Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
ARTICLE 19 ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bugün yaptıkları ortak açıklamada, dört yıl önce tutuklanan Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP'li sekiz milletvekilinin durumlarına değindi.
Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2018 tarihli kararı uyarınca Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakması gerektiğini duyurdu.
ARTİCLE 19 ve HRW açıklamada “Türkiye hükümeti, henüz haklarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bir karar vermediği partinin eski eş başkanı Figen Yüksekdağ da dahil olmak üzere diğer eski HDP milletvekillerinin tutukluluklarını da gözden geçirmelidir” ifadelerine yer verdi.
Williamson: Asılsız suçlamalar üretildi
HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, "Son dört yıl içinde Türkiye hükümeti, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer eski HDP vekillerini hapiste tutma yönündeki siyasi amacını gerçekleştirmek için yasal süreci bozarak çarpıttı" diye konuştu.
Williamson “Hükümet, özellikle Demirtaş'a karşı yürüttüğü zulüm kampanyasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin tahliyeyi zorunlu kılan kararını dikkate almamanın ve Demirtaş'ı hapiste tutmak için yeni asılsız suçlamalar üretmenin de dahil olduğu yöntemlerle tutuklamaları ve ceza yargılamalarını kötüye kullandı” dedi.
Williamson Demirtaş ve diğerlerinin, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümetine yönelik siyasi muhalefet yürüttükleri için hedef alındığını söyledi. Williamson, “Türkiye hükümetinin, Selahattin Demirtaş'ın geciken tahliyesini gerçekleştirmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararına uyması gerekiyor" dedi. Williamson “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, savcılıkların ve mahkemelerin Demirtaş'ın haklarını ihlal edecek şekilde onu hapiste tutmak için eşgüdümlü çalışması hukukun üstünlüğünün ve demokratik güvencelerin ciddi bir şekilde kötüye kullanılmasıdır” diye konuştu.
Clarke: Yürütmenin yargı sürecine etkisi
ARTICLE 19 Avrupa ve Orta Asya Programı Başkanı Sarah Clarke ise, "Türkiye'de milletvekillerinin yargı dokunulmazlığının kaldırılması, demokratik kurumlara yönelik ciddi saldırılara sebebiyet verdi" dedi.
Clarke, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Demirtaş ile ilgili konuşmaları sonrasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen onu serbest bırakılmaması, Türkiye'de yürütmenin yargı süreçlerini etkileme gücünün çarpıcı bir hatırlatıcısıdır" ifadelerine yer verdi.
Clarke, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin davalar ile HDP’li milletvekillerinin tutukluluklarının yasallığı ile ilgili ayrı davaların AİHM nezdinde devam ettiğini de hatırlattı.
Ne olmuştu?Selahattin DemirtaşEdirne F Tipi Cezaevinde 4 yıldır tutuklu bulunan Demirtaş’ın tutukluluğunun sonlandırılmasına dair tüm önlemlerin alınmasına hükmeden AİHM, ayrıca Türkiye’yi maddi ve manevi, toplam 25 bin Euro tazminata mahkum etti. Demirtaş hakkında verilen “tahliye edilmeli” kararı henüz uygulanmamışken, başka bir davadan aldığı 4 yıl 8 aylık hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince onandı. Demirtaş artık tutuklu değil hükümlü olarak hapishanede bulunuyor. Bu süreç gün gün şöyle: 7 Eylül 2018: Demirtaş, eski HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada 4 yıl 8 ay hapse mahkum edildi. 25 Ekim 2018: Mahkumiyet kararı incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine [istinaf] ulaştı. 17 Kasım 2018: AİHM, Demirtaş’ın başvurusunun sonucunu 20 Kasım’da açıklayacağını duyurdu. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bianet’e yaptığı açıklamada, bu kararın zamanlamasına dikkat çekmişti: “AİHM normalde 10 gün hatta 3 hafta önceden hangi kararları açıklayacağına dair program yayınlıyor. Demirtaş kararı, son programında yoktu. Demirtaş kararının bugün [20 Kasım] açıklanacağı, Cuma günü [17 Kasım], akademisyenlere düzenlenen gözaltı operasyonu sonrası duyuruldu.” 19 Kasım 2018: İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen mahkumiyet kararı, istinaf tarafından ön incelemeye alındı. 20 Kasım 2018: AİHM, Demirtaş’ın “siyasi saikle hapsedildiğini” ifade ederek tahliye edilmesine hükmetti. Aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “AİHM kararları bizi bağlamaz. Biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” dedi. 30 Kasım 2018: Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye başvurusunu reddetti. 4 Aralık 2018: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, mahkumiyet kararını onayarak cezayı kesinleştirdi. Figen Yüksekdağ4 Kasım 2016'dan beri tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ, "örgüt yöneticiliği", "örgüt propagandası yapmak", "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu'na muhalefet", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik", "suç işlemeye tahrik" ve "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak" iddialarıyla yargılanıyor. Yüksekdağ hakkında açılan dava dosyası 7 ayrı fezlekenin birleştirilmesinden oluşuyor. 92 sayfalık iddianamede, hakkında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Yüksekdağ'ın, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) içerisindeki faaliyetleri ve kimi siyasi faaliyetleri dosyadaki suçlamalar arasında yer alıyor. |
(HA)