Döneme göre bazen “iş insanı” bazen “organize suç örgütü lideri” sıfatlarıyla anılan Sedat Peker, yayınladığı videolarla gündemde.
Kendisi hakkında yazılan, Hakan Türk imzalı “Sedat Peker’in Gerçek Hayatı” adlı kitabın tanıtımında Memleketçi Sanayici ve İş Adamları Derneği (MİSİAD) Genel Başkanı Feridun Öncel onu “Sedat Peker'in bugün bir rol model olarak Türk milliyetçi gençliğinin önünde durduğunu taraflı tarafsız herkes kabul edecektir” diye tanımlıyor.
TIKLAYIN - "Mehmet Ağar Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı"
Son açıklamalarında başta “derin devletin başı” dediği Mehmet Ağar ve oğlu Tolga Ağar olmak üzere birçok isimle ilgili konuştu, bu kişilerin yasadışı eylemlerine dair iddialarda bulundu. Bu iddiaların resmi makamlarca soruşturulduğuna dair bir açıklama yapılmazken, aksine bazı kurumlar yalanlama yayınladı. Muhalefet iddiaların araştırılmasını isterken iktidardan siyasetçiler sessiz.
Peker’in videolarda yaptığı açıklamalarının ardından Veli Küçük ve devletin ulusalcı kliği ile bağlantısı, sadece polisin veya yargının elinde olabilecek bilgilere nasıl ulaştığı ve tabii bugüne kadarki icraatları da konuşulmaya başlandı.
Halen İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında “suç örgütü lideri” suçlamasıyla aranan ve yurtdışında yaşayan Peker ile ilgili bilinenleri derledik…
“Kelebek Operasyonu” sonrası tutuklandı
26 Haziran 1971’de Sakarya’da doğan Peker’in ailesi, kendisinin de sık sık dile getirdiği gibi Rizeli. “İş hayatına” 90’lı yıllarda bir oto galerisi ile başladı.
1997’de Rize’de kaçakçı Abdullah Topçu’yu öldürmek suçundan savcı karşısına çıkan ve serbest bırakılan Peker’in iki “adamı”, aynı davadan müebbet hapse mahkûm oldu.
“Tehditle tahsilât yapmak, zorla alıkoymak, cinayete azmettirmek” ve benzeri suçlardan yedi ay boyunca arandı, teslim olacağını bildirerek 19 Ağustos 1998'de Romanya'dan Türkiye'ye getirildi.
Eylül 1998’de hakkında 7,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 12 sanıkla birlikte “çete oluşturmak” suçundan yargılandığı davada, 24 Mayıs 1999'da tahliye edildi.
12 Mart 2005’te İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğünce yapılan Kelebek Operasyonu’nun ardından tutuklandı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava 31 Ocak 2007 tarihinde karara bağlandı, 14 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Dava bozuldu, yeniden yargılama sonucunda 1 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum oldu.
“Örgüt kurmak, tehdit, iş yeri kurşunlama, yaralama, hürriyeti tahdit, yağma ve sahte kimlik kullanma iddiasıyla İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinde de yargılandı.
“Hapishanede kral gibi”
26 Ekim 1998 tarihli Hürriyet gazetesi, Peker’in hapishane koşulları için yukarıdaki başlığı attı.
Haberde, hapishane koşulları şöyle anlatıldı:
“Peker'in cezaevine herhangi bir engelle karşılaşmaksızın getirttiği eşyalar arasında 9 müzik seti, 4 çamaşır makinesi, 4 bulaşık makinesi, 6 buzdolabı ve 4 televizyonu olduğu ifade edildi. Peker, koğuş duvarlarına asılmak üzere yağlıboya tablolar, 1 adet yaylı yatak, masa, sehpa ve tabure setleri, vazolar için yapma çiçekler, koğuşun tabanı için halıfleks, 6 kapılı elbise dolabı, birkaç top döşemelik kadife, dantel masa örtüleri, duvar saatleri, su arıtma cihazları ve dikiş aletleri de getirtti.
“İddiaya göre bulunduğu bloktaki tuvaletlerin kırılıp yeniden yapılmasını isteyen Peker, bu amaçla tuvalet yapımında kullanılan malzemelerle fayansları ve özel tuvalet kokuları da aldırdı. Peker'in cezaevine getirttiği eşyalar arasında en fazla dikkat çekeni, çok sevdiği öğrenilen kokoreçin makinesi oldu. Peker'in koğuşuna getirtmek isteyip başarılı olamadığı tek malzeme ise çanak anten oldu.”
Ergenekon davasında da sanıktı
Ergenekon davasında “silahlı terör örgütü kurma” suçuyla yargılandı.
Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlanan Ergenekon davasında Sedat Peker'e 10 yıl hapis cezası verildi. 10 Mart 2014’te tarihinde özel yetkili mahkemelerle ilgili yasa değişikliği ve tutukluluk süresi 5 yılı aştığı için tahliye edildi.
Tahliye sonrası peş peşe ödüller
Hapishaneden çıktıktan sonra peş peşe “hayırsever iş insanı” ödülleri aldı:
Mart 2015: Zihinsel Engelliler Rehabilitasyon ve Eğitim Vakfı'nın TİM Center'da düzenlediği Yılın En İyileri Ödül Töreni'nde “En Hayırsever İş Adamı” ve “Yaşam Boyu Onur Ödülü” verildi.
