İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Diyarbakır'a giderek görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı ve Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk ile görüştü.
Bir düğüne katılmak üzere Batman'a gideceği açıklanan İBB Başkanı, öncesinde Diyarbakır'a giderek çeşitli temaslarda bulundu. İlk olarak partisinin İl Başkanlığı'nı ziyaret eden İBB Başkanı ardından silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin mezarını ziyaret etti. Oradan da Kayapınar Belediyesi'ne geçerek, Türk ve Mızraklı ile bir araya geldi.
Mızraklı: Buraya gelişiniz bizim için bir güçtür
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın da katıldığı buluşmada öncelikle sözü ev sahibi Mızraklı aldı ve şunlar söyledi:
"Demokrasinin, hukukun güçlendirildiği toplumun kutuplaşmayı değil buluşmayı güçlendirdiği yarınlar için bu ülkede herkesin daha umutlu olabileceği yarınlar için beraber yürüyeceğiz. Bu anlamda buraya gelişiniz bizim için bir ışıktır, güçtür, değerdir. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz."
Ardından imamoğlu söz alarak devam etti:
İmamoğlu: Bu kaynaşmayı vicdanlarda bir buluşmaya dönüştürelim
"Biz burada daha keyifli gelmek isterdik, sizi büyükşehir belediyesinde ziyaret etmek isterdik. İnşallah bir dahaki sefere. Birlikte zorlukkları aşacak ülkemiz. Biz 31 Mart, 23 Haziran'daki süreçte bize ya da demokrasiye, bu ülkeye yaşatılan bir nevi darbe Türkiye'ye başka bir fırsat kapsı açtı. Barışma, birlşme, buluşma, birbirini hissetme, tek vücut olma... Ahmet Bey tam bir tecrübe abidesi, çok zorluk yaşamış Başkanımız, değerli bir isyaset adamı. Her zorluk bir fırsat koyacak ortaya. Buradaki bir siyasi kaynaşma değil, İstanbul'daki seçim de siyasi bir seçimin ötesine geçti. Bu kaynaşmayı vicdanlarda bir buluşmaya, hak hukuk adalet arayışında bir buluşmaya dönüştürmemiz lazım.
Söz verdiğim bir nikah için Batman'a giderken Diyarbakır'da CHP İl Başkanımızla ardından da Kayapınar Belediyesi'nde seçilmiş Diyarbakır ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları ile buluştuk. Cumhuriyet değerleri milli iradeye, adalete ve hukuka saygılı olmayı gerektiriyor. pic.twitter.com/dC8WevAUej
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) August 31, 2019
"Biz aslında Diyarbakırlılara değil, demokrasi sesini İstanbullulara duyuyoruz. 82 milyon inanının yaşadığı bu coğrafyada demokrasiyi var etmeliyiz. Evrensel değerleri içinde hissetmeyen insanlar, siyasi yapılanmayı araçtan öte amaca çevirenler, hataları ülkeyi bu günlere taşıdı. Biz o yollara girmeyiz. Burada olmamızın tek sebebi size güç olmak. Yarın sizin belediyenize diyorlar. Kendi adıma kaygı zerre duymam. Kaygımız ülkenin demokrasisine verilen zarar. Bu zaman başka sorunları çözemeyiz. Demokrasi güçlensin, yerel yönetimler yarışsın. İnanın bu coğrafyadaki tüm sorunları aşarız. İstanbul'daki 16 milyon insandan size selam getirdim."
Türk: Halklarımızın geleceği için ortak demokrasi mücadelesi
İmamoğlu, "Son söz büyüklerin" diyerek sözü Ahmet Türk'e bıraktı:
"Demokratik değerler altında buluşmalıyız. Yıllardan beri demokrasi mücadelesi veriyoruz. Toplumu bölerek kendi iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Geçmişte bunun örneği var. Türkiye'de de gördüğümüz tablo bu. Siyasi olarak farklı yerlerde olabiliriz ama halklarımızın geleceği için ortak demokrasi mücadelesi verebilmeliyiz."
Dilek ve ekrem İmamoğlu Tahir Elçi'nin mezarını ziyaret etti.
Partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı'nda Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın'la birlikte düzenlediği basın toplantısında ise görevden alınan ve yerlerine kayyum atanan belediye eş başkanlarına ilişkin açıklamalarda bulundu İmamoğlu. Seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasını "gaflet ve delalettir" sözleriyle eleştiren İmamoğlu, "Farklı kurallar uygulamaya kalkmak kabul edilemez" diyerek üç belediye başkanına ve seçmenlerine yönelik ayrımcı tavrın kendisini üzdüğünü belirtti. Hükümetin kendisini millet iradesinden üstün gördüğünü ifade eden İmamoğlu şöyle devam etti:
"Bir ailenin, grubun, kesimin değil, milli iradeye göre yönetilmesi için bedeller ödemiş bir ülkenin vatandaşlarıyız. Kendisini milletin iradesinden üstün görenler, bunun bedelini sandıkta en ağır şekilde öderler. Seçilmiş belediye başkanlarının, kamu vicdanının yerine kayyum atanması ne yazık ki gaflet ve delalettir.
"Seçimle gelenin seçimle gitmediği yerde ne demokrasi olur ne de hukukun üstünlüğü kalır. Vatandaşın sandıktan çıkan iradesi, geçersiz sayılacak bir irade değildir. Vatandaşın seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanmasının önünde engeller çıkarmak, bu kesimlere karşı demokrasi dışı kesimlere karşı hep birlikte mücadele etmek gerekiyorsa, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmak zorundayız. Bu ülkeyi yönetenler, bu ülkede 82 milyon vatandaşın yaşamasını kabul etmesi, bu anlayışla ülkeyi yönetmesi şarttır. Sandığa atılan bütün oylar, kime verilirse verilsin, eşit ölçüde geçerlidir."
Seçilmişler arasında ayrım yapılmaması gerektiğinin altını çizen İmamoğlu, "Sandıktan yetki almış bütün seçilmişler, eşit hak ve yetkilere sahiptir. Bazı seçilmişleri ayrı tutmak, farklı kurallar uygulamaya kalkmak kabul edilemez. Bu tehlikeli bir ayrımcılıktır. Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarına ve seçmenlerine yönelik tavır, böyle bir ayrımcılık ortaya koymaktadır" dedi.
"Demokrasi bütünlüklü var olmalı"
"Özgürlük, barış, demokrasi, cumhuriyet hepimiz için bir nefes gibi. Nefesimizin ne kadar daraldığını İstanbul'da hissettik. Sadece demokrasiyi bir şehirde var etmek, ülkede var etmek anlamına gelmiyor, bütünlüklü şekilde var olacaksa, Mardin'de, Van'da, Diyarbakır'da, İstanbul'da, İzmir'de var olmalı" dedi.
"Toplum vicdanı izin vermedikçe görevden almalar, karşısında ne cevap verildiğini, 23 Haziran günlerini bir kez daha hatırlatmak isterim. 31 Mart'a ortaya konulan yalanların, iftiraların sahipleri bugün sözlerinin utancı içindedirler. Kendileri utanmıyorsa, partilileri, eşleri onlar adına mahcup oluyorlar." (AÖ)