Fotoğraf: Mehmet Ali Özcan - Ankara/AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Ayasofya’nın statüsünün cami olarak değiştirilmesi tartışmalarına değinen Çelik, “Ayasofya'nın evrensel mirasını temsil eden ikonalar, freskler aynen korunacak. Onlar namaz saatinde ya ışık ya perde sistemiyle kapatılacak” dedi.
Namaz saatleri dışında ziyaretçilerin ikona ve freskleri görebileceğini ifade eden Çelik, “Ayasofya, cami olarak ve evrensel dünyanın kültürel mirasının ihtişamını taşıyan büyük bir mekan olarak bütün insanlığa görkemini göstermeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
Çelik’in Ayasofya tartışmalarıyla ilgili değerlendirmeler şöyle:
“Egemenlik haklarımızın doğal neticesi”
“Ayasofya Camisi Danıştay'ın verdiği karardan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı kararnameden sonra 86 yılın ardından ibadete açıldı.
“Ayasofya’nın tarihin büyük bir bölümünde olduğu gibi cami olarak işlevini sürdürmesi kararı milletin talebine, hukuka ve hakkaniyete uygun olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından son nokta konularak alındı.
"Bu kararın çıkması kuşkusuz egemenlik haklarımızın doğal bir neticesidir. Türkiye, kendi mülkiyetinde olan bir mekanın nasıl kullanılacağına kendisi karar verir.
“Türkiye’den yapılan eleştiriler yakışıksız”
“Bu karara yabancı devletler bir takım eleştiriler getirdi. Türkiye'nin içinden yapılan eleştiriler ise çok yakışıksız.
“Birilerinin karara aykırı sözü olabilir. Fakat bunu tutup da yabancı devletlerin argümanları üzerinden temellendirmenin çok yakışıksız olduğunu düşünüyorum.
"‘Bundan sonra Avrupa'daki camilerimizin başına artık benzer işler gelebilir’ gibi adeta Avrupa'daki bir takım kötülük odaklarına, bir takım faşistlere ilham kaynağı olabilecek sözler söylenmeye çalışılıyor.
“Bir uluslararası ilişkiler profesörü de televizyonda ‘Bu kararın Türkiye'nin kurucu liderleriyle hesaplaşmak anlamına geldiği’ yönünde sözler sarf etti. Bu kadar sığ bir kafa olabilir mi? Yani geçmişteki siyasi kararları bu kadar dogmatik ele alan bir yaklaşım olabilir mi?
“Bu nasıl laiklik anlayışı?”
"(‘Türkiye’nin artık laik olmadığının bir göstergesidir’ eleştirileri üstüne) Bu nasıl bir laiklik anlayışıdır? Bu laiklik anlayışının geçmişte gerçek bir laiklik anlayışı olarak uygulanmadığını, bizim savunduğumuz şekilde laik bir devlet anlayışının tam karşısına geçmiş fundamentalist bir laikçiliğin bir bakıma bir din gibi dayatıldığını ve Türkiye'ye çok acı bedeller ödettirildiğini burada defalarca söyledim.
“Aslında bu laikçilik, laik devlet anlayışına karşı bir yaklaşımdı. Şimdi çıkmış geçmişte verilmiş bir kararın tekrar değiştirilmesini Türkiye'nin laik devlet olmaktan çıkması olarak değerlendirme şeklinde bir sığlığa düşülüyor.
“500 yıl boyunca cami olarak kullanılmış bir mekanın 86 yıl boyunca müze olarak kullanıldıktan sonra tekrar cami işlevine döndürülmesinin neresi laikliğe halel getirebilir? Milletin sevinciyle sevinemeyen, adeta Yunanistan Parlamentosu'nda konuşuyormuş gibi aynı argüman dizisinden buraya bakan birisi... Bunlar 'ben karşıyım der', başka bir şey söyler fakat bu argümanların benzerliği, yani Türkiye'nin egemenlik haklarını kullanmasına karşı bir rahatsızlık var gibi bir yaklaşımla bunu öne sürüyorlar.
“Kardeşlikle ilgili problem yok”
"Biz topraklarımız üzerindeki farklı dinlere ait mekanların içinde Allah'ın adının anıldığı mekanların korunmasından büyük bir şeref duyarız. Bunu büyük bir hassasiyetle yerine getiriyoruz.
“Türkiye'de azınlık vakıflarına ait malların iade edilmesinden diğer dinlere ait ibadet mekanlarının restorasyonlarına kadar Cumhuriyet döneminde rekor seviyede iş yapıldı. İlk defa Süryani vatandaşların kilise ihtiyacının karşılanması için onlara yeni bir kilise arazisi tahsis edildi.
