşünülünce Türkiye'de yaşanmakta olan ekonomik krizin de yoksullaşmanın da çok ciddi bir nedeninden söz ediyoruz.
14-Sadece uluslararası hukuk ihlal edilmekle kalmamakta, aynı zamanda Türkiye halkının fakirleşmesini, Türkiye'nin içinden çıkılamaz bir ekonomik krize girmesini de beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla hiçbir açıdan kabul edilebilir bir durum değil.
15-Üstelik en az sekiz kişi bazı ajanslar on iki kişinin ölümünden en az yirmi yirmi beş kişilik bir yaralanmadan ve bunların içlerinde küçücük çocuklar olmak üzere hepsinin sivil insanlar olduğu dikkate alınacak olursa aslında izlenmekte olan politikanın hangi vahim noktaya geldiğini göstermek açısından çok önemli.
16-Bir uluslararası araştırma heyeti mutlaka devreye girecektir ama işte ABD'nin pek çok şeyi uydudan izleyen gücüyle aslında bunun doğrudan Irak iktidarının egemenlik alanını ihlali ve toprak bütünlüğünün ihlali olarak açıklanmış olması bile başlı başına çok ciddi ve Türkiye açısından da çok ciddi vahim bir durumdur.
17-Bağdat hükümetinin yaptığı açıklama açısından da durum çok net. O açıdan hani bu bir ders olmasını dilemek gerekiyor.
18-Bir daha bu tip bir insanlık mı dramlarının bu tip işte katliamların gerçekleşmeyeceği bir duruma mutlaka acilen bir an önce geçmek gerekiyor diye düşünüyorum.
“Rudaw bile Türkiye’yi işaret ediyor”
19-Türkiye'nin Dışişleri Bakanı'nın hani Türkiye'de örneğin CHP yöneticisini, İYİ Parti yöneticilerine bile terörist demesi yetmiyormuş gibi bu sefer Irak'taki merkezi yönetime de terör örgütünün söylemi kullanıyor veya onun için bu aslında eleştiriye karşı tahammülsüzlüğün de açık göstergesi.
20-Rudaw’ baktığımızda haber politikası olarak Türkiye'nin mevcut yönetimini çok kollayan bir yerde duran bir ajans. Onlar bile çok açık net bir şekilde Türkiye'ye işaret ediyorlar.
21-Dolayısıyla durum neresinden bakılırsa bakılsın, çok vahim. Türkiye'nin uluslararası hareket alanını, itibarını ve sözünü güvenilirliğini de ortadan kaldırması bir yana Türkiye'ye dünya çapında bakış açısında ciddi anlamda olumsuzlaştırıyor. O nedenle söz konusu işte on iki veya sekiz kişinin en az öldüğü, sivilin öldüğü bu vahim durumdan bir an önce bölgede ve özellikle de Türkiye'de Kürt sorununun çözümü yönünde adım atılması yönünde mutlaka adım atılması lazım.
22-Türkiye kendi iç sorununu sadece içeride demokrasiyi ve hukuku ihlal etmekle kalmıyor. Aynı zamanda sınır ötesinde de hukuk ihlali bir konuma kendini adeta mecbur bırakan bir çizgi izliyor. Bu durumdan bir an önce geri dönmek lazım.
(EMK)