Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gazeteci Metin Cihan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın kurucuları arasında yer aldığı, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) bünyesinde bulunan bir kişinin kendisine ulaştırdığını belirttiği belgelere dayanarak vakıf hakkında iddialarda bulundu.
Cihan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda, daha önce Gülen cemaatinin yaptığına benzer şekilde TÜGVA aracılığıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve yargı içerisinde kadrolaşmaya gidildiğini, usulsüz bina tahsisleri yapıldığını ve kamu kaynaklarının vakfa aktarıldığını söyledi.
Cihan, "TÜGVA belgelerini gazete haberi yapsaydım 'Paralel devlet yapılanması' başlığı atardım. Çocukları cemaat yurduna alırsın, tornadan geçirirsin, sonra asker polis kadrolarına gönderirsin. Bilindik bir hikaye. Yeni sezon. TÜGVA versiyon" dedi.
TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada belgelerin sahte olduğunu öne sürdü.
Kadrolaşmanın isimleri
Cihan'ın açıkladığı belgelerde, TSK'den emniyete, Adalet Bakanlığı'ndan yargıya kadar birçok farklı kamu kurumuna yerleştirildiği belirtilen kişilerin isimleri yer alıyor. Belgelerde, bu kişilerin ne zaman sınava gireceklerinin, mülakat tarihlerinin de listelendiği görülüyor. Bu kişilerin referansları olarak da TÜGVA yöneticileri ile AKP eski milletvekili Mahmut Kaçar gösteriliyor.
Belgelerde, "subay aday listesi", "özel harekat aday listesi", "astsubay aday listesi" gibi başlıklar dikkati çekiyor. Sözü edilen kişilerin atandıkları ya da atanacakları yerlerin listelerde belirtildiği de görülüyor.
çocukları cemaat yurduna alırsın, tornadan geçirirsin, sonra asker polis kadrolarına gönderirsin. bilindik bir hikaye. yeni sezon. tügva versiyon. pic.twitter.com/xGFyzml08Z
— metin cihan (@metcihan) October 12, 2021
ByLock benzeri program kullanılmış
Cihan, kendisine belgeleri gönderen kişinin, TÜGVA'nın bir dönem ERP adı verilen, ByLock benzeri bir programı kullandığını, telefona indirilen programda kayıtlı herkesin kişisel bilgilerinin yer aldığını, programın çökmesiyle milyonlarca kişinin bilgilerinin bilinmez ellere geçtiğini aktardığını da yazdı.
Cihan, bu kişinin, "Bu program nüfus sistemine bağlıydı. Kişinin TC'sini yazınca tüm bilgileri çıkıyordu. Ben de zaten o zaman vakıftan ayrılma kararı verdim" dediğini aktardı.
Bina tahsisi
Cihan, paylaştığı farklı bir belge için de "Yapılanma TÜGVA'dan ibaret değil. Örneğin yurtlara çökmek için 7 oluşum toplantı yapıyor. Liste hazırlanıyor, talepler iletiliyor, sonra aralarında paylaşım yapılıyor. İlk listede 821, ikincide 285 bina var. Yani öğrenciler yurt bulamazken meğer mevcut binalar bunlara dağıtılmış" dedi.
Söz konusu belgede, özellikle İstanbul'daki kamu taşınmazlarının yurt olarak TÜGVA ile Kadem, İlim Yayma Cemiyeti, TÜRGEV, Ensar gibi vakıf ve derneklere tahsis edildiği görülüyor.
Cihan, yayımladığı bir başka belge için de "Vergiler de TÜGVA'ya gidiyor. Belediyeler ve valilikler eliyle kamu kaynakları bu yapılanmaya aktarılıyor. Mali destek raporu başlıklı dosyada bunu çok net görebiliyoruz" dedi. Bu belgede de TÜGVA'ya verilen taşınmazlar ile kamu binalarının kiralarının belediyeler ve kamu kurumları tarafından ödendiği görülüyor.
TİP ve CHP’den açıklamalar
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Alpay Antmen, iddialara ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.
İsmi açıklanmayan eski bir TÜGVA çalışanının mesajlarına da yer veren Antmen, “Eski TÜGVA çalışanı gönderdiği mesajda ellerindeki torpil listelerinin yukarıya gönderildiğini ve TÜGVA içinde bir kadına cinsel tacizde bulunulduğunu da belirtmektedir” dedi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş da belgeler için, "Eğer bu iddialar doğruysa, yeni paralel devlet yapılanmasıyla karşı karşıyayız. Eğer 'kandırıldık, aldatıldık' masallarını bir kez daha duymak istemiyorsak TBMM çatısı altında derhal bir komisyon kurularak ciddiyetle araştırılması gerekiyor" dedi.
TÜGVA: Belgeler sahte
TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu ise yaptığı açıklamada belgelerin sahte olduğunu öne sürerken, "Bu yeni kumpas operasyonunda hedef sadece TÜGVA değildir. Milli ve manevi değerlere hizmet eden tüm vakıf ve derneklerimiz hedeftedir" dedi.