“Bütün azınlık temsilcisi vatandaşlar yurt dışındaki muhataplarına Türkiye'de AK Parti iktidarları döneminde gördükleri ilgiyi hiçbir zaman görmediklerini açık ve net bir şekilde beyan ediyor.
"Türkiye'nin burada bu kardeşlikle ilgili bir problemi yoktur. Türkiye'nin burada bu mekanları korumakla ilgili bir problemi yoktur.
“Freskler, ikonalar namaz saatinde ışık ya da perdeyle kapatılacak”
"Ayasofya'nın evrensel bir mirası var, evrensel bir anlamı var, UNESCO'nun dünya kültürel miras listesinde. Tabii ki korunacak. Ayasofya, cami işlevini yerine getirirken aynı zamanda yurt dışından ya da yurt içinden gelecek herkesin ziyaretine açık olacak.
“Oradaki Ayasofya'nın evrensel mirasını temsil eden ikonalar, freskler aynen korunacak. Onlar namaz saatinde ya ışık ya perde sistemiyle kapatılacak. Bu, bizim geleneğimizde vardır zaten. Biz bu eserleri her zaman koruruz ve bunlara saygı gösteririz.
“Ondan sonrasında, namaz vakti bittikten sonra ziyaret edenler onu görecekler. Daha önce burayı parayla ziyaret edenler, şimdi ücretsiz ziyaret edecek. Ayasofya, cami olarak ve evrensel dünyanın kültürel mirasının ihtişamını taşıyan büyük bir mekan olarak bütün insanlığa görkemini göstermeye devam edecek. Bundan daha doğal ne olabilir?"
"UNESCO yetkilileri şunu bilsinler, burasının evrensel mirasının korunması konusunda Türkiye her türlü iş birliğine açıktır ve Türkiye bu konuda alnı açık bir ülkedir, hiçbir şekilde bu konuda geri adım atan ya da bu mirası lekeleyen bir yaklaşım içinde hiçbir zaman olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Ayasofya'nın bütün özellikleri korunacaktır, bundan sonrasında daha iyi muhafaza edilecektir.
“Yunanistan hiç konuşmaması gereken bir ülke”
“(Yunanistan’dan gelen tepkiler üstüne) Başkentinde cami olmayan tek AB ülkesi Yunanistan'dır. Osmanlı camilerine ve Osmanlı eserlerine karşı saygısızlık yapmakta birinci olan bir ülkedir. Hiç konuşmaması gereken bir ülke varsa o da Yunanistan'dır.
"Şimdi çıkmış bundan bahsediyor. Burada Ayasofya Camisi, hukuki açıdan Türkiye'nin egemenlik haklarını kullanmasından ibaret bir kararla cami işlevini sürdürecektir. Kültürel miras açısından düşünürsek de bu dünyanın pek çok yerinde olan hem ibadet mekanı olarak kullanılan hem kültürel mirası korunan evrensel dünyanın bir parçası olan özelliğini de aynen koruyacaktır.
“Ayasofya’nın kültürel miras listesinden çıkarılacağını düşünmüyoruz”
“Şunu da unutmamak gerekir ki sadece Ayasofya Camisi değil onunla beraber orası kentsel arkeolojik sit alanı, Sultanahmet arkeolojik sit alanı, Süleymaniye koruma alanı, Zeyrek koruma alanı, İstanbul kara surları koruma alanı olmak üzere 4 alanı ihtiva edecek bir kompleksin içindedir Ayasofya'nın kültürel miras içerisine girmesi.
“Dolayısıyla şunu da unutmamak gerekir, bu kültürel miras listelerinden Ayasofya'nın kesinlikle çıkarılacağını düşünmüyoruz. Hiçbir şekilde bu kriterlerin dışında bir Ayasofya'nın işlevi yoktur.
“Fakat birileri bizi bununla korkutuyorsa o kültürel miras listesiyle Ayasofya şereflenmez, o kültürel miras listesi Ayasofya ile şereflenmiştir. Ayasofya'nın şerefe ihtiyacı yoktur, tam tersine o miras listelerinin şerefe ihtiyacı vardır ve bunu da sağlayan en önemli unsurlardan bir tanesi Ayasofya'dır.
“Ayasofya, cami olarak o muhteşem özelliklerini o ihtişamını yine dünyaya göstermeye devam edecek, yine dünyaya açık olacak.” (EKN)