Kasım 2015: Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen Dünya Karapapak Türkleri 1. Kurultayı ve Kültür Etkinlikleri'nde “Türklük Hakanı” unvanı verildi.
Mayıs 2016: Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde yapılan Türkiye Gençlik Ödülleri'nden “En İyi İş Adamı Ödülü”nü aldı.
Suriye Türkmenlerine dört TIR gıda malzemesi yardımı ve Türkmen Dağı Tugayları'na iki TIR telsiz, laptop, fotoğraf makinesi ve insansız hava aracı ile 10 adet 4x4 arazi aracı yolladığı basına yansıdı.
Erdoğan ile fotoğraf, akademisyenleri tehdit
2015'te Taha Ün'ün düğününde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile fotoğrafı çekildi.
Rize'de 10 Ekim katliamından bir gün önce, 9 Ekim 2015'te 4 bin kişinin katıldığı "teröre lanet" mitinginde yaptığı konuşmada, Barış Akademisyenleri’ne yönelik “Adeta dünyanın şah damarları kesilmişçesine oluk oluk hepsinin kanlarını akıtacağız. Nehirler dolusu kanları aktıkları zaman anlayacaklar” tehdidinde bulundu.
13 Ocak 2016’da da kendi adını taşıyan internet sitesinde, “Sözde Aydınlar Çanlar İlk Önce Sizin İçin Çalacak” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıda yine Barış Akademisyenleri'ni tehdit etti.
Suç duyuruları sonrası hakkında İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "tehdit" ve "suç işlemeye alenen tahrik etmek" suçlarından dava açıldı. Mahkeme, 13 Temmuz 2018'de suçun yasal unsurlarının oluşmaması gerekçesiyle beraatına karar verdi.
15 Temmuz ve gazeteci tehdidinden de beraat
15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde 2017 yılında Üsküdar'da düzenlenen şehitleri anma programında “Cezaevleri de bir gün basılacak. Ancak onların hayal ettiği gibi değil. Dışarıda yakaladıklarımızın hepsini ağaçlara, bayrak direklerine astıktan sonra cezaevlerine de gireceğiz. Onları cezaevlerinde de asacağız. Boyunlarından asacağız bayrak direklerine” diye konuştu.
İstanbul Anadolu 41. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "suç işlemeye alenen tahrik etmek" iddiasıyla yargılandığı davada da “suç oluşmadı” gerekçesiyle beraat etti.
Sedat Peker, “Seni bugüne kadar öldürmemiş olmam bile, benim suç örgütü lideri olmadığımın en büyük kanıtıdır” diyerek gazeteci yazar Fatih Altaylı'yı tehdit etmek suçundan İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanıp beraat etti.
2019'da İstanbul Ataşehir'de bir işyerinin açılışında yaptığı konuşmada da “Silah iyi insanların elinde bir güvencedir. Bu sebeple imkânı olanlar ruhsatlı silahlar, av tüfekleri alsınlar, mutlaka hazırlıklı olsunlar” sözleri de takipsizlik kararıyla sonuçlandı.
Alaattin Çakıcı tahliye edildi
İktidara yakın duran ve yargıyla da herhangi bir sorun yaşamayan Sedat Peker, Ocak 2020’de yurtdışına çıktı, Karabağ’a üniversite eğitimi için gittiğini açıkladı.
Henüz cezaevindeyken tartıştığı Alaattin Çakıcı infaz paketi kapsamında 16 Nisan 2020'de tahliye oldu. Çakıcı, bir süre sonra Bodrum Marina'da Mehmet Ağar, Korkut Eken, Engin Alan ile birlikte fotoğraf verdi. Peker videosundaki açıklamasında bu fotoğrafa da atıfta bulundu.
Evine polis operasyonu
9 Nisan’da eşi ve çocuklarının yaşadığı İstanbul’daki evine polis operasyon düzenledi. Peker’i bu videoları çekmeye iten de operasyonun şekline gösterdiği tepki oldu.
Yurtdışında olduğu bilinmesine rağmen evine baskın düzenlenip eşi ve çocuklarına kötü muamelede bulunulduğunu, evinin içinde köpeklerle narkotik madde arandığını söyledi. Evinin içindeki kasanın açılma görüntülerine varana dek basında yayınlanmasına da tepki gösterdi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 54 şüpheliden 10’u "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma", "nitelikli yağma" ve "6136 sayılı ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkındaki kanuna muhalefet" suçlarından tutuklandı.
Adli sicil kaydı “temiz” çıktı
Deutsche Welle Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, Sedat Peker'in "Adli Sicil Kaydı" sorgulamasında “Yukarıda kimlik bilgileri bulunan şahsın adli sicil kaydı yoktur” sonucu çıktı. Peker'in "arşiv kaydı"nda ise sadece Kelebek operasyonundaki mahkûmiyet kararı yer aldı.
“Reis” lakabını mahkeme kararıyla resmileştirip “Reis Sedat Peker” adını alan Peker, video yayınlamaya devam edeceğini açıkladı. (AS)
* Kaynaklar: bianet, haberler.com, Hürriyet, Milliyet, DW Türkçe