Büyükada İskelesi'nin üst katını, mahkeme kararına rağmen boşaltmamasıyla gündeme gelen vakfın başkanı Eminoğlu, sosyal medya üzerinden yayınladığı video açıklamada şunları söyledi:
"TÜGVA olarak 4 Ekim'den bu yana büyük hukuksuzluk ve iftiralarla karşı karşıya kaldık. CHP ve CHP'li İBB'nin yalan ve iftiraları boşa çıkınca, tam olarak Goebbels taktiği ile daha büyük yalanlar servis edip ortalığı daha fazla bulandırmaya başladılar. Çünkü CHP ve İBB hukuksuzdu, işgalciydi, çapulcuydu. Yeni ve topyekün bir saldırı ile karşı karşıya kaldık… Paylaşılan belgeler, oluşturulmuş, sahte belgelerdir. Varsa ellerinde belge buyursun, getirsin ülkenin savcılarına teslim etsinler.
“Çok net ifade ediyorum; karşımızda montaj ve asılsız belgeler oluşturan, bunları dolaşıma sokmak için örgütlü bir yapısı olan, siyasi destekleri olan bir örgütle karşı karşıyayız. Yayınlanan sözde belgelerin hiçbirinin TÜGVA ile alakası veya ilgisi yoktur. Bu yeni kumpas operasyonunda hedef sadece TÜGVA değildir. Milli ve manevi değerlere hizmet eden tüm vakıf ve derneklerimiz hedeftedir."
TÜGVA ve İBB meselesi
Büyükada’daki Şehir Hatları iskelesinin ikinci katı AKP döneminde TÜGVA’ya intifa hakkıyla bırakılmış, 2018'de de 2000 TL + KDV'yle kiralanmıştı. Yerel seçimlerin ardından İBB sözleşmeyi feshederek Vakfın buradan tahliyesini istedi. TÜGVA kararı yargıya taşıdı ancak verilen kararlar vakıf aleyhine oldu. 6 Ekim günü zabıta ekipleriyle beraber binaya giden CHP’liler burada darp edildi, polisin kapısına barikat kurduğu bina boşaltılmadı.
İBB dün de (12 Ekim) AKP’li Mevlüt Uysal’ın belediye başkanlığı döneminde TÜGVA’ya 25 yıllığına bedelsiz tahsis edilen Edirnekapı’daki bina için vakfa ihtar çekti. Binanın tahsis amacına uygun kullanmayarak boş tutulduğunu belirten İBB, tahsisin iptal edilmesi için İBB Meclisine de yazı yazdı.
TÜGVA hakkında"Gençliğin Geleceği, Geleceğin Gençliği" sloganıyla 2014'te kuruldu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olması, il temsilciliği açılışlarının bizzat Bilal Erdoğan ve AKP temsilcilerinin katılımıyla yapılması ve AKP'li isimlerin katılımıyla etkinlikler düzenlemesi nedeniyle sık sık "AKP'nin gençlik yapılanması" olduğu ve "AKP'nin gençlik içinde örgütlenmesi amacıyla kurulduğu" eleştirilerinin hedefi oldu. Vakfın başkanlığını bir dönem Bilal Erdoğan’ın arkadaşlarından İsmail Emanet yaptı. Şimdiki başkanları ise Enes Eminoğlu. O da Bilal Erdoğan'ın yakın arkadaşı konumunda. Vakfın genel merkez binasında, çalışma ofisleri, spor kompleksi, toplantı odaları, derslikler, sinema salonu ve 'TÜGVA kıraathanesi' bulunuyor. Vakıf, "kültürel, sanatsal, sportif ve manevi yönden donanımlı ve bilinçli insanlar yetiştirmeyi amaç edindiğini" söylüyor. 340 bini aşkın kayıtlı üyesi, 81 il, 404 ilçe temsilciliği ve 58 'Yükseköğrenim Erkek Öğrenci Yurdu' bulunan vakıf, "Türkiye'nin en büyük gençlik yapılanması" olarak anılıyor. Vakfın 'Çizimlerle 40 Hadis', 'Beytülmakdis Gençliği', 'Bölge Uzmanı Yetiştirme Programı' ve 'Genç Diplomat Akademisi' gibi projeleri bulunuyor. Vakfın İstanbul'daki genel merkez binası Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın katılımıyla açıldı. Vakıf AKP ve devlet yetkililerinin katılımıyla düzenlediği etkinlikler ve projelerin yanı sıra skandallarla da sık sık gündem geldi. Millî Eğitim Bakanlığı ile vakıf arasında imzalanan 'Medeniyet ve Değerler Protokolü' kapsamında devlet okullarında verilen dini eğitimler, 2017'deki anayasa değişikliği referandumu sürecinde vakıf tarafından öğrencilere 'evet' propagandası yapılması, yüksek bedelli bir binanın vakfa 120 liraya kiralanması, yaz okullarında cübbeli, tekbirli eğitim vermesi tepki topladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzaladığı protokol sonrası okullarda "yaz okulu" düzenleyen TÜGVA, "dini ve spor içerikli" faaliyetler adı altındaki uygulamalarıyla da gündeme gelmişti. TÜGVA şubelerine ait Twitter hesaplarından paylaşılan görüntülerde öğrencilerin, tekbir getirtilerek okul koridorlarında dolaştırıldığı, derslik ve spor salonlarının mescide dönüştürülüp 11 ila 14 yaş aralığındaki öğrencilere takke giydirildiği yansımıştı. Görüntülerde, cübbe giyen kişilerin öğrencilere namaz kıldırdığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Tek dil, tek din, tek vatan, tek bayrak" diye nitelediği Rabia işareti yaptırdığı görülmüştü. |
(TP)