Click to read the article in Turkish
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, devlet-siyaset-mafya ilişkilerinin araştırılması için Meclis'e önerge verdi.
Zeynel Emre, TBMM Başkanlığı'na verdiği araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergenin gerekçesinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının meşruluk ve hesap verilebilirlik ilkelerinden gittikçe uzaklaştığını belirtti.
Susurluk anımsatması
Türkiye'nin yakın tarihinde mafya örgütlenmeleri ile devlet-siyaset ilişkilerinin iç içe geçtiği olaylar yaşandığını anımsatan ve 1996 yılında Balıkesir'in Susurluk ilçesinde yaşanan trafik kazasında, bir polis şefi, bir siyasetçi ve kırmızı bültenle aranan bir mafya liderinin işbirliğinin ortaya çıktığını belirten Emre, kaza sonrasında toplumsal tepki üzerine dönemin siyasi iktidarının sonunun geldiğini söyledi.
Emre, araştırma önergesinin gerekçesinde şöyle denildi:
"Hangi ilişki ağından gelirse gelsin, demokratik düzeni hedef alan bu yapılanma şekillerini, mafya adı altında toplamak mümkündür.
"Çünkü hukuk devletinde öngörülen meşru yöntemleri reddeden, hatta yok etmeyi amaçlayanlar, ancak şiddete dayalı antidemokratik düzenlerde yaşam alanı bulacakları bilgisiyle hareket etmektedir.
"Yakın tarihten ders alınmamış"
"Yakın tarihimizin önümüze koyduğu bu gerçekten ders alınmadığı son günlerde yaşananlarla net olarak görülmektedir.
"Mafya yapılanmalarının siyasetin iktidar kanadını avucunun içine aldığı zamanlardan geçmekteyiz. Kısa bir süre önce Sedat Peker isimli bir mafya elebaşı, iktidar karşıtı muhalif görüştekileri
"'Kanlarında duş alacağız' diye tehditlerle korkutmaya çalışırken şimdi de Alaattin Çakıcı isimli mafya elebaşı, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu açıkça ölümle tehdit etmektedir.
"Tehditleri münferit görmek üstünü örtmektir"
"Bu tehditleri mafyanın münferit, temelsiz tehditleri olarak görmek gerçeğin üstünü örtmektir ki sonucu, kaynağını millet egemenliğinden alan demokratik sistemin meşruiyetinin sorgulanmasına yol açması kaçınılmazdır.
"Bunların kamuoyuna yansıyan olaylar olduğu, bilinmeyen daha fazlasının yaşandığından ne yazık ki kamuoyunun tamamı emindir.
"O yüzden yargıya güven yüzde 20'lerde kalmakta, siyasi iktidar meşruluğunu her geçen gün kaybetmektedir."
(DŞ)