Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Kenan Maçoğlu, bu sabah (25 Eylül) HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerine ve parti yöneticilerine 7 ilde düzenlenen operasyona ilişkin bianet'e konuştu.
Maçoğlu, gözaltı operasyonunun 2014 yılında Kobani olayları sonrasında HDP MYK üyeleri hakkında başlatılan bir soruşturma kapsamında olduğunu söyledi:
"İki yıl önce aniden aniden gizlilik getirildi"
“O dönem milletvekili olan isimlerin dosyası ayrıldı ve haklarındaki başka dosyalar ile birleştirildi. Milletvekillerinin birleştirilen dosyaları ile yargılamaları devam ediyor. Milletvekili olmayan MYK üyeleri ise gidip ifade verdiler ve dosya o şeklide kaldı, daha sonra hiçbir gelişme olmadı. Ancak 2018 yılında bu dosyaya aniden gizlilik kararı getirildi ve dosyada yer almayan Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş dosyaya dahil edildi.”
"Yüksekdağ ve Demirtaş dahil edildi"
Dosyaya gizlilik kararı getirildiği için Demirtaş ve Yüksekdağ’ın dosyaya nasıl dahil edildiklerini öğrenemediklerini belirten Maçoğlu, şöyle devam etti: “Dosyaya sonradan eklenen Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında ikinci tutuklama kararı da bu şekilde verildi. Tıpkı Yüksekdağ ve Demirtaş hakkında verilen karar gibi bu gözaltıların da hukuki hiçbir yanı yok.
"Savcının ve sulh ceza hakimliğinin hukukun olağan seyrinde almış oldukları bir karar değil. Tamamen iktidarın talimatıyla alınan siyasi bir karar. Şu an gizlilik kararı var, dosyaya yeni ne eklendiğini bilmiyoruz.
"Ancak daha önce dosyada sadece MYK’da alınan karar doğrultusunda halka yapılan çağrı vardı. Bunun dışında hiçbir şey yok. 6 sene sonra tekrar gözaltı kararı alınıyorsa başka bir şey var. Hukuki olmayan bir şey, gizlilik kararına itiraz edeceğiz.”
82 kişi hakkında gözaltı kararı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 6-12 Ekim 2014 Kobani olaylarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında bu sabah 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Gözaltına alınanlar arasında Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İişkiler Sorumlusu Nazmi Gür, HDP eski Milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder ve Altan Tan'ın yanı çok sayıda parti yöneticisi bulunuyor.
Kobani eylemlerinde ne oldu?
2014'te Kobani'ye destek eylemleri öncesi Urfa Suruç'ta yakınlarını bekleyenlere ve sınırı geçmek isteyenlere biber gazı ve plastik mermiyle müdahale edildi, bu sırada IŞİD militanlarının Türkiye sınırından rahatça geçtiğini iddia eden fotoğraflar yayınlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK ile IŞİD'i bir tuttuklarını söyleyen açıklamalar yaptı. Kobani'den gelen yaralılar sınırda bekletilirken IŞİD yaralıları hastanelerde tedavi edildi. Medyada birçok kez "Kobani'nin düştüğü" yönünde haberler çıktı, bu haberler her defasında yalanlandı.
HDP'nin Kobani'de katliam tehlikesine karşı sokağa çıkma çağrısı yapmasının ardından Kürt illeri, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde binlerce kişi eylem yaptı. Sol partilerin de destek verdiği eylemlerde polis şiddetinin de başlamasıyla ölümler meydana geldi. Bu ölümleri sokak çatışmaları izledi, 6-12 Ekim arasında 42 kişi hayatını kaybetti.
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) raporuna göre 7-12 Ekim 2014 tarihleri arasında yapılan eylemlerde 46 kişi öldü, 682 kişi yaralandı ve 323 kişi tutuklandı. Anadolu Ajansı'nın verilerine göre de 31 kişi hayatını kaybetti, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı. (RT)