* Fotoğraf: İdris Emre Savman - Ağrı / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi, Meclis Genel Kurulu'nda yarın (7 Nisan Salı) görüşülmeye başlanacak olan infaz düzenlemesine dair muhalefet şerhi verdi.
Tam adı “2/2762 Esas Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olan teklifin önemli değişiklikler içerdiğini belirten HDP, “ancak bu önemli değişiklikler evrensel hukuk normlarına ve demokratik kriterlere son derece uzak bir mesafede bulunuyor” dedi.
Yasa teklifinin Terörle Mücadele Yasasını kapsamadığına dikkat çekilen muhalefet şerhinde, “cezaevleri sadece düşüncesini ifade eden, sosyal medyada asgari muhalif bir söylemi dile getiren gazeteci, siyasetçi, akademisyen, avukat, öğrencilerle doludur. Sebebi ise Terörle Mücadele Kanunu adlı yasa başta olmak üzere, anti demokratik ceza yasalarıdır” dendi.
Ayrıca hasta mahpusların da salgın nedeniyle risk altında olduğu belirtildi.
İtaya ve İran’da tahliye, Türkiye’de açıklama
Muhalefet şerhinde özellikle hapishanelerin durumunun altı çizildi:
“Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen pandemi ile ülkeler bazında çok çeşitli önlemler alınmış ve İtalya ile İran cezaevlerini suç ayrımı yapmaksızın tahliye etmiştir.
“Türkiye’de ise Adalet Bakanlığınca cezaevlerinde henüz COVID-19 vakasına rastlanmadığı belirtilmiş ve ‘Ateş ölçer, maske, eldiven tedarik edilmiş durumda. Tüm taraflar dinlenerek teknik çalışmalar yapıldı. Hükümlü ve tutuklular devlete emanet, onların sağlığı için her türlü titizlik gösteriliyor” şeklinde açıklama ile yetinildi.
“Salgının ülkede ortaya çıkmasının ardından ziyaretçi yasağı da cezaevlerinde alınan önlemler arasında olmuştur. Fakat salgının dışarıdan gelebilmesi ihtimali göz ardı edilmiş, cezaevine dışarıdan virüs taşıyacak olanların yalnızca ziyaretçiler değil cezaevi çalışanlarının olma ihtimali değerlendirilmemişti.
“Sonra cezaevlerinin tahliye edilmesine dönük toplumdan gelen yoğun tazyik üzerine cezaevi görevlilerinin kurum dışına çıkarılmaması gündeme getirilmiştir. Ancak bu noktada da virüsün cezaevlerine çoktan yayılmış olduğu gibi son derece vurucu bir ayrıntı göz ardı edilmiştir.
“Oysa göz ardı edilen bu ayrıntı, son derece ölümcül bir neticeyi beraberinde getirmektedir. Halihazırda milyonlarca yurttaş alınan önlemler kapsamında bir nevi ev hapsindeyken, ülke dışına çıkışlar durdurulmuş hatta il dışına çıkışlar da zaruri hallerde izin şartına bağlanmışken kaçma şüphesi bulunmayan mahpusların tahliyelerine olanak sağlanmaması izaha muhtaçtır.”
“Hasta mahpusların bağışıklık sistemi dayanamayabilir”
“Cezaevlerinde yüzlerce ağır hasta mahpus olup bağışıklık sistemleri olası Covid-19 virüsünü tolere edecek durumda değildir.
“Keza cezaevlerindeki hijyen koşullarının yetersizliği, koğuşların kalabalıklığı, beslenme imkanlarının sınırlı oluşu mevcut salgın hastalık bakımından cezaevinde kalanlar açısından tehlike oluşturmaktadır. İvedi bir çözüm üretilmez ise telafi edilemeyecek zararların meydana gelmesi an meselesidir.
“Mevcut salgının yayılma algoritması ve etkisi nazara alındığında cezaevinde kalanlar kadar aileleri de derin bir endişe içerisindedir. Acilen bir önlem alınmaz ve tahliyeler sağlanmazsa toplumda umulmadık yeni yaralar açılacak ve cezaevindeki mahpuslar, kaldırıldığı düşünülen idam cezasının birer öznesi olacaklardır.”
“Cezaevleri salgın hastalık için çok riskli”
“2020 verilerine göre; 355 hapishanede toplam 282 bin 703 mahpus ile cezaevlerindeki doluluk oranı, Türkiye tarihinde hiç olmadığı bir seviyededir.
“Koğuşlarda kalan kişi sayısı kapasitenin oldukça üstünde seyrederken olağan hapishane koşullarında bile yetersiz beslenme, ısıtılmayan ve havalandırılmayan koğuşlar, gün ışığından faydalanamama, yeterli hekim ve sağlık personelinin bulunmaması, muayene ve sevk sürelerindeki uzunluk, hijyen ürünlerinin parayla satılması, temiz ve sıcak suya erişememe, düzenli ve etkin bir sağlık hizmetinden faydalanamama sebebiyle hastalık üreten bir konumda olan cezaevleri salgın hastalıklar bakımından son derece riskli alanlardır.”
“Hükümlü ve tutuklular derhal serbest bırakılmalı”
HDP bu konuda yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
“Ceza kanunlarında değişiklik öngören geniş kapsamlı bir kanunun yapılması yerine hükümlü ve tutukluların adli kontrol, denetimli serbestlik ve benzeri seçenek yaptırımlarla derhal salıverilmesi sağlanmalı; kalıcı düzenlemelerin yapılması için uygun koşullar beklenerek ortak mutabakat oluşturulmalıdır.
“Bu konuda baroların, sivil toplum örgütlerinin ve partilerin ortak görüşü ile bir metin hazırlanmalı ve mevcut yasaların eksiklik ve hataları düzeltilmelidir. Aksi halde yapılan düzenlemeler sadece belirli bir kesimin cezaevinden çıkmasına olanak sağlayacak olup eşitlik ilkesine açık aykırılık teşkil edecektir.” (AS)